Kusursuzlar - Louise O'Neill

 Kitap Adı: Kusursuzlar

Orijinal Adı: Only Ever Yours

Yazar: Louise O'Neill 

Yayınevi: Yabancı Yayınları 

Türü:Distopya

Sayfa Sayısı: 400

Baskı Yılı: 2017

Puanım: 4/5

İlk çıktığı zaman bu kitabı çok merak etmiştim ama almamıştım pdf bulup okumaya başlamıştım ama başlangıç olarak kaldı devamını getirip bitirmemiştim.Eskiden güncel olsa bile kitapların pdflerini bulmak kolaydı şimdilerde daha zor oluyor geçtiğimiz yıl bir anda bütün sitelere telif ceza gelmesinden dolayı, eğer bildiğiniz güncel bir site bir yer varsa yorumda yeşillendirirsiniz.

Neyse ben daha sonra bir kitap alışverişi yaptım bundan evvel evvel zaman önce bir zamanlar okuoku'nun şimdiki adıyla kitap sepetinin bir çok kitabında 12.90 kampanyası olurdu.O kampanya ile bu kitabı da aldım ve okumaya başladım.Ve zamanında neden devamını getiremediğimi anladım.Kitabın ilk 200 sayfası aynı olayları tekrar tekrar okuyormuşuz hissi veriyor ondan sonra kitap açıldı daha akıcı bir hal aldı.

Erkeğin egemen olduğu bir dünyada kızlar çocukluktan yine erkekler için okulda eğitim görmeye başlamaktadır.Ama bu eğitimler bildiğimiz eğitimlere benzemez mesela şişman kızları erkekler beğenmez bir erkek ağlayan bir kızdan hoşlanmaz gibisinden.Dış görünüş her şeyden önemlidir eş olabilmek ise okulun en nihai amaçlarından biridir.Spor aletleri bile spor yapmayı kestiğin an slogan söylemeye başlıyor.

Normalde okuduğumuz distopyalarda bir isyan eden bu düzene karşı çıkan birileri olur ama bu kitapta öyle değil.Bu durumu kabullenmişler bir yarış halindeler acımasız bir yarış.Daha çok olan olayları o distopik dünyayı ve hatta sadece okulu okuyoruz okulun dışı nasıl bir yer dünya aslında nasıl kızlar gibi biz de bilmiyoruz.Kızların isimleri küçük harfle başlarken erkek isimleri büyük harfle başlamaktadır olan olaylar yaşananlar acımasız bir dünya.

Kitabımızdaki baş karakterimiz Freida ve arkadaşı Isabel.Kitabı okurken Freida'ya hem kızdım hem üzüldüm ve Isabel'i merak etmek sonuna kadar gizemini koruyan bir karakter oldu ve o son akılda kalıcı farklı bir son.

İlk 200 sayfaya pek aldırış etmeden okursanız daha sonra sizi merakla alıp götürüyor.Bu kitabı bitirdikten sonra şarkı dinledim o sırada Melek Mosso Tükettim denk geldi tesadüfün bu kadarı dedim.

Vampirler de Sever Senaristler Ayırır

Lana Del Rey sever misiniz * Bir zamanlar herkes onu dinliyor ondan bahsediyordu o zaman da sevmiştim hala da dinlerim ara ara sesini şarkılarını severim.Yanılmıyorsam ilk çıkış parçası da Young and Beautiful'dı.Bu şarkıyı ayrı bir severim onun da sebebi şu kliptir.Bunu dinlerken bir şeyler yazmak istedim ve buradayım.

Off hadi çılgınlar gibi The Vampire Diaries izlediğimiz yıllara geri dönelim ya ama dur son sezonları olmaz kökenlerin olduğu zamanlardan bahsediyorum.Damon'ın deli olduğu kökenlerin ortalığı kasıp kavurduğu Elana'nın sinir bozucu olduğu zamanlar.Pardon Elena hep sinir bozucuydu değil mi? 

Vampir Günlüklerinde baya konuşulan kökenler için spin off yapıldı.The Originals güzeldi ama kısa sürdü reytinglerde gel gitliydi vampir günlükleri gibi bir ivme yakalasalardı çok daha iyi olurdu.The Originals asıl sevdiğim dizi bu işte bu çıktıktan sonra The Vampire Diaries'in pabucunu dama attım diyebilirim.Kökenlerde hep Elijah ile Klaus arasında kalırdım ikisini izlemekten büyük keyif alırdım.Klaus'un deliliği o sinirlendiği zaman etrafında olmak istemezsiniz Elijah'ın şık efendi duruşu ama iş aileye kardeşlerine geldi mi gözünün hiç bir şeyi görmeyişi.Bu dizide bolca kalp sökme boyun kırma sesi vardır öyle vahşi bir dizi.Ve tabi ki Rebekah ve Marcel onlar da çok iyiydi.

New Orleans'ı bu dizide gördüm şehir çok güzeldi görmek istediğim yerler arasına girdi o sokakları balkonları ve köken vampirlerin evi.Klaus öyle diyor eve geri döndüm ama evin yeni bir sahibi var bundan sonra da taht kavgaları başlıyor.The Originals dizisini sevmememin nedenlerinden biri de dizinin her yerinden ingiliz aksanı akıyor ve ben ingiliz aksanına bayılırım.

Vampir günlüklerinde Klaus Caroline ikilisi çok fenaydı ya birbirlerini hem iten hem çeken bu ikili hep birlikte olsun diye kaç sezon bekledik ama olmadı olmadı işte.İnatlaşmaları Caroline'nin sert çıkışları Klaus'un kelimeleri yutması.Tabi Klaus ayrı bir dizide Caroline ayrı bir dizi de nasıl ki uzaktan ilişki yürümez derler bunlarınki de öyle oldu başlamadan bitti.Klaus'un bundan sonra sevdiği oldu ve Caroline benzettiler bence karakter olsun dış görünüş olsun ama ben sevmedim iticiydi.

Caroline'nin de aynı şekilde kurt sevgilisi vardı ay ne sinir çocuktu o ya ki bakışları tavırları.Bu dizilerden sonra bir dizi daha çıktı nesilden nesile gibi spin offlar :) Legacies üç sezon olmuş bu dizi de ama izlemedim izlemeyi de düşünmüyorum şuan eskilerden kimse yok diyebilirim.Caroline burada evlenmiş hem de hiç ummadığım biriyle ikizleri filan olmuş onu gördüm bir yerde The Originals'da gördüm sanırım hatırlamıyorum.

Bu sırada Elijah'ın Hayley'i vardı onların da inişli çıkışlı ilişkileri vardı ki bir bölümde Elijah'ın Hayley'i hatırlamayışı çok can yakıcı cinstendi.Rebekah ve Marcel'in Klaus'un karşı çıkmalarından dolayı kaçamak aşkları.

Bir zamanlar vampirler cadılar bu fantastik şeyler kitaplara dizilere her yere yayılmıştı vampir günlükleri ve the originals bu iki dizi de o zaman ortaya çıkan yapımlar aynı zombilerin bir zamanlar ki hala da devam ediyor dizileri spin offları istila ettiği zamanlar.İzlemesi heyecanlı şeyleri ki olsa yine izlerim tabi bu güzellikte yapılırsa.Ve o meşhur söz ile bu yazıyı bitiriyorum Always and Forever...

Bilgeliğin Anahtarı - Nora Roberts (Anahtar Serisi #2)

Kitabın Adı: Bilgeliğin Anahtarı   

Seri Adı: Anahtar Serisi

Seri Sıralaması: 2/3

Yayınevi: Epsilon Yayınları 

Türü: Romantik, Fantastik 

Sayfa Sayısı: 335

Puanım: 4/5

Geçtiğimiz aylarda seriye başlamıştım ve kaldığım yerden devam ediyorum.İlk kitapta Malory'in hikayesini okumuştuk bu kitapta da Dana'yı okuyoruz.Dana kitapları okumayı çok sever evinde her yerde kitaplar vardı sabah kahvaltıda ayrı kitap yatmadan ayrı bir kitap okur ve kendisi bir kütüphanede çalışmaktadır.Tabi ki onun anahtarı kitaplarla dolu dünyasındadır.

Tür biraz mistik biraz da romantik dostluk bir yandan hayatlarında devam ederlerken bir yandan da kendilerine verilen süre zarfında anahtarı bulmaya çalışmaktadırlar.Romantik dedik kitapta aşk da var zamanında Dana'nın kalbini kırıp giden bestseller yazar Jordan.Onların hikayesini okumak keyifliydi.Yazar ara ara Zoe ve Brad'e de değindi üçüncü kitaptaki çiftimiz olurlar kendileri.Onların hikayelerini de çok merak ediyorum çok fazla ara vermeden okurum.

Fantastik diye geçse de daha hafif fantastik diyebilirim yormayan türden, ilk kitapta biraz anahtar bulma olayını değişik bulmuştum ama bilgeliğin anahtarı bulunma şekli daha çok hoşuma gitti diyebilirim.Yazıldığı döneme göre güzel bir kitaptı bence.

Emily in Paris

Bugün yazacağım dizi yazın izlediğim bir dizi ama  olsun.Hafif çerezlik bir şeyler aradığım dönemde karşıma çıktı bu dizi.10 bölümden oluşan bir dizi Emily in Paris.Belki bir çoğunuz izledi çünkü kendisi Netflix yapımı.Netflix yapımlarını pek sevmem ama bu dizi güzeldi.

Evet dizideki kız fazla mutlu yani sonuçta Paris'e gitti kim olmaz ki.Her şeyde dört ayak üstüne düşüyor ki Fransızca bilmeden oraya gitti her şey ondan yana falan filan bunlarla ilgilenmedim ki zaten bu şeyler sadece dizilerde olur eğlenmeye keyif almaya baktım.

Geç başlayan iş saatleri uzun uzun öğle saatleri en çok ilgimi çeken kısım burasıydı :) Biraz eğlence biraz Paris turu gibi düşünebilirsiniz 20 dakikadan oluşuyor üst üstte izlense romantik komedi filmi olur ben hemen bitmesin diye günde bir bölüm izlemiştim :) Bahar geliyor bize daha gelemedi tam gelirken kar kış geri kapıda yakaladı soğuk seven biri olarak şikayetim yok tek sıkıntı çiçek açan ağaçlara üzüldüm neyse lafı uzattım işte bahar geliyor karantinalar derken bu çıtır çerez diziyi tavsiye ederim eğlenceli güzel.

Terapi - Sebastian Fitzek

 Kitap Adı: Terapi

Orijinal Adı: Die Therapie

Yazar: Sebastian Fitzek

Yayınevi: Pegasus Yayınları

Türü: Psikolojik Gerilim

Sayfa Sayısı: 320

Baskı Yılı: 2015

Puanım: 5/5

Arka Kapak Yazısı:12 yaşındaki Josy tanımlanamayan bir hastalığın pençesindedir. Doktor muayenehanesindeki tedavisi sırasında, ardında hiçbir iz bırakmadan ortadan kaybolur. Dört yıl sonra, Josy'nin babası psikiyatrist Viktor Larenz, bu trajediyle başa çıkabilmek için Kuzey Denizi'nde bir adada inzivaya çekilmiştir.

Bir gün güzel bir yabancı, ona sürpriz bir ziyarette bulunur.

Kitabın konusu yukarıda geçtiği gibi.Heyecan dolu diye bahsettiğim kitap bu kitap işte.İlk sayfasından kendine çeken bir havası var kitabın içine giriyor o adaya gidiyor ve sonunu öğrenene kadar oradan ayrılmak istemiyorsunuz.Covidden dolayı bir kaç iznim vardı evdeydim o zamanda kitabı hemencecik bitirdim.Böyle akıcı kitaplar okumak çok iyi oluyor hemen bitirip yeni kitaba geçmek istiyor insan.

Bu yazardan okuduğum üçüncü kitap ve bu adamın kalemini gerçekten beğeniyorum yazdığı kitaplar gerilim dolu psikolojik polisiyeler ve karakterlerin hareketleri olayları birbirine bağlama durumu olsun çok iyi.Birde az karakterlerle yapıyor bu işi kitapta öyle çok karakter yoktu.Uyurgezer kitabının sonu biraz karışıktı kim ne ne oluyor kafam karışmıştı oradan puan kırmıştım ama bu kitap öyle değildi eğer gerilim okumayı seviyorsanız bu kitabı tavsiye ederim.

"Biliyor musun Viktor? Umut insanın ayağına batan bir cam kırığı gibidir.Ayağında bulunduğu müddetçe, attığın her adımda canını yakar.Çıkarılıp atıldığında ise bir müddet kanar, iyileşmesi biraz zaman alır fakat sonunda yürümeye devam edersin.Bu sürece matem ismi de verilir."

Üç Yapraklı Yonca - Ayşe Ayhan

Kitap Adı: Üç Yapraklı Yonca

Yazar: Ayşe Ayhan

Yayınevi: Parola 

Sayfa Sayısı: 368

Baskı Yılı: 2019

Puanım: 4/5

Arka Kapak Yazısı: Yonca.

Nam-ı diğer Üç Yapraklı Yonca.

Dördüncü yaprağını kim bilir nerede kaybetmiş? Şanssızlıklar kraliçesi ‘Hayat yeni başlıyor,’ dergisinin masasız editörü...

Hiç şansım dönmeyecek mi diye düşünürken, şirkete yeni gelen Müdür Alp'i gördüğü an şansının değiştiğine inanan Yonca. Ezeli rakibi Nejat'ı alt etmek için hiç olmadığı kadar hırslı olmak zorundadır.

Hem işte hem de aşkta talihini döndürmeye karar verir. Ama bakalım işler onun istediği gibi olacak mıdır?

Şahsına münhasır karakterleriyle bu kitap sizi kendi hayatınızın içinde hissettirebilir. Evde, iş yerinde veya mahallenizde karşılaştığınız, karşılaşabileceğiniz, okuduğunuzda “Evet, işte bu!” diyeceğiniz tüm tanıdıklarınız bu hikâyenin içinde.

Ben anlatmaya hazırım. Peki ya siz gülmeye hazır mısınız? 

Yorumum:Bir önceki yazımda heyecanlı bir kitap okuduğumdan bahsetmiştim o kitap bu kitap değil başta onu söylemek isteyim ama bu demek değil ki bu kitap güzel değildi hayır tam tersine çok eğlenceli akıcıydı.

Üst üstte dramatize distopyalar okuyunca elim bu kitaba gitti.Başladım ve kısa bir süre içinde bitirdim.Kitap romantik komedi havasında Yonca adında bir kız annesi ve teyzesiyle yaşamaktadır.Bilirsiniz ki dört yapraklı yoncalar insana şans getirir bu Yonca ise şanssız ve kendini üç yapraklı yonca olarak tanımlamaktadır ama tabi ki bu bir roman ve onun da şansı dönecek.

Kitabı okumaya başladığımdan beri bazı şeyleri tahmin etmiştim ama bu okumamı engellemedi ki böyledir bu kitaplarda arada olan olaylar karakterler okutur hikayeyi.Böyle bir kitap okumaya ihtiyacım vardı iyi geldi.Biraz kocan kadar konuş anne ve teyzenin muhabbetleri halleri biraz kiralık aşk mahalle ve arkadaş grubu olayı yani klişe yanları olsa da güzel eğlenceli bir kitaptı.

Daha önce Türk bir yazardan böyle bir kitap okumuştum Pabucumun Ajanı ve afakanlar basmıştı hayal kırıklığına uğramıştım.O sebeple bu kitabı çekilişle kazanmamış olsaydım okur muydum bilmiyorum.Bu kitabı sevgili Şule'nin çekilişinden kazandım.Kendisine tekrar teşekkür ediyorum bloguna da buradan tık tık gidebilirsiniz.O yüzden siz de benim gibi kararsız veya çekimser yanaşıyorsanız bir şans verip bir kaç saatliğine eğlenceli vakit geçirebilirsiniz yerli romantik komedi film tarzında.