Devrim zamanı Rusya… Karakışı aratmayacak kadar soğuk, kasvetli bir eylül günü, tıp fakültesinden yeni mezun olmuş bir doktor, şehirde çoktan unutulmuş geleneklerin ve boş inançların hüküm sürdüğü uzak bir kasabaya gelir. Devrim, büyük şehirlerin merkezlerinde hayatı ve zihniyetleri altüst ederken, bu genç doktor ülkenin ücra bir bölgesinde kadercilikle ve batıl inançlarla zorlu bir mücadeleye girişir.Zor bir doğum, hassas bir cerrahi müdahale, uzaktaki bir hastaya ulaşabilmek için şiddetli bir kar fırtınasına rağmen göze alınan bir yolculuk, ağrılarını dindirmeye çalışırken morfinman olan bir meslektaş… Genç doktorun gündelik hayatında karşılaştığı bütün zorlu sınavlar, Bulgakov’un elinde olağanüstü güçlü bir anlatımla, dram sınırlarında gezinen bir dokunaklılıkta öykülere dönüşür.
Hazır havalar soğumuş kış ayları da yavaş yavaş yaklaşırken bu kitabı okumak istedim.Kış ayında okunabilecek çok güzel bir eser.Kitabın ilk sayfasından itibaren sizi Rusya'nın soğuk havası karşılıyor.Yeni mezun olmuş bir doktor Rusya'nın bir köyünde.Başına neler gelecek kim bilir ve bunlarla nasıl mücadele edecek.Doktorun kafasında bu düşünceler varken ilk geceden uykusu kaçıyor ve doğal olarak sizinde acaba nasıl yapacak üstesinden gelebilecek mi diye bir sonraki sayfayı heyecanla çeviriyorsunuz.
Yazar Bulgakov tıp mezunu bir yazardır.Kitaptakiler her ne kadar kurgu olsa da çevresinde görmüş olduğu ya da başına gelen olaylardan esinlendiğini düşünüyorum.Güzel bir kitaptı içinde tıp terimleri ilaçlar filan var ama sıkılmıyor onlara takılmıyorsunuz.Kitabın bir de mini bir dizisi var ilk bölümünü izledim güzel başlamıştı ama sonra bazı yerler değiştirilmişti 8 bölüm izleseniz de olur izlemeseniz de.Kış aylarına yakışır bir kitap tavsiye ederim.Kar,tipi tam kış ayına uygun.
Puanım 4/5
okuyalım o halde , Bolgakov okumak istediklerim arasında :D
YanıtlaSilEkle okuma listesine :)
Sil