30 Ekim 2018 Salı

Bir Alışverişkoliğin İtirafları - Sophie Kinsella (Alışverişkolik #1)

Alışverişkolik Serisi #1
Türü:Romantik Komedi,Çik-lit
Sayfa Sayısı:371

Arka Kapak Yazısı:Tek istediği azıcık, ufacık, inanın minicik, kuş kadar bir krediydi! 

B.B.’NİN EFSANESİ AYNEN BÖYLE BAŞLADI.

Becky Bloomwood fenomeni kendini cümle aleme işte bu romanla ilan etti. Dünya şekeri, hesabı kıt bir kız o.Süper hayalleri, benzersiz bir zevki ve mini mini de zaafları var!Becky Bloomwood’un Londra’daki evi tam anlamıyla harika. Sezonun ‘olmazsa olmazlarıyla’ dopdolu bir gardırobu ve insanlara paralarını nasıl kullanacaklarını anlatması karşılığı para kazandığı bir işi var. Terzi söküğünü dikemezmiş ya, Becky de ‘özservetini’ nasıl idareli kullanabileceğini asla kestiremeyen bir kız! Bankaların mektuplarını ‘inkar’ etmek imkansızlaştığında, Becky, Kısıntı Yap veya Daha Çok Kazan gibi felsefeleri benimsemek için elinden geleni yaptı gerçekten. Cidden çok çaba gösterdi. Yalnız bu işte başarının formülü yüzde 51 yetenekti. Ve ondan Becky’de yüzde 1 dahi bulunmuyordu. Olmuyor, olmuyor, olmuyordu! Batıyor, batıyor, batıyordu! Batan balık yan gittiğine göre birkaç bir şey daha almaktaysa sakınca yoktu tabii. Elem, keder, hepsi geçer! 

Bize kar kalan nedir bu dünyadaaaaaaa! 

Hayatınız para hesabı yapmakla geçiyorsa ve tek kankanız kredi kartınızsa Becky’yle ultra, über, mega anlaşacaksınız demektir!

Yorumum:Yeraltından Notlar'ı okurken yanına eğlenceli bir şeyler eşlik etsin istedim ve bu sebeple uzun zamandır kitaplığımda okunmayı bekleyen Alışverişkolik serisinin ilk kitabını tercih ettim.Sophie Kinsella'dan daha önce iki kitabını da eğlenerek keyif alarak okumuştum.Bunda da öyle olacağını biliyordum ki öyle de oldu beni yanıltmadı kitap.

Hangi kadın alışverişi sevmez ki hatta bazı erkekler bile.Becky de öyle adeta alışverişe aşık bir kadın.Nakit parayla alsa iyi ama kredi kartıyla alışveriş yapan biri.Canı mı sıkıldı doğru alışverişe indirim var aklı kalır ya beğendiği ürünü indirimde diye ya başkası alırsa.Ve kredi kartı kullanan bir çok kişinin başına gelen durumlarla karşılaşıyor peşini bırakmayan kredi kartı ekstreleri,ödenmeyen borçlar.Becky kendince çözümler bulmaya borçlarından kurtulmayı çabalar.Bizde bu durumları okurken eğleniriz.

Bu yazarın kalemi güzel olduğu kadar sevdiğim başka bir özelliği de var ki her yaş grubu kitaplarını okuyabilir.Hatta kendi de çok güzel bir dille söylüyor bu durumu.Genç yaştaki okuyucular için güzel bir romantik komedi.

"Ah hadi ama.O kadarını da bilmek zorunda değilsiniz.Neyse canım,biraz hayal gücünüzü çalıştırın işte! Yapabilirsiniz."

Hem eğlenceli hem de eğitici olabilir aslında bazı şeylerin dozunu kaçırırsak böyle olur işte gibisinden.Bazılarına boş bir kitap gibi gelebilir bazı yorumlarda gördüm ama bazı kitaplar da filmler gibi eğlenmek güzel vakit geçirmek için varlardır bu kitap da onlardan biri eğlenmek kafa dağıtmak istiyorsanız bu kitap ya da yazarın başka kitapları güzel bir tercih olabilir.

Puanım 5/5

21 Ekim 2018 Pazar

Bu Bizim Hikayemiz - Ashley Elston

Türü:Genç Yetişkin,Polisiye
Sayfa Sayısı:328

Arka Kapak Yazısı:O SİLAHI HEPİMİZ KULLANDIK. O SİLAHI HEPİMİZ ATEŞLEDİK.

O sabah River Burnu’nda ne olduğunu kimse bilmiyordu. Beş oğlan avlanmaya çıkmıştı. Sadece dördü geri dönmüştü. Oğlanlar arkadaşlarını öldüren kurşunu kimin ateşlediğini söylemiyordu, kanıtlar dördünün de suçlu olabileceğini gösteriyordu.
Kate Marino’nun bölge savcısının yanındaki stajı çok havalı bir iş değildi. Daha ziyade okuldan erken çıkmak ve üniversiteye başvururken faydalı olması için bir mazeretti. Fakat bir gün patronu Bay Stone’a önemli bir dava verilmişti: Küçük bir kasaba olan Belle Terre’in gördüğü en büyük dava. River Burnu Oğlanları herkesin dilindeydi. Kazanın gerçekleştiği sabah yapılan kan testleri onları kötü gösterse de, bölge başsavcısı davayı olaysız bir şekilde bitirmek istiyordu. Sonuçta rütbesini onlardan birinin ailesine borçluydu.
Kate davanın üstünün kapatılmasına izin vermeyecekti. Kendi sırlarından önce başkalarınınkileri ortaya çıkarmak zordu ama Grant için adaletin sağlanmasını istiyordu. Fakat Kate, olayı araştırırken hiçbir şeyin göründüğü gibi olmadığını öğrenmişti. Gerçeğe tehlikeli bir şekilde yaklaştıkça Kate şüphelenmeye başlamıştı: Yaşananlar gerçekten kaza mıydı?
Bir an önce gerçekler ortaya çıkmazsa birden fazla hayat tehlikeye girecekti. Kate’inki de dahil.


Yorumum:Bu kitaba başlamadan önce Gölge Ateşi'ni okuyordum ama o kitap beni biraz buhranlara soktuğu için araya beni bu durumdan çıkaracak kolay hızlı okumalık kitap almak istedim.Elim bu kitaba gitti polisiye olduğunu düşündüğümden merak ederek hızlıca okurum diye düşündüm ki öyle de oldu.Kitap ilk başından sonuna kadar merak uyandıracak şekilde devam ediyor ne oldu nasıl oldu.Okudukça herkes şüpheli gözünüzde acaba o mu yaptı yoksa o yaptı da suçu başkasının üstüne mi atıyor.Sadece zaman zaman Kate'in gözüyle olan soruşturmalarda sıkıldım onun dışında hafif hemen okunup bitiyor kitap.

Okumadan önce bu kitabın polisiye olduğunu düşündüğümü söylemiştim ama okudukça hafif polisiye daha çok genç yetişkin kitabı olduğuna karar verdim özellikle son suçlunun bulunup ifşa edildiği kısım polisiyeye göre biraz amatörce kaçıyor.Ve olaylar liseli gençler arasında geçiyor onlar etrafında şekilleniyor.Her yaştan herkesin okuyabileceği bir kitap Bu Bizim Hikayemiz tavsiye ederim.Herkese mutlu pazarlar.

Puanım 4/5

16 Ekim 2018 Salı

Yeraltından Notlar - Fyodor Mihayloviç Dostoyevski


Arka Kapak Yazısı:Yeraltından notlar gerçek dünyadan kendini soyutlamış bir kişinin iç çatışmalarını ve hezeyanlarını konu alır. Bu roman Dostoyevski’nin daha sonra yazacağı büyük romanların ipuçlarını taşımaktadır.

Yorumum:Bu kitap için ne desem bilmiyorum.Karakter ciddi anlamda dolu iç çatışmalarıyla hani deriz ya kafamın içindeki sesler susmuyor bu karakter de ise çığlık atıyor o iç sesler.Sustukça daha da çoğalmış fırtınaya dönüşmüş.Ve bizi de okurken bu girdapta sürüklüyor.İlk başta alışmakta çok zorlandım sonra kendimi kaptırdım zaman zaman kendime yakın cümleler bularak sonra bende karakter gibi oldum bir hüzün kapladı içimi kitabı bıraktım azar azar okumaya karar verdim ki böylelikle kelimeleri biraz daha iyi anlamaya başladım.

Kitabın ikinci yarısı ilk yarıdan daha hasta ruhlu dengesiz çıktı.Ve ciddi ciddi bu durumu hissettim kızsam mı üzülsem mi bilemedim.Yazar böyle bir kitabı böyle cümleleri nasıl yazdı bir araya getirdi okudukça büyük başarı dedim.Herkes sevmeyebilir belki farklı bir kitap iç çatışmalarıyla dolu insanı hem hüzne hem de buhranlara boğan tarzda ama yazarın kalemi öyle güzel ki kitabı okutan de o.Ve kitabı bitirdiğiniz zamanda kitaptaki karakter gibi oluyorsunuz şimdi ben bu kitabı sevdim mi sevmedim mi şimdi sevdim yarın nefret mi edeceğim gibisinden.Bende hala iyiyle orta arasında kararsızım ama aklımda uzun süre yer edecek bir kitap olduğundan eminim.

Puanım 4/5


"Kitaplar bana zevk,heyecan,ızdırap veriyordu.Zaman zaman son derece bıktırdığı da oluyordu.İhtiraslarım,özentiletim her zamanki mariz hırçınlığım yüzünden keskin,yakıcıydı.Böyle zamanlarda gözyaşlarıyla,çırpınmalarla karışık isteri buhranları bile geçiriyordum... "


8 Ekim 2018 Pazartesi

Köpek Kalbi - Mihail Bulgakov


Sayfa Sayısı:160
Türü:Klasik

Arka Kapak Yazısı:Okuma bence öyle daha heyecanlı oluyor.“Köpek Kalbi bir satirden daha fazlası; yirminci yüzyılın en büyük yazarlarından birince yazılmış etkili, çok katmanlı, eğlencesi ve derinliği eksik olmayan ahlaki bir fabl.” –A. S. BYATT

1925’te yazılmasına rağmen yazarı öldükten uzun yıllar sonra, ancak 1987’de anadilinde yayımlanabilen Köpek Kalbi, döneminin en sivri dilli ve ustalıklı yazarlarından Bulgakov’un adeta bir kâhin gibi geleceği öngördüğü, tartışmalı eserlerinden.
 Saygın bilim insanı Profesör Filipoviç, sokakta bulup evine götürdüğü köpek Şarik’i, Frankenstein’ı aratmayacak bir operasyonla ameliyat edip hormon bezlerini amansız bir suçlununkiyle değiştirir. Bu süreç sonucunda köpek insanlaşır ve profesörün isteğinin aksine arsız, azgın, saldırgan ve bencil bir canlıya dönüşür. Ancak bu dönüşüm, köpeğin Sovyet bürokrasisinde kendisine yer edinmesini engellemeyecektir.

Köpek Kalbi, gerçeküstü ve tekinsiz mizahı ile Rus Devrimi, Sovyetler ve komünizm üzerine lafını sakınmayan bir satir.

Yorumum:Aç bir sokak köpeği Şarik insanlar tarafından hor görülen çöpleri karıştırdı diye dövülen.Ama bir gün Profesör Fillipoviç ile tanışmasıyla değişir.Profesör onu yeni alır ona yemek ve sıcak yuva verir.Kısa bir zaman sonra güzel olan hayatı tekrar alt üst olur.Bundan sonrasını arka kapak yazısını okuyanlar tahmin edebilir ama benim için tamamen sürpriz oldu diyebilirim.Çünkü arka kapak yazısını okumak pek adetim değildir kitap alırken filan okurum.O yüzden önerim arka kapak yazısını okumadan kitabı okumamanız.Önsözler de öyle onları da en son okurum.

Neyse kitap aslında Sovyetler ve komünizm üzerine yazılmış hiciv kitabıdır.Eğlendirirken düşündürüyor.Tabi günümüzde bazı eleştirileri göndermeleri kaçırıp anlamayabiliriz..Kısa bir kitap  olmasına rağmen kurgusu akıcı merak uyandırıcı.Kısa bir mola vakit geçirmelik bir kitap.

Köpek Kalbi benim yazarla tanışma kitabım oldu iyi de olduğunu düşünüyorum yazarla tanışmak isteyenlere başlangıç olarak tavsiye edebilirim.Kendim de fırsatım olursa diğer kitaplarını okumak isterim.Edit:Yanlış hatırlamışım geçen seneler de Genç Bir Doktor'un Anıları kitabını da okuyup beğenmiştim bu yazardan okuduğum ikinci kitap.

Puanım 4/5

3 Ekim 2018 Çarşamba

O Yaz - Lisa Kleypas (Wallflowers #1)

Süs Bitkileri Serisi #1
Türü:Tarihi Aşk,Romantik
Sayfa Sayısı:320

Arka Kapak Yazısı:Londra sosyetesine giren dört genç kızın ortak bir amacı vardır: Tüm kadınsı yönlerini ve çekiciliklerini kullanarak kendilerine birer koca bulmak.
Annabelle Peyton ise ailesini felaketten kurtarmanın tek yolunun, soylu bir genç adamın kendisine evlenme teklif etmesini sağlamak olduğunu düşünmektedir. Bunun için güzelliğini ve zekasını sonuna kadar kullanmakta kararlıdır. Ancak Annabelle’in en büyük hayranı, zengin ve güçlü Simon Hunt genç kızın aklını çelmekte ve onun duygularına karşı koymasını güçleştirmektedir.
Arkadaşları, Annabelle’i Simon’dan uzakta tutmak için uğraşırlar ve ona uygun gerçek bir beyefendi bulmaya çalışırlarken, bir yaz gecesi her şey değişir. Annabelle, aşkın en tehlikeli oyun olduğunu keşfeder.

Yorumum:Çok sevilen tarihi aşk romanı yazarıyla sonunda bende tanıştım.Son balosuna katılan Annabelle kendisini dansa davet ettirecek bir Lord,Dük bulamamıştır.Ve ailecek zor durumdadırlar zengin biriyle evlenip hem kendi hemde ailesinin hayatını kurtarmak istemektedir ama bu hiç de kolay olmayacaktır.Yaşı diğer kızlara göre biraz fazladır ve hep evli erkekler ona metres olarak yanaşmaktadır.

Yine her zamanki gibi duvarın dibinde süs bitkisi gibi beklerken kendi gibi olan kızlarla tanışır.Onların durumları Annabelle kadar kötü olmasa da onlar da evlenecek aday bulamamaktan yakınırlar ve bu ortak nokta onları bir araya getirir.Kendilerince plan yaparlar eğlenirler.Bence kitabı güzel eğlenceli yapan da bu kız grubu özellikle iki kız kardeş başka yerden gelmişlerdir ve Londra sosyetesinin tutumlu davranışlarını benimseyememişlerdir kafalarına estikleri gibi davranırlar zaman zaman.

Ve Simon iki senedir Annabelle'nin peşindedir ama sürekli reddedilir.Çünkü salak adam kızı istiyor ama metresi olarak evlenmek aklına gelmiyor burası biraz saçma işte sen iki sene boyunca kızın peşinde koş ama her gördüğünde gel benim metresim ol de.Sonunda doğru yolu buluyor da işte buluncaya kadar insanı sinir ediyor.

Puanım 4/5