31 Ocak 2017 Salı

Sözde Kızlar - Peyami Safa

 
Yunanlıların batı Anadolu'yu işgal ettiği ortalığın yakılıp yıkıldığı bir dönemde  Mebrure babasını kaybeder.Ondan  uzun süre haber alamamasının üzerine onu aramak üzere İstanbul'a gelir.Uzaktan akrabası olan Nazmiye Hanım'ların yanına yerleşir.Anadoludan geldiği için yaşanılan ortam tavırlara bir türlü alışamaz bu durum onu çok rahatsız etmektedir.Ama bir yandan da mecbur katlanmak zorundadır babasını buluncaya kadar.
Sözde Kızlar annemle okuduğumuz tur kitabımız.Annem Türk yazar okumayı daha çok sevdiğinden kütüphaneden olsun alışveriş olsun Türk yazarlara da yer veriyorum.Benim içinde iyi oluyor belki kendim okumaya karar versem ne zaman okurdum kim bilir.Sırayla okuyoruz sonra kitabın üstüne konuşuyoruz bir nevi tur kitabı gibi oluyor.

Romanın kaç yılında yazıldığını bilmesem ya da eski kelimeler olmasa günümüz kitabı derim.Hani diyoruz ki eskiden böyle değil ki her şey entrika,aldatma,ahlaksızlık daha sakin daha huzurluydu diye.Evet doğru eskiden bu kadar değildi ama eskiden bu kadar göz önünde değilmiş her şey ondan haberimiz yokmuş.Bilmediğimizden,duymadığımızdan yok sanıyormuşuz.Nazmiye Hanım ve ailesi dışarıdan ne kadar düzgün bir aile gibi gözükse de aslında çarpık uygunsuz ilişkiler çemberinin bir halkasıdır.Yazarın hayal gücü belki tamam ama mutlaka bir şeylerden esinlenmiş ki bunları yazmış.

Sözde Kızlar Peyami Safa'nın ilk romanı olduğu için biraz fazlaca eski kelimeler vardı.Arka sayfasından anlamları varmış tabi ben bunu kitabı bitirince gördüm.Benim okumama hikayeyi anlamama engel olmadı.Böyle klasik Türk yazarları okumak bana lise yıllarımı hatırlatıyor.Ödevler olsun 100 temel olsun.Okurken birazda eskileri yad ettim.

Puanım 4/5

26 Ocak 2017 Perşembe

Haftanın Filmleri #6



Bol bol film izlemeye devam.Filmlerden de bir süre uzak kalmıştım dizileri izliyordum.Şimdilerle tekrar filmlerimleyim.Önceliğim Imdb 250 listesinde izlemek istediğim filmleri eritmek sonra belki yine dizilere dönerim biraz.

  • Forrest Gump 1994
Bu filmi görüyor ama hiç izlemek için fırsat bulamıyordum.İzleme listemi düzenleyince uzun zamandır izlemek istediğim filmleri izlemeye başladım.Gerçekten güzel bir filmdi.İçinde her şey vardı komedi,dram,aşk,sevgi ve dostluk.Apple ile ilgili kısımda çok hoşuma gitti.O zamanlardan belliymiş ne kadar çok ünlü olacağı.Hala benim gibi izlemeye varsa bekletmesin izlesin.Koş Forrest koş...

  • The Godfather 1972
Ya ben bu filmi izlemek için neden bu kadar bekledim ki.Çok uzun dedim kesin beğenmem dedim ama çok yanılmışım.Film o kadar dingin o kadar güzel ki bilmiyorum çok beğendim.Şiir gibiydi akıyor gidiyor.Melodisini zaten çok severim filmin içindede geçiyor zaman çok iyiydi.Herkesin sevebileceği bir film değil.Mesajınız Var filminde Meg Ryan The Godfather'dan alıntı yaptıkça yine mi o film ne buluyorsunuz o filmde diyordu.Bende iyice merak etmiştim iyi ki de etmişim.Bakalım 2 ve 3. filmlerinde aynı tadı alabilecek miyim.

  • Sıkıysa Yakala 2002
Çok zeki eğlenceli bir filmdi.Ve gerçek hayattan senaryolaştırılmış bir film.Tom Hanks ve Leonardo DiCaprio çok güzel bir ikili olmuşlar.Uzun ama akıcı bir film sonunu merak ediyorsunuz.Daha başka ne yapacak ki ne olucak diye.İzleyin bence seversiniz.

  • Star Wars 5 - İmparator 1980
Yıldız Savaşları serisine tam gaz devam ediyorum.Önce orjinal seri daha sonra yeni çekilenleri izleyeceğim.Araştırmalarıma göre öyle daha güzel olduğu yönünde.4.Bölümü çok beğenmiştim aşırı keyif almıştım bunda onun kadar keyif alamadım güzeldi ama ilki kadar değil.Çekildiği yılın şartlarına göre çok güzel bir seri olduğunu düşünüyorum.Efektleri olsun kurgu olsun hiç yapay değil.Yeni filmler animasyon vari olma yolunda ilerliyorlar bakınız Hobit.Yüzüklerin Efendisi ona göre daha eski ama efektler daha güzel inandırıcı.Star Wars serisini komple izleyince bu seri hakkında da böyle düşüneceğimden eminim ya bakalım.

24 Ocak 2017 Salı

Otranto Şatosu - Horace Walpole | Kitap Yorumu



Edebiyat tarihlerine ve tarihçilerine göre, Gotik akımın ilk yapıtı ve tatışılmaz klasiği Sir Horace Wapole'un Otranto Şatosu'dur." Giovanni Scognamillo
 Gotik edebiyatını merak ediyor ama nereden hangi kitapla başlıyacağımı bilmiyordum.Tesadüf eseri elime bu kitap geçti.Gotik edebiyatının öncüsü olan eser.Bu yüzden kitabı eleştirirken onu göz önünde tutmak gerekir.Gotik ögeler var hissediyorsunuz ama kitap zaman zaman pembe dizi havasına bürünüyor gülmeden edemedim o zamanlar.Kitap bir anda absürdleşebiliyor.Ara vermeden okumak daha iyi oluyor yoksa ne oluyor yahu diyor insan.Yine de benim için farklı bir deneyim oldu.Sevdim mi bu türü evet sevdim.Korku türü pek okumam ama bu paranormal korku olunca hoşuma gitti.Farklı geldi.Kısa bir kitap benim gibi merak edip denemek isteyenler olabilir ama bence bu türde daha güzel eserler eminim vardır.Onlarla başlamak daha güzel olabilir.

H.P. Lovecraft bu türün duayeni olarak biliniyor.Bir kaç yerde okuduğuma göre.İnternette de araştırırken toplu eserlerine denk geldim.Ara ara oradan hikayeler okumak istiyorum.Bu kitaptan daha çok beğeneceğimi umuyorum.Öyle işte.

Puanım 2/5

19 Ocak 2017 Perşembe

Marslı - Andy Weir | Kitap Yorumu


Kitabı bitireli neredeyse bir hafta olucak ama ben daha yeni yorum girebiliyorum.Şu sıralar biraz keyifsizim biraz da hastayım kitaplara elim zar zor gidiyor.Ondan bu uyuşukluğum.Marslı herkesin okuduğu okumasa bile mutlaka duyduğu bir kitap.Bende sonunda okudum.Geçen sene almıştım halbuki neden bu kadar beklettim bilmiyorum.Kitabın konusu gerçekten özgün Mars'da tek başına bir hayat mecburi bir hayat.Evet kitabın içinde bilimsel şeyler var ama ben bunlara takılmadım hatta daha çok hoşuma gitti kitabı daha güzel kıldığını düşünüyorum.

Okurken heyecanladım korktum şöyle ki mars rüzgarlarından rüzgardan korkan biri olarak zaman zaman gerilmeme sebep oldu.Kahkaha attım yer yer evet Mark Watney gerçekten çok eğlenceli bir karakter.

O radyasyona maruz kalırsam, o kadar çok kanser olurdum ki, kanserim bile kanser olurdu.

Özellikle Iron Man olayı ve devamı sevdiğim kısımlardan yazmak istemedim spoiler olmasın.Gerçekten benim için güzel farklı bir deneyimdi böyle bir kitap okumak.Daha önce buna benzer tek kişilik filmler izlemiştim ama okumak da güzelmiş.

Hemen ardından filmini de izlemek istedim.Hayal gücümde canlandırdıklarımın filmde nasıl olduğunu görmek istiyordum.
Ben kitapların film olmaması konusunda katı kurallı değilim hatta hoşuma bile gidiyor.Kafamdakilerin hayat bulması gibi bir şey oluyor.Evet kitabını okumadan filmlerini izleyenler de oluyor ama o da bir tercih.Bende kitabını da okudum kitabı daha güzeldi demenin haklı gururunu yaşıyorum.Belki de film izlemek de benim için bir tutku olduğundan ılımlıyım bu konuda.

Filmi de çok güzeldi ben beğendim beni tatmin etti evet bazı şeyler farklıydı ama senaryo sonuçta.Filmin sonunu da değiştirmişler öyle daha güzel olacağını düşünmüşler yargılamadım.Biraz daha uzun olup ayrıntı olabilirdi ama bazı şeyleri gözüm aramadı değil.

Son olarak evet kitabı daha güzeldi.Tercih sizin.

Puanım 5/5


12 Ocak 2017 Perşembe

Haftanın Filmleri #5

     

  • Guguk Kuşu 1975
Randle P. McMurphy tutuklu olduğu cezaevinde çalışmaktan kurtulmak için deli taklidi yapan bir mahkumdur.Bunu üzerine teşhis konmak üzere akıl hastanesine gönderilir.Onun amacı da odur zaten daha rahat etmek için.Peki umduğu gibi oluyor mu bunu izliyoruz.Genel olarak güzel bir filmdi verdiği bazı mesajlar vardı.Sonu ise beklemediğim bir sondu şaşırttı.Biraz daha kısa olsaydı daha güzel olabilirdi film.Ama kitap uyarlaması olduğu için de kitabını okuyanlar bu durumdan memnudu ben okumadan yorumluyorum.

  • Suicide Squad: Gerçek Kötüler 2016 
Bu sene çok konuşuldu.Gerek Harley'in makyajları saçı, gerek filmin şarkıları her yerdeydi.Fragmanını izlediğimde çok beğenmiştim.Ama filmde sıkıldım biraz.Harley ve Joker olmasa daha çok sıkılabilirdim.Onlara bayıldım ikisinin aşkı yeter zaten :) 

  • Ucuz Roman 1994
Bu filmi bitirdikten sonra yaptığım yorum aynen şöyleydi yorumlara bakıyorum birde filme bakıyorum sonra dönüp birde imdb sıralamasına bakıyorum .Filmi de zar zor ileri alarak sırf sonunu merak ettiğim için bitirdim.Acaba bu ne olduğu belirsiz filmi nasıl bağlayacaklar diye.İki buçuk birde bu film.Hiç bulaşmayın derim onun yerine daha güzel filmler var onları izleyin.

  • İyi Adamlar 2016
Bu filmde aynı sırf başroldeki oyunlardan dolayı izlemek istedim.Komedi diye geçiyor ama komedi yok daha çok aksiyon tarzı.Bir olay var işte iki rakip dedektif bir araya geliyor saçma bir olayı çözüme kavuşturmaya çalışıyorlar falan filan.Russell Crowe yaşlanmış ve kilo almış baya bu filmde bariz belli bunu da söylemeden geçemiyeceğim.

10 Ocak 2017 Salı

Ateşböceği Yolu - Kristin Hannah | Kitap Yorumu


“Hayatımızdaki en önemli şeylerden biri olan ebedi dostluk üzerine dokunaklı, enfes bir roman.”
Elizabeth Buchan
Söze nasıl başlayacağımı bilmiyorum.Kitabı bitirmemin üzerinden sadece bir kaç saat geçti.Düşüncelerimi duygularımı taze taze yazmak istedim.Kitap dostu olan herkesin kendine yakın hissedeceği bir kitap.Kalın bir kitap ama film gibi.Çocukluktan başlıyor ve yıllar geçiyor okurken.Zaman zaman kızdım öfkelendim karakterlere,zaman zaman da çok sevdim.Hatta bazen çıkar ilişkisi bencilce gördüm onları ama yanılmışım.

Katie başlardaki hayatı kendime yani gençliği kendime yakın hissettiğim benzettiğim bir karakter oldu.Tully'e çok kızdım öfkelendim tabi Kate de öyle davrandığı için.Karakterlerle yaşadım resmen şu okuduğum üç dört gün boyunca.Kitabın sonu ise beni benden aldı.Bundaki neden hem yazarın o duygusal yoğunluğu hissetmesi hemde bir zaman son kısımda yaşananların kendi başıma geleceğini düşünmemden kaynaklı.Zaten kitabı kapattım direk dostumu aradım öyle hislenmiştim.

Yazarın kitap kapaklarını çok beğeniyor ama nedense hiç okumuyordum.Belkide pegasusca az reklamı yapıldığı içindir.Daha okuduğum ilk kitabında yazarın kalemini çok sevdim.Kalın olmasına rağmen akıcı bir kitaptı.Kitabın ne konusuna baktım ne yorumlarına öylece başladım.Kütüphanede görünce alıyım beğenirsem diğer kitaplarını kütüphaneme eklerim.

Böyle aile,arkadaşlık kitaplarını daha doğrusu dramı seviyorum.Ama sonra etkisinden çıkamıyorum bir süre dramatiğe bağlıyorum.O yüzden araya biraz zaman koyduktan sonra diğer kitaplarını okumayı düşünüyorum.Kitaba dört puan verdim o da bazen karakterlere gerçekten sinir olmamdan kaynaklı yoksa kitaptan değil.Eğer ki bir kitap olsun bizi alsın götürsün yıllar kitapla beraber geçsin tam size göre.70'ler de başlayan macera 2000'li yıllara kadar uzanıyor.Kitapta aksiyon,entrika yok daha sakin.Bu tip kitapları sevenler için güzel bir tercih.
Kollarını iki yana aç,Katie.Sanki uçuyormuş gibi.
Puanım 4/5

9 Ocak 2017 Pazartesi

Bilinmeyen Bir Kadının Mektubu - Stefan Zweig | Kitap Yorumu


Yaşama tutunmak zorunda kalırsam, bu mektubu paramparça edeceğim ve her zaman yaptığım gibi sessizliğimi, bilinmezliğimi korumaya devam edeceğim.

Kalın kitaplar okurken araya ince kitaplar katmak iyi oluyor.Hem diğer kitaptan sıkılmamış oluyorum hem de diğer kitaplarda aklım kalmamış oluyor.Bilinmeyen Bir Kadının Mektubu Zweig'in okuduğum ikinci kitabı.Bu kitabını da çok sevdim bir kaç şey dışında.Kitap gerçekten akıcı.Kısa kitap olunca nasıl bahsetsem bilemedim.Başlarda kızın yaşının küçüklüğü rahatsız etti o yaştaki bir çocuğun o denli derin hisler hissetmesi uygun değildi hayranlıkla başlamış olabilir tabi.Ama 3 5 yaş daha büyük olsaydı daha iyi olurdu.İl başlarda saf sevgiyi çok güzel bir şekilde ele alıyor azar ama sonra kadını aşağılıyor bu durum hoşuma gitmedi.Güvensiz aciz biri gibi ele alınmış.Ama onun dışında güzel akıcı bir kitaptı.Sırada diğer eserleri var.
Fakat sen kimsin ki benim için? Sen, beni asla, asla tanımayan, bir su birikintisinin yanından geçercesine yanımdan geçip giden, bir taşa basarcasına üstüme basan, hep, ama hep yoluna devam eden ve beni sonsuz bir bekleyiş içerisinde bırakan sen, kimsin ki benim için?

Puanım 4/5 

5 Ocak 2017 Perşembe

Mavi Trenin Esrarı - Agatha Christie | Kitap Yorumu


Yılın ilk kitabını okumuş bulunmaktayım.Son zamanlarda okumak istediğim bir çok kitabım olmasına rağmen okuyamama durumu baş gösterdi.Bende bunu yenebilmek için annemin güzel oku katil tahmin ettiğim çıkmadı sen tahmin edebilecek misin diye söylemlerinden dolayı dedim okuyum polisiye iyi olur akıcı olur bu durumu yenerim.Öyle de oldu dün gece katil kim ki acaba tahmin ettiğim çıkacak mı diye merakımdan bitirdim kitabı.Anneme şu mu bu mu dedim sürekli tüyo vermedi yanılttı beni :) Ama iki kişi vardı aklımda birini tahmin ettim.Kitap okurken sesli sesli konuşuyordum hep hipotez üretiyordum.Benim için okuması keyifli bir kitap oldu.

Uzun zaman önce Agatha Christie'nin Acı Kahve'sini okumuş çok beğenmiştim.Araştırmadım bile adı güzel konu güzel dedim okuyayım.Kitabın konusu kısaca Mavi Tren adlı lüks trende yaşanan cinayet ve hırsızlık üzerine kurulu.Ünlü dedektif Hercule  Poirot'da olayın gizemini çözmeye çalışır.Acı Kahve biraz daha hafifti bu biraz daha karışık ona göre güzel bir polisiyeydi.Ben çok beğendim gerçekten.Beni zor durumdan çıkardığı için ayrıca müteşekkirim bu kitaba.

Puanım 4/5

1 Ocak 2017 Pazar

Haftanın Filmleri #4



  • Sıkı Dostlar 1990
Film mafyayı liderleri işleyen bir film.Bu filmi bir ara Suskunlar dizisi ile bağdaştırdılar ama ben pek bağdaştıramadım.Gerçek hayattan alınma bir film olduğu için de çok daha ilgi çekiyor.Uzun ve ağır ilerliyor ama kendini de izlettiriyor.Ne olucak sonunca bu işin sonu nereye varıcak diye merakla bekliyorsunuz.Bu tip filmleri ya da film izlemeyi genel olarak sevenlere tavsiye ederim.Sevmeyenler için sıkıcı olabilir.

  • Kartal Eddie 2016
Bu filmde gerçek hayattan alınmadır.Fragmanını ve Hugh Jackman'ı görünce listeme ekledim.Film güzel ama benim gibi biraz yükseklikten korkanlar için bazı yerler yürek hoplatıcı olabilir.Aqua park da kaydıraktan kayarken nasıl hissettiysem bu filmde de aynı şeyi hissettim.Ve tam kışın izlenebilecek bir film.

  • Mekanik 2011
2016 filmlerine bakarken bunun ikinci filmi ile karşılaştım.Süreci az akıcı bir film istiyordum.Seri olunca dedim birincisini izleyeyim.Jason Statham askiyon filmi.Ama sanki diğer filmlerine göre biraz daha aşağıdaydı bana göre.Diğer filmlerini tamamını izlememiş olsam da her birimiz mutlaka televizyonda denk gelmişizdir.Özellikle Atv'de.Konu suikastçılık olunca ilgimi çekmişti.Ama akıcı olması dışında pek tat vermedi film.

Aralık Ayında Okuduklarım | İzlediklerim


Aralık da bitti diyeceğim ama koskaca yıl  bitti.Yeni yıl sabahına kötü haberlerle uyandık huzuru umduk ne bulduk.Diyecek söz bulamıyorum.Aralık ayı benim için okuma verimi açısından normal izleme açısından verimli bir ay oldu.Ayın ilk yarısı çok güzel okurken ikinci yarısında okuyamama durumu baş gösterdi.Hangi kitabı alsam yarım bıraktım olmadı yürütemedik.Okuma hedefim yoktu ama 50 olsun dedim olmadı sağlık olsun.

Okuduklarım 
  • Bin Lotluk Ceset 4/4
  • Beş Sevim Apartmanı 3/5
  • Otomatik Portakal 3/5
  • Meleklerin Kanı 4/5
  • Çizgili Pijamalı Çocuk 5/5
Şimdi asıl bomba izlediklerim.Bir ara dizilere ağırlık vermiştim.Filmleri boşlamıştım.Şimdi ise dizilere ara verdim filmlere döndüm.Hedefim Imdb 250 listesinin bir kısmını tamamlamak.Hepsini yapamam ama izlemek istediklerim var bu yıl onları bitirmek istiyorum.Ve tabi ki de imbd listesi de neymiş benim kendi listem de var :) Daha önce izlediğim ya da tam seri olarak izlemediğim filmleri seri halinde tekrar izliyorum.İzlediğim filmlerden de keyif alınca diğer filmi izlemek için sabırsızlanıyorum.Vaktimin de olması buna etken tabi.18 film izlemişim bu ay.

İzlediklerim | Filmler
  • Mekanik 2011
  • Sıkı Dostlar 1990
  • Kartal Eddie 2016
  • Fırtınalı Hayatlar 2016
  • X Men-2 2003
  • Yıldız Tozu 2007
  • Alice Harikalar Diyarında 2 Aynanın İçinden 2016
  • Sully 2016
  • Batman Başlıyor 2005
  • Otomatik Portakal 1971
  • Lanetli Çocuk 2016
  • Eyvah Annem Dağıttı! 2016
  • Zindan Adası 2010
  • Sherlock Holmes:Gölge Oyunları 2011
  • Mesajınız Var 1998
  • Bourne: Medusa Darbesi 2004
  • Sihirbazlar Çetesi 2 2016
  • Bridget Jones'un Bebeği 2016
Haftanın filmleri başlığı altında filmleri yazınca buraya tekrar yazmak istemedim.Yoksa yazı uzayıp gidiyor.Böyle daha sade daha sakin.Bakalım Ocak ayı nasıl geçecek.