31 Ağustos 2016 Çarşamba

Kupa Altılısı - L.H. Cosway (Hearts #1) | Kitap Yorumu

Öne çıkın ve Jay Fields'la tanışın. İllüzyonist. Mentalist. Hilebaz. Ben üçgenler halinde düşünürüm, siz düz çizgiler halinde. Ben masayı gösteririm ve sizi bunun bir sandalye olduğuna ikna ederim. Göz yanılsaması, el çabukluğu, hedef şaşırtma. Ben kandırırım ve dolandırırım. Ama en önemlisi, iyi bir gösteri sergilerim. Bütün dünya benim birini öldürdüğümü düşünüyor ama yanılıyorlar. Sabredin. Hepsi planın bir parçası. İstediğim şey intikam. Kendim için, onun için. Altımız için. O beni hatırlamaz ama her şeyin sebebi o. Bütün bunların sonundaki ödül. İrademe sahip olabilirsem tabii. Belki de ufak bir kaçamak yaparım, ufacık. Haydi, bir kart seçin. İçeri gelin ve şovu izleyin. Ellerime bakın. O kadar dikkatli bakarsınız ki görmeye odaklanmışken gerçekleşen şeyleri fark edemezsiniz. Dünyanızı orada, sahne ışıkları altında yıkacağım. Müdahale etmek için çok geç olana dek beni fark etmeyeceksiniz bile. Tek bir kalbim var ve büyük planımı başarıyla tamamladıktan sonra kalbimi ona teslim edeceğim. Arkanıza yaslanıp rahatlayın ve onun, hikâyemizi anlatmasına izin verin. Olağanüstü bir yolculuğa çıkmak üzeresiniz.

Bir kaç sefer bu kitap ile ilgili olumsuz şeyler duymuştum ya da okumuştum kapağının çok güzel ama içinin boş çöp tarzı olduğu ama bence o kadar da kötü değildi.Bu kitap hakkında olumsuz çok şey duydum demiştim ya beni çeken buydu bu kitapta beğenilmeyen ne vardı okuma sebebimin biri o diğeri de konusu hakkında sadece sihirbazlık işin içinde olduğunu biliyorum onu merak etmiştim.Diğer genç yetişkinlerden bir kaç farkı vardı ya da yoktu o kadar.Yakın zamanda okuduğum Sahte Romeo'da genç yetişkindi ona ayılıp bayılanlar bunu beğenmemiş onda ne vardı bayılacak diye sorarım yani...Ben arka kapak yazısını okumadım çoğu okuyup çok daha büyük beklentiyle başlamış ondan biraz da beğenmemiş.Ben e kitap olunca da dan diye başladım.

Kitap Jay'ın kısa bir geçmişi ile onun ağzından anlatılıyor sonra Matilda işi sonuna kadar devralıyor.Jay'ın kariyeri Una Harris adında gazeteci yüzünden lekeleniyor.Jay da bunun üzerine Matilda'nın avukat babasının kapısını çalar ve bu davası üstlenmesi için ısrar eder olaylar böyle başlar.Pek fazla genç yetişkin kitabı okumamış olsam da az çok konuların dan karakterlerin mesleklerini biliyordum ya rock yıldızı ya gizemli iş adamı vs ama bu kitapta illüzyonist  olması benim hoşuma gitti.Kitabın sevmediğim yönü ise Jay'ın Matilda'nın babasına ara sıra moruk demesi!!Moruk nedir ya hemde kızın yanında kızın da tepki vermemesi "Babama moruk diyemezsin ona bir tek ben öyle diyebilirim " demesi filan lazımdı.Birde tatlım demesi ay ne biliyim çok itici geldi anne gibi ne o öyle tatlım filan. Ha birde ortasında bir olay var ki sinir etti beni resmen ondan sonra zor elime aldım kitabı.Spoiler olarak düşünülebilir ondan okuyup okumamak size kalmış.

Spoiler!!! Kızla bir şeyler yaşadı etti onu kendine aşık etti sonra arkadaş kalalım gel sarılıp uyuyalım seninle arkadaş kalmak istiyorum nedenini sorma söyleyemem.Ya yürü git!!! Yazar burada heyecan katıyım bir şeyler olsun demiş ama olmamış yok.
Spoiler bitti!!!

Kitabın sonu güzel bağladın yazar ne diye dört tane devam kitabı çıkarıyorsun goodreads'e bakarken gördüm ne gerek var böyle şeylere ama goodreads'de bakınca ikinci kitap için arka kapakta "It is not necessary to have read Six of Hearts in order to enjoy Hearts of Fire." böyle yazıyor.Eğer yanlış anlamadıysam ikinci kitap için Kupa Altılısını okumamıza gerek yokmuş ilginç.Birde sanırım bu kitap diğer kardeş olan Jack'ı konu alıcak sanırım.Birde ben kitabın sonunu Gözlerindeki Canavar adlı kitaba benzettim ama ondan daha masumca bir amaç var burada.
Öyle çok çok kötü bir kitap değildi bence.Genç yetişkin kitapları okumayı seviyorsanız dediğim gibi rock starlardan ya da ceolardan sıkıldıysanız tavsiye ederim.Bu arada belirtiyim +18 ögeler var.Ve arka kapak yazısını okuyup çok büyük beklentiyle başlamazsanız iyi olur.Neyse çok konuştum yine :)
Puanım 3/5

29 Ağustos 2016 Pazartesi

Gelin - Jullie Garwood (Lairds' Fiancées #1) | Kitap Yorumu

 

Kralın emrine karşı gelmek olanaksızdı ve İskoçya'nın en güçlü toprak sahibi Alec Kincaid, İngiliz bir gelinle evlenmek zorunda kalmıştı. Baron Jamison'un en küçük kızı Jamie, Alec'in seçtiği gelindi.Alec'in ilk dikkatini çeken Jamie'nin menekşe rengi gözleri ve öfke dolu cüretkar bakışları olmuştu. Bu kadın, korkusuz savaşçının adeta ruhuna dokunuyor, şehvetiyle onun bedenini kavuruyordu. Jamie her şeye rağmen duygularına söz geçirip ona teslim olacak mıydı? Yoksa zaten teslimiyetleri katışıksız, ihtirasları yatışmış mıydı?>Kralın emrine karşı gelmek olanaksızdı ve İskoçya'nın en güçlü toprak sahibi Alec Kincaid, İngiliz bir gelinle evlenmek zorunda kalmıştı. Baron Jamison'un en küçük kızı Jamie, Alec'in seçtiği gelindi.Alec'in ilk dikkatini çeken Jamie'nin menekşe rengi gözleri ve öfke dolu cüretkar bakışları olmuştu. Bu kadın, korkusuz savaşçının adeta ruhuna dokunuyor, şehvetiyle onun bedenini kavuruyordu. Jamie her şeye rağmen duygularına söz geçirip ona teslim olacak mıydı? Yoksa zaten teslimiyetleri katışıksız, ihtirasları yatışmış mıydı?

Baron Jamison krala olan borcunu ödeyemeyince kral iki tane kızının İskoçyalı Baronlarla evlenmesini istemektedir.Baron Jamison'nun biri üvey dört kızı vardır,adamın amacı Jamie'yi kendine saklayıp yani evdeki işlerde yardımcı olsun diye onu damat adaylarından saklamayı düşünmektedir ama kahyanın planı işleri bozuyor.Kahya Gaga ise Jamie'nin köle hayatından kurtulup evlenmesini istemektedir.Jamie ise olaylardan habersiz diğer kardeşlerini sakinleştirmeye çalışır çünkü damat adaylarından Alec hakkında kötü,acımasız dedikodular vardır.Halbuki Alec ile evlenecek olan Jamie'dir.

Kitabımızın konusu böyleydi.Julia Garwood'un okuduğum ilk kitabı ve son olucağını da sanmıyorum.Akıcı bir dili vardı ben genelde tarihi aşk romanı sevdiğim için okurken zorlanmadım ve sonununda mutlu son tarzı bir şey olacağını bilsem bile merak ederek okudum.Olaylar nasıl gelişecek diye puntoları küçük olmasına rağmen merak ettim zorladım bir günde bitirdim.Kısacası kitabı beğendim ondan eleştirecek pek bir şey bulamıyorum.

Tarihi aşk romanı sevenlere tavsiye ederim.
Puanım 5/5

26 Ağustos 2016 Cuma

Eleanor & Park - Rainbow Rowell | Kitap Yorumu



İki uyumsuz insan Sıradışı bir aşk

Kızıl saçlar, tuhaf giysiler. Park başını çevirene kadar onun arkasında duran; o uyanana kadar yanında uzanan; diğer herkesi daha soluk, daha sıradan ve yetersiz gösteren… Eleanor.

Bir şarkıyı ona dinletmeden Eleanor'un seveceğini bilen; o sonunu anlatmadan esprilerine gülen; göğsünde, tam boğazının altında, Eleanor'u ona verdiği sözleri tutmaya itecek bir yere sahip olan… Park. İlk aşkın sonsuza dek sürmeyeceğini bilecek kadar zeki ama bunu deneyecek kadar cesur ve umutsuz, on altı yaşındaki iki talihsiz âşığın bir okul yılı boyunca süren hikâyesi. Eleanor, Park'la karşılaştığında siz de ilk aşkınızı ve nasıl da büyülendiğinizi hatırlayacaksınız...


Hikaye, Eleanor'un ve ailesinin üvey babasının evine taşınmasıyla başlıyor. Yeni okulundaki ilk gününde okul otobüsünde kimse yeni kızın yanına oturmasına izin vermezken Park ona acıyıp "Otur!" diyor.Haftalarca otobüste yan yana oturmalarına rağmen hiç konuşmuyorlar. Sonra bir gün Park, otobüste çizgi romanını okurken Eleanor'un göz ucuyla onun çizgi romanını okumaya çalıştığını fark ediyor ve kitabı ona doğru kaydırıp sayfaları daha yavaş çevirmeye başlıyor. Sonrasında Park ona müzik kasetleri hazırlayıp vermeye başlıyor,çizgi romanlarını ödünç veriyor, okula giderken otobüste beraber çizgi roman okuyup müzik dinliyorlar.

İki uyumsuzun aşkı böyle başlıyor.


Bu kitabı sevdim mi sevmedim emin değilim.Abartılacak derecede güzel bulmadım evet beni taşlıyabilirsiniz millet gibi ayılıp bayılmadım.Evet diğer aşk hikayelerinden farklı kızımız kilolu kızıl kafa popüler değil ve fakir ,Park ise oda farklı ne fakir ne zengin ama Eleanor'a göre aile konusunda daha şanslı.Hikaye olarak da 80'lerde geçiyor bu da güzel sonu da güzel beğendim ama başka hiç bir şey yok yani.Hatta bazen Elanor o kadar aptal gibi konuşuyordu ki sinir oldum.Ama Elanor'a yapılanlara da sinir oldum o yapanları bir kaşık suda boğmak istedim.Onun dışında bence sürekli aynı şeyler oldu.Özellikle son 50-60 sayfa da tamam bit artık dedim sanki olaylar son kısımda daha bi sakız misali uzadı.
Kitabı o kadar sevmesem de akıcı bir kitaptı kendini okutturuyordu.Bir günde bitti diyebilirim.Çizimler çok hoşuma gitti bol bol ekledim.
Kitabı yaşımdan dolayı birazda beğenmemiş olabilirim lise çağındakiler için çok iyi bir seçim,
tercih olabilir bu kitap.Ama sonra düşünüyorum Lolo ve Komşu Çocuk'da aynı tür onu daha çok beğenmiştim çok daha zevkli okumuştum.Bu kitabın çok seveni var onlara hiç bir şey demiyorum zevkler ve renkler işte benimde düşüncelerim böyleydi.

Kitabı bir yana bırakırsak yazarın adı şahane ya mükemmel bir adı var Rainbow ^^ 
Yazarın bir diğer kitabı da Fan Girl ,yorumlara baktığımda hangi kitabı ilk okursan o kitabı daha çok beğeniyormuşsun.Bende  umarım öyle olmaz Fan Girl'i de merak ediyorum ve okumak istiyorum umarım onu daha çok severim.
Kafa yormayacak,çerezlik kitap okumak isteyenlere tavsiye ederim.

Puanım 3/5 

24 Ağustos 2016 Çarşamba

Kızıl Tepe - Jamie McGuire | Kitap Yorumu

Âşık Olduğunuz Kişiyi Hayatta Kalmak İçin Öldürmek Zorunda Olduğunuzu Bilseniz Ne Yapardınız? İki kızını yalnız başına yetiştirmek için çabalayan Scarlet; evli olsa da âşık olmanın ne demek olduğunu unutmuş, tek yaşama nedeni küçük kızı olan Nathan ve tek derdi kız kardeşi ve erkek arkadaşlarıyla yapacakları hafta sonu kaçamağı olan üniversiteli bir genç kız olan Miranda… Dünyayı etkisi altına alan bir salgın patlak verdiğinde bu üç kişinin hayatı beklemedikleri şekilde kesişir ve artık tek amaçları vardır: Bu yeni ve acımasız dünyada hayatta kalabilmek.
Kızıl Tepe takas yoluyla elime geçen ,listemde olmayan bir kitap iki kitap takası yapıcağımız için macera türünde olduğu için tercih etmiştim.Şimdiye kadar hiç zombili kitap okumamıştım bu benim ilk kitabım.Ama The Walking Dead'i izliyorum orada salgının nasıl başladığı belirtilmiyor bu kitapta ise ilk salgın zamanıyla başlıyor.Tam olarak neden de olduğunu söylemese de ilk kimlerin yakalandığını ilk defa zombileri gören insanların tepkileri yansıtılıyor.

Kitap üç karakter ağzından anlatılıyor;Scarlet'in anlatımı ile başlıyor doktor olan bir annenin kızlarına ulaşabilme mücadelesi üzerine kurulu konu daha sonra Nathan var küçük kızı ile hayatta kalma mücadelesi veren en son da Miranda kardeşi ve arkadaşları ailelerinin yanına ulaşma mücadelesi veriyorlar.Ve bu karakterlerin yolu çok güzel bir şekilde kesişiyor
.

Kitap çok heyecanlıydı sanki benimde arkamdan zombiler kovalıyormuş gibiydi.Hızlı hızlı okudum.Yazarın diğer kitaplarını okumadım ama bu kitabı gayet akıcıydı.Sonlara foğru aksiyon düşsede merak uyandırıyordu.Tek bir kitap yani seri değil ama sonu sanki seriymişcesine biraz havada kaldı gibi merak ettim şahsen ee nolucak bundan sonra diye.Ama devam kitabı olsa da devamını getirmek biraz zor olurdu.Karışık duygular içerisindeyim.Zombilerle ilgili sürükleyici bir kitap okumak isteyenlere tavsiye ederim.
Bir puan kırdım niyeyse tam puan vermek istemedim sebebi o.
Puanım 4/5

17 Ağustos 2016 Çarşamba

Şampiyon- Marie Lu | Kitap Yorumu


Day bir efsane. June ise bir deha. Peki, kim ŞAMPİYON olacak? June ile Day, Cumhuriyet halkı ve birbirleri için çok fazla fedakârlıkta bulunmuşlardır. Şimdi vatanları bir dönüm noktasındayken June bir kez daha Cumhuriyet’in gözüne girmiş ve hükümetin seçkin çevresinde bir Princeps adayı olarak hizmet vermeye başlamıştır. Day de yüksek rütbeli bir asker olmuştur. Bir barış antlaşması yürürlüğe girmek üzereyken ortaya çıkan ölümcül bir salgın, Koloniler arasında paniğe yol açmış ve Cumhuriyet’in sınır kentlerini savaş tehdidi sarmıştır. Sadece June bu tehdide karşı ülkesini nasıl savunacağını bilmektedir. Ancak binlerce insanın hayatını kurtarabilmeleri için sevdiği tek erkekten, her şeyini feda etmesini istemek zorundadır. Marie Lu’nun heyecan dolu, macera ve gerilim yüklü üçlemesi şaşırtıcı bir finalle sonlanıyor…
Evet... Arka kapak yazısını yazdım,oturdum ne yazsam diye düşünüyorum.Güzel kitapları yorumlaması neden zor.Başlayalım o halde.
Deha kitabı öyle bir yerde bitmişti ki bu kitaba yüreğim biraz buruk başladım ve yüreğim buruk bir şekilde bitirdim.Diğer iki kitaba göre June ve Day ilişkisi daha güzel aktarılmış nasıl desem daha samimi geldi.Aynı şekilde küçük Eden ve Day ilişkisine ne demeli böyle kardeş ilişkileri benim duygusal yönüm daha bir etkileniyorum, kardeşim olduğundan sanırım.Day'in korumacı tavırları Eden'in ise yaşına göre fedakarlıkları ve bilmiş lafları takdire şayandı.Distopyalarda genellikle kötü disiplinli bir başkan olur ama bunda öyle değil.Anden'de disiplinli,düzenli ama daha adil yaşanılır bir cumhuriyet istiyor.Ama babasının zamanında ülke içinde yediği hurmalar Anden'i gün gelir tırmalar hesabı. Bu sefer cumhuriyet içi değil cumhuriyet ve koloniler arası çatışma başlıyor.Aksiyonu bol bir kitaptı.Seri için genel olarak da katlanarak güzelleşen bir seriydi bence.Efsane ilk okuduğumda ya işte bu muydu bu kadar konuşulan kitap demiştim.Ama Deha'yı okudum sağlamdı ya dedim.Şimdi ise Deha'ya çok mu puan verdim ki buna ne vericeğim dedim :) Efsane'yi okuyanlar kesinlikle serinin devamını getirsin derim.Aklımda güzel beğenerek bitirdim seriyi.Umarım sizlerinde öyle olur. Ama şunu söylemeden geçemeyeceğim APTAL June APTAL!!!!!
Ben olsam bende aynı şeyi yapardım.Çünkü bende bir aptalım.
Puanım 5/5

14 Ağustos 2016 Pazar

D&R Kitap Alışverişi

Herkese merhabalar^^ Gecikmiş bir yazı ile karşınızdayım.Tatile gitmeden önce yapmıştım bu alışverişi Temmuz sonuydu.Vakti geçtiği için çok da yazmasam da olur diye düşünmüştüm sonra D&R hakkında söylemek istediğim bir kaç şey olunca şimdi yazmaya karar verdim.Kafamda sonbahara kadar alışveriş yapmak yoktu.Bu planım indirime giren bir kitap yüzünden bozuldu.


Cassandra Clare'nin Karanlık Sanatlar serisinin ilk kitabı olan Geceyarısı Leydisi bütün planı bozdu.Normalde 34 tl olan bu kitap o gün yarı fiyatına 17tl idi.Dedim fırsat bu fırsat alıyım.
Ki ben daha Cehennem Makineleri serisini okuyamadım kitapların pahalılığından sinir oluyorum. 
Bir ara ekitap olarak okuyayım dedim baktım sevdim yazık etmeyeyim ileride bir gün belki denk gelir alırım.Bu seriyi sevmeyeni çok olmasına rağmen takası ikinci eli de yok olsa uygun fiyata alıcam da yok işte.Neyse konumuz bu değildi demi birden ateşlendim :) 
Kitap alışverişinde baktım da en çok D&R'dan alışveriş yapmışım bunun sebebi de hafta içinde bazı günler çok satanları %50 indirime koyması ya da 9.90 kampanyası yapması.Çok satanlar indiriminde az kitap sunulsa da bazen bunun gibi çok güzel kitaplar denk gelebiliyor.

Sonra dedim kargo tek bununla gelmesin ne alıyım.Hazır biraz da param varken (bayram harçlıkları :) ) Centilmen Piç serisini aldım.Aylık indirimde sanırım İthaki Yayınları da vardı ki toplam 56tl'ye aldım.Yayınevinin sitesi olan İlknokta ile aynı fiyata denk geldi.Bu seriyide sonbahar ya da kışa saklıyorum bakalım umarım beğenirim.Ki seri bu kadarla sınırlı değil sanırım goodreadsde gördüğüm kadarıyla altıncı kitaba kadar var.Ben okuyuncaya kadar devamı var ise çıkar herhalde.


Gel gelelim son kitaba ben bu kitabı D&R'dan almadım ama aynı zamanda aldığım için bu yazıma ekleyeyim dedim.Market alışveriş sırasında denk geldim ve aldım.Kitap hakkına hiç bir fikrim yok arka kapak yazısı ilgimi çekti.Eğlenceli yazlık bir havası belki en kısa zamanda okurum.
Benim kitap alışverişim böyleydi dediğim gibi D&R sitesi hafta içinde böyle indirimler yapabiliyor.Belki bilmeyenler de vardır diye bu alışveriş yazım da buna vesile olsun istedim.Öyle işte başka yazılarda görüşmek üzere^^

10 Ağustos 2016 Çarşamba

Göz - Stephen King | Kitap Yorumu


Herkese yeniden merhabalar!! Kısa  bir aradan sonra yazı girebiliyorum önce tatil sonra sağlık sorunları derken kitap okuyamadım.Neyse kitapla ilgili konuşayım biraz da.Öncelikle ben korku filmi izlemem sevmem pek,bir kaç tane izlediğim vardır onun dışında tercih etmediğim bir tür.Kitap olarak da öyle gerilim severim ama korku okumamıştım.

Ama uzun zamandır da bir çok hayranı olan Stephen King'i de merak etmekteydim.Hangi kitabıyla başlamalı acaba sever miyim diye tereddütlerim vardı.Bir kaç araştırmada ilk kitap olarak yazarın da ilk kitabı olan Göz önerilerdeydi.Ama ben yine de almakta çekiniyordum elim almaya bir türlü gitmiyordu ta ki kütüphanede görene kadar.Hemen kaptım çok iyi denk geldi.Bir oturuşta da okudum bitti.Sayfa sayısı ve kitap küçük olunca hemen bitiyor.

Arka kapak yazısında konusu yok o yüzden kendim bahsedeyim.Carrie,din konusunda katı kuralları olan annesiyle beraber yaşamaktadır,toplum tarafından dışlanmış,asosyal bir karakterdir.Annesi katı kuralları da geçtim regl görmeyi şeytanın işi,çocuğunu ise şeytanın çocuğu olarak görmektedir.Bu olaylarda Carrie'nin hayatını adeta zehir ediyor.Annesi kızıyla hiç bir şey paylaşmadığı için,Carrie okul banyosunda ilk adetini olduğunda öldüğünü düşünür ve arkadaşları tarafından dalga konusu olur buna çok sinirlendiği için telekinezi gücü ilk defa burada ortaya çıkar.Ve bu ilk seferle kalmaz hatta daha da güçlenir... Kitabın konusu böyle ve benim yorumuma gelicek olursam ilk başta kitabın içine girmekte zorlandım ilk 20 sayfasında filan.Sebebi de ise biraz yaşanan olaylardan bahsediliyor birazda sonda gerçekleşen trajik olay sonucu telekineziye ait raporlara yer veriyor.Tam ne olacak diye merak ederken araya bu raporların girmesini pek sevmedim sadece sonlarda biraz daha anlamlandı.Kitap biraz da basitti sanki bana öyle geldi her şey bir anda oldu bitti.
Deli gibi korkacağımı düşünmüyordum biraz gerildim onda da yapılanlar sinir bozucuydu!Hafif olmasını yazarın ilk kitabı olmasına yoruyorum.Düşük puan verdim ama diğer daha kaliteli yayınlarını okumayı düşünüyorum.Göz romanıyla açılışı yapmış oldum. 
Puanım 3/5