Burma Günleri'nde, İngilizlerin bu sömürgedeki yaşamını ve yaptıklarını, yerli işbirlikçileri ve fırsatçıları, yerli halka insanca yaklaşarak İmparatorluğun tutumuna karşı çıkanları, aşk, nefret, tutku çemberinde destansı bir anlatımla ele alıyor.
1984 kitabını da bitirmem uzun bir zaman almıştı ama o kitapta hikayenin içine girebilmiştim.Bunda pek öyle olmadı hikayenin içine biraz girdim biraz koptum diğer okuduklarıma göre daha az sevdim diyebilirim.Ama sonu iyiydi.
Burma Günleri'ni okurken araya Küçük Vampir kitabını aldım biraz eğlenmek adına ve çok iyi geldi diyebilirim çocuk kitabı olabilir ama bu okumama engel değildi diğer kitaplarını da alıp okumak istiyorum.
Cesur Yeni Dünya farklı bir distopya herkes herkes içindir tek eşlilik diye bir şey yok doğum yok çocuklar beta omega alfa diye üretiliyor üçüz beşiz.Canın mı sıkıldı kafan mı attı al biraz soma kendine gel.Cesur Yeni Dünya'nın xanaxı.Bu kitap 1932'de yazılmış.Hiç kimse bir şey sorgulamıyor herkes mutlu acı diye bir şey yok yaşlanmak yok buradan anlatılınca mis gibi dünya diyor insan ama yok öyle değil işte ürkütücü bir dünya.
İnsancıklar üst üstte yoğun roman okumamışım gibi üstüne kuradan bu kitap çıktı.Dostoyevski severim okuyum bunu dedim.Dram yoksulluk bu koşullar altında sessiz sakin süren bir aşk dostluk.Biz bu dostluğa mektuplardan tanık oluyoruz ve tabi o zamanın zor şartlarına da.
Bir yazı daha biter ben şuan okuduğum heyecanlı kitabımı okumaya giderim.İyi akşamlar herkese**