30 Haziran 2016 Perşembe

Tehlike İlişkiler - Julia London | Kitap Yorumu

ENTRİKA, TUTKU, İHANET VE

AŞK OYUNLARI İLE DOLU BİR DÜNYA

İntikam ateşinin başlattığı önüne geçilemez olaylar, tutku dolu aşk oyunları, baştan çıkarmanın beklenmeyen sonuçları… TEHLİKELİ İLİŞKİLER Arka kapak yazısının tamamını yazmak istemedim.Konudan kendin bahsetmek istedim.Roman 1834 İngiltere'sinde geçmektedir. Regent caddesi çete üyelerinin lideri olan Kont Adrian Spence'nin diğer çete üyesi hem de kuzeni olan Phillip'i öldürmesiyle babasıyla zaten hiç bir zaman düzelmemiş olan arası daha da bozulur.Babası bunun üzerine mirasından red etmeye,her şeyi  kardeşi Benedict'e bırakmaya karar verir.
>Adrian zaten kuzenini öldürmenin vicdan azabıyla uğraşırken birde bu olayın olması onu daha da öfkelendirir ve intikam almaya kalır.Ama babasından değil onun çok sevdiği oğlu olan Benedict'ten. >Araştırır ve evleneceği kızı bulur.Taşralı çiftlik prensesi.Ihhh hiç Adrian'a göre değil güzel değil ki bir kere zaten.(Bukle bukle sarı saçlı,yeşil gözlü bu mu güzel değil yuhh).Atlar atına kızın kalbini çalmaya doğru yol alır. Lilliana kızımız Adrian'a hayran hatta bütün kasaba hayrandır hopp aptal aşık ya atlıyor.Birde.Lilliana evden dışarı çıkmamıştır özgür olmayı istiyordur Adrian'da ona bunu vereceğini söyleyince Benedict'in pabucu dama atılıyor.
Lilliana çok mutlu bir evliliği olacağını düşünüyordur Adrian ise istediğini elde ettiğini.Ama evlilikleri hiç umdukları gitmeyecektir Adrian'ın umursamaz tavırları Lilliana'nın ilgi beklemesi neden böyle olduğuna anlam verememesi.Birde Benedit'in arada bir gelip aralarını açıp gitmesi gibi olaylar oluyor.

Ben bu kitabı kitapçıları gezerken üç tanesi on lira kampanyası ile almıştım.Kitap hakkında hiç bir fikrim yoktu ama arkasını okuyunca merak ettim iyki de almışım diyorum şimdi.
Kapak tasarımını beğenmedim internet sitelerin özel baskısının kapak tasarımı çok daha güzel sonradan değiştirdiler sanırım.Orjinal kapakları çok daha güzelmiş.Seri beş kitaptan oluşuyor ama bizde dört kitap çevirilmiş.

Rogues of Regent Street

1.Tehlikeli İlişkiler 
2.Zalim Cazibe
3.Serseri Kalbim
4.Gizemli Aşık
karakterlerin ağzından değil,üçüncü kişi ağzından anlatılıyor ben bu durumu sevmesem bile bunda rahatsız olmadım çünkü duyguları hissettiriyordu yani şaşırma olsun tepki olsun.Bu kadar yazıdan sonra kısaca beğendim ^^ Diğer kitaplarını da okumayı düşünüyorum.
Puanım 5/5

26 Haziran 2016 Pazar

Deha - Marie Lu | Kitap Yorumu



Arka Kapak Yazısı:USTACA TASARLANMIŞ BİR DÜNYA, SİYASİ OYUNLAR VE BİR ENTRİKA AĞI…
EFSANE’NİN NEFES KESİCİ DEVAM KİTABIJune ile Day’in yaralı bir halde Cumhuriyet’ten firar etmelerinin üzerinden yedi gün geçmiştir. Bu sırada en akla gelmeyecek şey gerçekleşir.
Efsane kitabını okuyalı bir sene oluyor sanırım.Hatta okuduğum ilk e kitap diyebilirim.Malum fiyatlar durumundan ve benim durumsuzluğumdan alamamıştım.
O zamanlar büyük yankı uyandırdı ve evet güzeldi de kitap ama sonra niyeyse devamını okumak gelmedi şimdi ise deha bitti şampiyon için sabırsızlanıyorum.Kitap çok güzeldi gerçekten ne desem nasıl yazsam bilemedim.
Bu kitapta Day de June da çok fazla kararsız.Okurken kararsızlığı,özellikle June'un kararsızlığını, aşırı derecede hissedebiliyorsunuz.Day genelde June ile ilişkileri hakkında kararsızlık yaşıyor fakat June Seçmen'e düzenlenecek suikastın doğru olup olmadığını,Day ile ilişkilerini,Cumhuriyet'in gerçekten kötü olup olmadığını ve daha birçok şeyin kararsızlığını yaşıyor.Efsane'ye göre karakterleri burada daha çok sevdim diyebilirim daha iyi hissettirdiler kendilerini.Bu kitapta favori karakterim June oldu o aklı mantıklı kararları..Peki ya Day bazı zamanlar tipik bir erkek gibi davrandı gereksiz yere kızı üzdü filan hiç yakıştıramadım Day./span>

Karakterler dışında Cumhuriyet ve koloniler hatta vatansever hakkında daha çok bilgi sahibi oluyoruz bu da kitabın içine daha kolay girmemizi sağlıyor.
Kitapta Razor'un olayını tahmin etmiştim ama bu beni rahatsız etmedi.Hatta Day'in durumunu da düşünmüştüm ama sorun değil yani.Bekliyordum hazırlıksız değildim.O yüzden Şampiyon'u merak ediyorum.
Kitapta sevdiğim özellik iki karakter ağzından da anlatıyor böylece hem June'nin hemde Day'in hislerine tanık oluyoruz.Sevmediğim özellik ise yaşlarının çok küçük gelmesi oldu.15 yaşındalar keşke 17/18 filan olsaydı daha iyi olurdu.Bu türü seviyor iseniz okumanızı tavsiye ederim.
'Anden, Cumhuriyet'teki en güçlü adam olabilirdi...ancak Day, üzerindeki giysileri ve gözlerindeki samimiyetinden başka hiçbir şeyi olmayan bu sokak çocuğu kalbimin sahibiydi.Her şeyiyle çok güzeldi.Karanlık dünyamdaki umuttu.Işığımdı...'
Puanım 5/5

22 Haziran 2016 Çarşamba

Zaman Yolcuları - Alex Scarrow | Kitap Yorumu


Liam O'Connor 1912'de denizde ölmeliydi
Maddy Carter 2010'da bir uçakta ölmeliydi.
Sal Vikram 2026'da bir yangında ölmeliydi.

“Elimi tut…” dedi.
Evet. Liam, Maddy ve Sal ölmemişti ama işin aslında yaşamıyorlardı da.
Kimsenin varlığını bile bilmediği, tek bir amacı olan bir ajans tarafından işe alınmışlardı.
Görevleri, değiştirilen tarihi düzeltmekti.
Çünkü zaman yolculuğu mümkündü ve geçmişe gidip dünyayı değiştirmek isteyen insanlar vardı.
Zaman Yolcuları bizi korumak için burada. 
Zaman yolculuğunun dünyayı yok etmesini engellemek için…
Konuya bakınca gayet güzel ama kitabın sizi içine alması öyle kolay değil.Bana öyle oldu ilk başlarda heyecanlı gibi başladı öyle de gider diyordum ama duraksadı ağır ilerlemeye başladı sonlara doğru yine biraz heyecan sonrada kitap bitti zaten.Kitabı okurken zorlanmamın nedeni de üçüncü şahıs ağzından anlatılması.Biraz da bu yüzden okumakta zorlandığımı düşünüyorum.

Bu roman  adını aldığı zaman yolcuları serisinin ilk kitabı.Artemis yayınları devam kitaplarını çevirmemiş.Belki ikinci üçüncüyü de çevirseydi beğenirsek devamını getirseydi. Çünkü Goodreads de ilk kitaptan sonra puanları 4 üzerine çıkmaya başlamış.İşleyiş daha da güzelleşmiş olabilir ama artık bilemiycez.
Puanım 3/5

19 Haziran 2016 Pazar

Sahte Romeo - Leisa Rayven | Kitap Yorumu



Arka Kapak Yazısı:Cassie Taylor ve Ethan Holt'un yolları üniversite yıllarında, tiyatro bölümünde kesiştiğinde, aralarındaki çekim karşı koyulamazdı. Cassie iyi bir aktris, Ethan kampüsün kötü çocuğu idi. İkili, Romeo ve Juliet için başrole seçildiklerinde hayatları değişmeye başlamış, tıpkı oynadıkları karakterler gibi, onların da kaderleri birbirlerine bağlanmıştı. Ta ki kötü çocuk, iyi kızın kalbini kırıp güvenini yıkana kadar…

Şimdiyse yolları Broadway'de kesişmişti ve bu sahte Romeo, Casie'nin hayatına yeniden geri dönerek her şeyi adım adım altüst etmeye kararlı görünüyordu… Yeniden romantik bir rol için bir araya gelmek zorunda kalan ikili, üniversite yıllarında yaşadıkları gizli aşkın heyecan verici anlarıyla ve kalp kırıklıklarının derin acılarıyla yüzleşmek zorunda kalmışlardı. Tabii bir de, zıt kutupların birbirlerine karşı koyamadıkları gerçeğiyle… Ve söz konusu aşksa bazen bizim için kötü olanlar en karşı koyamadıklarımızdır.
Kısaca konumuz böyle yorumuma gelecek olursak bu sefer erkek karakteri sevdim ve kız karakteri çok itici buldum.Yukarıdaki yazıda Ethan'ı kampüsün kötü çocuğu olarak tanımlıyor ama ben öyle düşünmüyorum.Ethan uzun boylu yakışıklı sessiz kendi köşesine çekilmiş biridir sadece aşamadığı bazı sorunları vardır ve herkes gibi ilk gördüğü anda Cassie'ninde dikkatini çeker.Peki tamam iyi hoş da yüz iki yüz sayfa boyunca Cassie'nin azgın hayallerini okuduk.Ethan uzak durmaya çalışıyor kız yapışıyor olmayız diyor oluruz diyip üstüne atlıyor.Şu Cassie biriyle yatsa da kurtulsak diyorduk ki sınıf arkadaşları da diyince dedim herkes bunu bekliyor :) Normalde erkek ısrar eder burada tam tersi ağırdan almak istiyor yok olmuyor.Cassie'nin kalbi kırılınca ne bekliyordun ki dedim.Cassie'nin Ethan'ı hak etmediğini düşünüyorum.Biraz kayınvalide edasıyla yorum yapmış olup gelin kızdan hiç haz etmemiş olabilirim :)
Güzel yerler yok muydu tabi kide güzel güldüğüm yerler vardı.Özellikle spoiler olmasın!!!
Ethan hasta bitkin iken Cassie'nin ona yardımcı olması.Ethan'nın ona sarılıp uyumak istemesi filan.Bakışlarıyla kıskandığını belli etmesi dozunda kıskanma olunca hoş oluyor.Birde ayrıldıktan sonra sevdiğini söylediği bir mektubu göndermesi sonrasında yazdığı cümleler çok güzeldi içimden tamam affettim bile dedim!!

Kitapta arada üç yıl önce diyor bazen altı yıl önceye gidiyor sanırım diğer kitaplarda o kısımları işleyecek yazar.Serinin adı Şanssız serisi ve üç kitaptan oluşuyor.Kapakları çok güzel ve orjinal kapağa sadık kalınmış.Kitap sıkıcı değildi hatta sonunda ne olacağını merak ediyorsunuz.Dediğim gibi Cassie sıktı beni biraz.Devam kitabı hikayenin devamı mı olucak yoksa arada kalanlar bilmiyorum ama sanırım yorumlarda kötü olmazsa okurum gibime geliyor.Bu arada kitabı okurken aklıma bir film geldi onu da yazmadan geçemiycem Shakespeare in love.Kitabı okuduktan sonra bence bu filmi izleyin tavsiye ederim ^^
Puanım 3/5

14 Haziran 2016 Salı

Lola ve Komşu Çocuk - Stephanie Perkins


Biraz önce çok tatlı bir kitap bitirdim :) Hemen başlıyorum.Lola adında sıradan değil tam tersine sıra dışı bir kızımız var.Rengarenk perukları, gözlükleri,kendi diktiği tasarladığı kostümler her günü bir birinden farklı geçiyor bu olayı çok beğendim diğer kitaplarda ayrılıyor.Lola ile bazı ortak yönlerimizin olması beni kitapla daha bir bağladı benimde gözlerim bozuk ve renkli gözlükleri seviyorum sadece şekilleri normal benimkilerin :) Ay ile konuşması,kitap karakteri olsa bile yalnız olmadığımı hissettirdi bana bende konuşurum zaman zaman.Bir tek peruklarım eksik onlarında olmasını isterdim güzel olurdu.Lola'nın bir de sevgilisi var ve bu aile içinde büyük sorunlara yol açıyor nedeni ise yaşının Loladan büyük olması.Zar zor olsa da bu ilişki yürüyor ta ki kitabın ikinci kahramanı komşu çocuk geri dönünceye kadar.
Peki ya kim bu komşu çocuk.Cricket Bell ,Lola'nın ilk aşkı ,yaşayamadıkları,en büyük kırgınlığı.Cricket bir doksan beş (yuhhh) boyunda,nazik,düşünceli,çekingen biridir. Çok güzel bir karakteri var değil mi bencede ^^ Bu özellikleri yanında en sevdiğim yanı eline not alması oldu.Kitabın adındaki gibi bunlar komşular ve çok tatlılar odaları karşılıklı sohbetler etmeleri çaktırmadan birbirlerini takip etmeleri falan filan.

Spoiler Spoiler !!!

Spoiler olur mu bilmiyorum ama olsun önlem iyidir.Kitapta sevmediğim nokta Max'i bir anda kötü biri yaptı yazar.Çabuk değiştirdi tamam kötü söz filan neyse de her kavga da olur da biraz üzülmüş görseydik hiç fena olmazdı sanki.Çok kolay bitirdi o ilişkiyi ya da bana öyle geldi.Son olarak da Cricket'in sonda verdiği hediye gözümde canlandı da ay ve yıldızlar ve parlıyorlar çok hoşuma gitti.
Bu kitap aslında serinin ikinci kitabıymış.Seri Anna and French Kiss şeklinde sanırım yazar ilk kitabı yazdıktan sonra diğer arkadaşları da yazmak istedi böylece seri ortaya çıktı ilk kitabın adını aldığına göre böyle bir tahmin yaptım.İlk kitap Paris'te Aşk kitabıymış.O kitap da Anna ve St.Clair anlatılıyormuş.O kitabı merak ediyorum büyük ihtimal okurum ama üçüncü kitabı okumayı düşünmüyorum şuan için yorumlar biraz olumsuz.Bence bu kitap film olmalı^^
'Lola,hikaye sensin'''Bana ayı ve yıldızları vermiş çocukla el eleyim''
Puanım 4/5

7 Haziran 2016 Salı

Gündüzsefası- Sarah Jio


Kalbin anahtarıdır gündüzsefası. Ruhlarında en derin izleri taşıyanları bile çiçekleriyle sarmalar, filizleriyle umut taşır. İşte böyle gündüzsefasının süslediği bir yüzen evde yaşayan Penny Wentworth, 1950'li yıllarda ünlü bir ressamla evlidir. Her şeye sahip olan Penny'nin tek eksiği ise küçük evlerini taçlandıracak bir bebektir. Ancak gün geçtikçe tek eksiğinin bu olmadığını anlayacaktır çünkü sevgiyi yürekten hissetmek gerekiyordur. Onun hissettiği tek şey ise içini kemiren acıdır…

Ada Santorini New York'ta yaşadığı trajediden sonra ağır depresyondadır. Kendini toparlamak için Seattle'a Tekneler Caddesi'ne gelir. Burada kiraladığı bir yüzen evde eski bir sandık bulur. Sandıkta Penny Wentworth adında bir kadına ait eski eşyalar vardır. Gariptir ki Tekneler Caddesi'ndeki hiç kimse bu kadınla ilgili konuşmak istememektedir. Merakına yenik düşen Ada, Penny'nin gizemli geçmişine adım atarken kendi geleceğini de örmeye başlayacaktır.
Tekneler caddesi :) Arka kapak yazını okuyunca çok şaşırmıştım gerçekten böyle bir yerin varlığından bile haberim yoktu,ben sadece oynadığım oyun olan The Sims 3 oyununda böyle evler görmüştüm ve hiç düşünmemiştim gerçekten olabileceğini meğer varmış bu kitapla öğrendim :) Hatta bu kitaptan dolayı uzun süredir sims oynamıyordum ona başladım :)

Sarah Jio kitaplarını seviyorum geçmişle bugünü çok güzel harmanlıyor ve genelde geçmişte saklı kalmış sırlar bugünde açığa çıkıyor.Diğer kitaplarında olduğu gibi içten samimi bir ortam var arkadaşlıklar,dostluklar ve gizli aşklar.Evet yazar genelde aynı tarz yazıyor ama üst üstte okunmadığı sürece sıkmıyor fantastik bir kitaptan sonra iyi gider mesela.

Geçmişi seviyorum ve daha önce yaşamış birine ait anı,günlük,fotoğraflar bulmanın nasıl bir şey olduğunu hep merak etmişimdir.Romanları okurken bile merak ediyoruz acaba gerçek olsa nasıl olurdu ki..Ne yazık ki şuan oturduğumuz evin ilk sahibi biziz geçmişte yaşayan birine ait anılar bulmam imkansız hatta olsa bile annem kesinlikle her şeyi atardı:) 
Puanım 5/5