Yunanlıların batı Anadolu'yu işgal ettiği ortalığın yakılıp yıkıldığı bir dönemde Mebrure babasını kaybeder.Ondan uzun süre haber alamamasının üzerine onu aramak üzere İstanbul'a gelir.Uzaktan akrabası olan Nazmiye Hanım'ların yanına yerleşir.Anadoludan geldiği için yaşanılan ortam tavırlara bir türlü alışamaz bu durum onu çok rahatsız etmektedir.Ama bir yandan da mecbur katlanmak zorundadır babasını buluncaya kadar.
Sözde Kızlar annemle okuduğumuz tur kitabımız.Annem Türk yazar okumayı daha çok sevdiğinden kütüphaneden olsun alışveriş olsun Türk yazarlara da yer veriyorum.Benim içinde iyi oluyor belki kendim okumaya karar versem ne zaman okurdum kim bilir.Sırayla okuyoruz sonra kitabın üstüne konuşuyoruz bir nevi tur kitabı gibi oluyor.
Romanın kaç yılında yazıldığını bilmesem ya da eski kelimeler olmasa günümüz kitabı derim.Hani diyoruz ki eskiden böyle değil ki her şey entrika,aldatma,ahlaksızlık daha sakin daha huzurluydu diye.Evet doğru eskiden bu kadar değildi ama eskiden bu kadar göz önünde değilmiş her şey ondan haberimiz yokmuş.Bilmediğimizden,duymadığımızdan yok sanıyormuşuz.Nazmiye Hanım ve ailesi dışarıdan ne kadar düzgün bir aile gibi gözükse de aslında çarpık uygunsuz ilişkiler çemberinin bir halkasıdır.Yazarın hayal gücü belki tamam ama mutlaka bir şeylerden esinlenmiş ki bunları yazmış.
Sözde Kızlar Peyami Safa'nın ilk romanı olduğu için biraz fazlaca eski kelimeler vardı.Arka sayfasından anlamları varmış tabi ben bunu kitabı bitirince gördüm.Benim okumama hikayeyi anlamama engel olmadı.Böyle klasik Türk yazarları okumak bana lise yıllarımı hatırlatıyor.Ödevler olsun 100 temel olsun.Okurken birazda eskileri yad ettim.
Puanım 4/5