4 Eylül 2019 Çarşamba

Simyacı - Paulo Coelho


Simyacı 
Sayfa Sayısı:192
Fantastik ,Macera
Can Yayınları 

Arka Kapak Yazısı: Simyacı, Brezilyalı eski şarkı sözü yazarı Paulo Coelho'nun, yayınlandığı 1988 yılından bu yana dünyayı birbirine katan, eleştirmenler tarafından bir `fenomen' olarak değerlendirilen üçüncü romanı. Simyacı, altı yılda kırk iki ülkede yedi milyondan fazla sattı. Bu, Gabriel Garcia Marquez'den bu yana görülmemiş bir olay. Yüreğinde, çocukluğunu yitirmemiş olan okurlar için bir `klasik' kimliği kazanan Simyacı'yı Saint-Exupery'nin Küçük Prens'i ve Richard Bach'ın Martı Jonathan Livingston'u ile karşılaştıranlar var (Publishers Weekly). Simyacı, İspanya'dan kalkıp Mısır Piramitlerinin eteklerinde hazinesini aramaya giden Endülüslü çoban Santiago'nun masalsı yaşamının felsefi öyküsü. Sanki bir `nasihatnâme': `Yazgına nasıl egemen olacaksın, mutluluğunu nasıl kuracaksın?' sorularına yanıt arayan bir hayat ve ahlak kılavuzu. Mistik bir peri masalına benzeyen romanın altı yılda, yedi milyondan fazla okur bulmasının gizi, kuşkusuz, onun bu kılavuzluk niteliğinden kaynaklanıyor. Simyacı'yı okumak, herkes daha uykudayken, güneşin doğuşunu seyretmek için şafak vakti uyanmaya benziyor.

Yorumum: Adını hep duyduğum ama okumaya fırsatım olmayan kitap.Sonunda iki gün gibi kısa bir sürede okudum kitap çok akıcı merak uyandırıcı fırsatım olsaydı başladığım gün de bitirebilirdim.Bir gün bir çoban her zaman gördüğü rüyayı yorumlatmak için bir yaşlı büyücü kadına gider oda mısır piramitlerinin altında bir hazinenin onu beklediğini söyler.Buna akıl sır erdiremez çoban ama içini de bir şeyler kemirmektedir.Ve yola çıkar ve hikaye başlar.

Hayatın bize neler getireceğini ya da bizden neler götüreceğini ona rağmen umudumuzu kaybetmememizi gösteren bir eser.Kitapta herkes kendi menkıbesini kendi yazar mesajı var.Bir şeylere bağlı kalmadan aile,çevre gibi etmenlere takılıp kalmasak belki biz de kendi menkıbemizi yazar,hayallerimizin peşinde gitme cesareti gösterebiliriz.

Sonuna doğru rüzgar ile olan kısımları biraz beğenemedim oldu bitti gibi oldu detaylı okumak isterdim ama genel olarak beğendiğim bir kitap oldu.

"Acele etmeden alanı dolaşmaya başladı. Satıcılar barakalarını kurmaya başlamışlardı;şekerleme satan birinin barakasını kurmasına yardım etti. 

Baraka kurulunca satıcı hazırladığı ilk tatlıyı delikanlıya sundu. Delikanlı tatlıyı büyük bir
hazla yedi, teşekkür etti ve yola koyuldu. Biraz uzaklaşmıştı ki, barakayı iki kişinin kurduğu
aklına geldi, bunlardan biri Arapça, öteki İspanyolca konuşuyordu.
Yine de pek güzel anlaşmıştı ikisi.

"Sözcüklerin ötesinde bir dil var," diye düşündü."

*****

""Hazinen neredeyse yüreğin de orada olacak," demişti Simyacı."

Puanum 4/5

23 yorum:

  1. Son sözler ne güzelmiş. Bir günde bitirilecek kadar güzelse kesin okunmalı o zaman.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Mustafa türköz,
      Evet evet vakit çoksa bir günde bitecek kadar akıcı ve merak uyandırıcı.

      Sil
  2. O rüzgarlı kısımda ben de ne oldu pek anlamadım. Bir oldu bittiye geldi. Bu kısmı üzdü beni. Genel anlamda çok güzel bir kitaptı ama.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Nevbahar durağı,
      Evet evet ben de öyle,daha ayrıntılı hissedilebilir olsaydı daha güzel olurdu.

      Sil
  3. Okuyalı üstünden baya zaman geçti ama okuduğum da etkilendiğim bir kitap olmuştu :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ayşe çınar,
      İnsana bazı şeyler için düşünmeye iten bir kitap okurken diyorsun aslında ne kadar doğru söylüyor :)

      Sil
  4. Çok merak ediyorum ama bir türlü okumak nasip olmadı bu kitabı. :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Mor düşler kitaplığı,
      Geç olsun güç olmasın ben de yeni okuyabildim darısı senin başına :)

      Sil
  5. İlkay özgür,
    Ben biraz geç kaldım yeni okuyabildim :)

    YanıtlaSil
  6. Simyacı deyince bir türlü Coelho gelmiyordu aklıma hep okudum okudum diyordum ama benim okuduğum kitapla bu farklıymış :( en kısa zamanda okuyacağım ama ne zaman

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Acaba sen hangi Simyacı'yı okudun :) Ben de hep öyle diyorum,okuyacağım en kısa zamanda dediğim aradan iki sene geçiyor **

      Sil
  7. Genel olarak ben de beğenmiştim. Umarım biz de hayallerimizin peşinden gideriz :D

    YanıtlaSil
  8. çok severim yaa. yazarın da en iyi kitabısıı :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bir çok yorumda öyle okudum o yüzden diğer kitaplarını okumada acele etmeyi düşünmüyorum :)

      Sil
  9. İkisini de okumak için sabırsızlanıyorum. Öncelikli kitaplarım bitince başlayacağım:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Yeraltından Notlar da güzeldir biraz kasvetli ama güzel ikisini de tavsiye ederim :)

      Sil
  10. Evet, çok popüler bir kitap ama ben de birkaç yıl önce okudum. Tolstoy'nun diyor ya "Tüm muhteşem hikayeler iki şekilde başlar: ya bir insan bir yolculuğa çıkar, ya da şehre bir yabancı gelir." Bu kitapta bir yolculuk öyküsü okuyoruz :-)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. İlk defa duyuyorum o sözü ne kadar da güzel bir sözmüş çok beğendim :)

      Sil
  11. benimde ne zamandır kitaplığımda, bir türlü okuyamadım okuyayım bari:)

    YanıtlaSil
  12. Kitap sanırım 97 yılında ilk baskısı yapılmıştı. O zamanlar neredeyse her kitapseverin elinde görmek mümkündü. Bende çok severek okumuştum.
    Bu arada, resimdeki Yeraltından Notlar' da severek okuduğum bir kitaptır.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ben o yıl ilkokula başlamıştım ve sanırım elimdeki tek kitap da Cin Ali ve Elif serisidir :) Evet Yeraltından Notlar da biraz kasvetli ama güzel kitaptır.

      Sil