26 Ocak 2019 Cumartesi

Doğu Ekspresinde Cinayet - Agatha Christie

Sayfa Sayısı:256
Türü:Polisiye

Arka Kapak Yazısı:Gece yarısından sonra artan şiddetli tipi yüzünden Doğu Ekspresi artık yoluna devam edemeyecek durumdadır. Yılın bu zamanlarında lüks tren tamamen doludur. Ertesi sabah yapılan kontroller sonucu tüm yolcuların sağsalim trende olduğu anlaşılır. Ancak defalarca bıçaklanarak öldürülen Amerikalı yolcunun kompartımanının kapısı içeriden kilitlidir.

Sonunda trende yolculuk etmekte olan Hercule Poirot cinayeti incelemeye başlar. Ancak kimi yolcular cinayetin izlerini yok edebilmek için yaşlı dedektifin dikkatini dağıtmaya çalışırlar. Poirot, kehanet sayılabilecek bir saptamayla cinayeti bir değil iki şekilde çözümlemeyi başarır.

Yorumum:Doğu Ekspresinde Cinayet tamda mevsimi tabi ki cinayetin değil Doğu Ekspresi'nin madem gidemiyoruz romanını okuyayım dedim.Kavgam'ı yarım bırakmamın üstüne ilaç gibi geldi desem yeridir.Zaten ne zaman okumam yavaşlasa sıkılsam okuduğumu bırakır ya da bitince sürükleyici olabileceğini düşündüğüm polisiye ya da distopya okumaya yönelirim ve işe de yarar.Gerileyen okuma hevesim geri geldi.Şimdi yine kitaplığıma bakıp ne okusam acaba diye heyecanlanıyorum.

Kitaptan bahsedecek olursam son ana kadar ne kadar ipucu takip etmeye çalışsam da bulamadım katili acaba mı dediklerim oldu onlarda sonda yani.Daha önce Agatha'dan Mavi Trenin Esrarı'nı okumuştum trende başlayan bir maceraydı bunda ise trende başlayıp trende bitiyor bu da ayrıca güzeldi.Olayı çözen Agatha'nın meşhur dedektifi olan Hercule Poirot'ti.Kısa ve öz Agatha'nın kalemini birde bu yüzden beğeniyorum olayı uzatmıyor sündürmüyor 256 sayfa bizi daha fazla merakta bırakmıyor.Kışın geçen bir kitabı mevsiminde okumak da ayrıca keyifliydi Agatha seviyorsanız kış bitmeden listenize eklemenizi tavsiye ederim.

Puanım 5/5

13 Ocak 2019 Pazar

Magisterium Demir Yılı - Holly Black , Cassandra Clare


Magisterium Demir Yılı #1
Sayfa Sayısı:496
Türü:Fantastik,Macera
Doğan Kitap 

Arka Kapak Yazısı:  Asla bir büyücüye güvenme ... 

Callum'un yaşındaki pek çok genç , onun yerinde olmak isterdi . Özel büyü yeteneklerine sahip olmak ve efsane okul Magisterium'a kabul edilmek herkesin rüyasıydı . Buraya girenler, ilk adım olan Demir Yıl'ı tamamlayarak,güçlerini nasıl kullanacaklarını öğreniyordu.Oysa Callum Hunt, diğerlerinden çok farklıydı.Tüm hayatı boyunca ona,bir büyücüye güvenmemesi gerektiği söylenmişti.Bu yüzden tek şansı vardı : elinden gelenin en kötüsünü yapmak .Fakat başarısız olma konusunda başarısız olmuştu! Şimdi o ürkünç okula kaydolmak zorundaydı .Geçmişiyle karanlık bir bağı olan ve geleceğini derinden etkileyen o uğursuz okula ... Demir Yıl, sadece bir başlangıçtı . Call'un en büyük sınavı ise adım adım yaklaşıyordu ...

Yorumum:Harry Potter vari çocuk kitabıyla geldim.Evet benzer yönleri var üç arkadaş ikisi erkek biri kız kapaktaki resimdeki gibi ve büyücülük okulu.Burada büyücüler elementleri kullanarak büyü yapıyorlar.Ateş yanmak ister,su akmak ister,hava yükselmek ister, toprak bağlanmak ister kaos yutmak ister.

Baş rolde Callum var ama onun haricinde diğer arkadaşlarının da güzel farklı özellikleri var buda güzel bir şey,her şey tek bir kişi üzerinde toplanmamış oluyor.Ama olaylar harici yaratılan büyülü dünyayı daha fazla görmek isterdim gizli geçitleri su kanallarını sanki mekanlara ait betimlemeler olaylar daha fazla olsa daha güzel olabilirdi o büyülü dünyayı kafamda daha net kurabilirdim.

Onun dışında eğlenceli güzel bir maceraydı.Beş kitaptan oluşan bir seri denk gelirsem okumayı isterim.Çocukların da gönül rahatlığıyla okuyabileceği bir kitap içinde olumsuz bir şeyler yok.Herkese mutlu pazarlar dilerim.

Puanım 4/5

6 Ocak 2019 Pazar

Sancı - Robin Cook


Bir doktor bir ay önce sağlık kontrollerinden geçip sağlıklı çıkan bazı hastaların kısa bir süre sonra beklenmedik bir biçimde ölmelerinden şüphelenip araştırmaya başlar.Aklımda olmayan bir kitap aklımda olmayan bir yazar.Adını hep duymuştum ama denk gelmemişti kütüphanede görünce neden olmasın dedim.Yazarın doktor olduğunu ve bu tip gerilimler yazdığını biliyordum.Daha önce Tess Gerritsen okumuştum konuları güzeldi ama kalemi fazlaca tıbbıydi bu durum beni sıkmıştı.Bu kitapta öyle olmadı anlaşabilir tıp vardı içinde.

Kitabın sonuna kadar merak duygusu azalmadı bazı şeyleri tahmin ettim ama kim neden yapıyor anlayamadım, sonunda tabi ya dedim ne kadar da mantıklı.Hatta günümüzde de bu tip şeyler olmasa da tıp dünyasında bazı şeyler yapılmıyor değil.Kitabın basımına baktım hiç bir yerde yok illa okuyun dediğim bir kitap değil ama denk gelirseniz benim gibi yazarı eski kitapları merak ederseniz okuyun.Mutlu pazarlar dilerim.

Puanım 4/5

3 Ocak 2019 Perşembe

Olağanüstü Bir Gece - Stefan Zweig


Arka Kapak Yazısı:Olağanüstü Bir Gece, seçkin bir burjuva olarak rahat ve tasasız varoluşunu sürdürürken giderek duyarsızlaşan bir adamın hayatındaki dönüştürücü deneyimin hikâyesidir. Sıradan bir Pazar gününü at yarışlarında geçirirken, belki de ilk kez burjuva ahlakından saparak “suç” işler. Böylece yeniden “hissetmeye” başladığını, kötücül ve ateşli hazları olan gerçek bir insan olduğunu fark eder. İçindeki haz dolu esrime, aynı günün akşamında onu gece âleminin son atıklarının arasına, “hayatın en dibindeki lağımlara” sürükleyecek, varış noktası ise ruhani bir uyanış olacaktır.

Yorumum:Yılın son kitabı olmasını umuyordum yeni yılın ilk kitabı oldu.Bu kitabı diğer okuduğum Zweig kitaplarından bir tık daha sevdim sanki.Kitaptan çok başka şeyler bekliyorum adından dolayı hatta okurken bu mu olağanüstü gece diye düşünebilir insan ama kendinizi karakterin yerine koyup onun yaptıklarını olanları düşününce hak veriyorsunuz.Birde diğer kitapları gibi olay tek bir yerle tek bir olayla sınırlı değildi.Betimlemeleri de iç sesleri de sıkılmadan okudum.

Kitabın kapağı da ayrı güzel Van Gogh'un Yıldızlı Gecesi adlı eserinden ve bu kapağı her gördüğümde aklıma Paris'te Gece Yarısı filmi aklıma geliyor onun film afişi de buna benzer.O filmde çok güzeldir izlemeyenlere tavsiye ederim.

Puanım 4/5

1 Ocak 2019 Salı

Hoşgeldin 2019


Güle güle 2018,hoşgeldin 2019.Oh be bitti gitti 2018 de kurtulduk.Yeni yıla girince ilk söylediğim söz faydası yoktu zararı, yıpranmışlığı çoktu benim için.Sanırım ilk defa yıl bitiminde böyle söyledim.2019 'dan da umutlu değilim hatta yıllar ileriye gittikçe umudum daha da azalıyor ama karamsar olmayı düşünmüyorum kader kısmet.

Yeni yılı evde geçirenlerdenim bu olaya eskiden üzülürdüm ama şimdilerde hoşuma gidiyor sanırım buda yaş almanın getirilerinden biri.Pasta ve patlamış mısır eşliğinde televizyon izlemek.Ama televizyonda hiç mi düzgün bir şey olmaz sinir oldum resmen dün,Star güzel başlamıştı annemin dediğine göre geçen senenin bant yayınıydı,sonra yılbaşı gazinosu diye bir program başladı ama içinde ruh yok programın sanatçılar playback yapıyor arkada orkestra arada çalıyor arada çalmıyor seyirciler desen ölmüş.Trt müzik arada iyiydi hakkını yemeyim ama arada ağıt yakarcasına yavaşlaması keyfimi kaçırdı.İzleyecek bir şey bulamadım derken canım dizim Seksenler denk geldi.Canın mı sıkkın moralin mi bozuk aç izle o diziyi çok seviyorum.Dün iyi ki de o vardı.Seksenler çocuğu da değilim ama nostaljik  ruhuma iyi geliyor o dizi.


Öyle işte iyisiyle kötüsüyle bir yıl daha bitti.Yeni yılın sağlık huzur mutluluk ve barış getirmesi dileğiyle herkese mutlu yıllar**