Bu ay kitaplardan yüzüm gülmedi.Canım son zamanlarda vampirli fantastik şeyler okumak istiyor.Kitaplığımda da o tür kitap olmadığından merkez kütüphaneye baktım bulamadım pdf okuyum bari dedim Güneyli Vampirler serisini merak ediyordum ona başlayım dedim.True Blood dizisinin kitap serisi dizisini izlemedim denedim ama Sookie karakterini oynayan oyuncudan dolayı bıraktım.
Neyse pdf buldum ama kitabın sayfaları çekilmiş vaziyette neyse okuyum dedim 50 ye anca geldim okumak zor oldu bir de okuyasım gelmedi.Belki elimde kitap halinde olsaydı bitirdim.Başka kitaba geçeyim dedim Anne Rice Vampirle Görüşme kitabını indirdim okuyorum dedim acaba kütüphanede var mıdır merkezde yoktu Üniversite kütüphanesinde buldum kardeşime aldırdım.Şimdilerde onu okuyorum.Kitapla ilgili bir kaç sorun var kitap akıcı değil evet ama bir o kadar da merak uyandırıcı.Kitap elinizde akmıyor ama kötü de değil yani değişik bir durum.Haftaya bitiririm sanırım filmi de varmış üstüne izlemeyi düşünüyorum.
İzlemek demişken yeni bir şeyler izlemiyorum kalan dizilerime devam ediyorum.Eşkıya yeni sezona başladı çok sevdiğim bir dizidir ama bu sezon pek umutlu değilim yapımcısı değişti ve bu durum diziye olumsuz şekilde yansımış sanki.
Aynı şekilde Kuzgun dizisi bir dizi nasıl çöker onu gördük ilk sezonu bomba gibi olan dizi bu sezon fos çıktı ve gördüğüm kadarıyla final yapmış ilk bölümden sonrasını izlemedim.Halbuki Onur Saylak diziye dahil olmuştu resmen oyuncunun son zamanlardaki bahtsızlığı hangi dizide oynasa final yapıyor.
Ve son zamanlarda izlediğim korkunç belgesel.Ünlü seri katil Ted Bundy belgeseli Netflix tarafından yapılmış 4 bölümlük bir belgesel.Daha ayrıntılı olmasını beklerdim bu belgeselin geçmişi çocukluğu idamdan önceki son sözleri son kayıtları kısacık bir bölüm olarak var halbuki internette var.Bile bile tamamının eklenmemiş olduğunu düşünüyorum bunun da.
İdam edilmeyi hak etmiş bir katil zeki de bir katil son anına kadar suçlamaları kabul etmeyen tesadüfler eseri yakalanan biri.Özellikle hapishaneden kaçış şekilleri bile ne denli zeki kurnaz olduğunu kanıtlar cinsten.
İdam kararı çıkmıştır ve 10 yıl boyunca temyize uğraşmıştır olmamıştır engelleyememiştir.Bu süre zarfında da suçunu itiraf etmemiştir son ana kadar da etmeyecektir.İdam gününden bir gün önce acaba ertelenir mi diye itiraf eder ama yine de istediğini başaramaz.Egoist,narsist biridir medyanın ilgisi onu mutlu eder.İdam edileceğini hiç düşünmediğine eminim hep bir şekilde kurtulurum düşüncesi vardı ama olmadı.Bazı katiller ölümden korkmaz ama o korkuyordu ben bunu hissettim kayıtlarda gerçekten korkuyordu.
Empati yeteneğinden yoksundur ve bu sepele de ben kendisinin hasta olduğunu düşünüyorum.Belgeselin ilk başında iki gazeteci ona sorular soruyor ama hiç bir zaman kabul etmiyor suçunu ama sonra başka bir şekilde soru soruyor işte bu sefer Ted Bundy bazı şeyleri anlatmaya başlıyor buradan ve bazı davranışlarından dolayı hasta olduğunu düşünüyorum.Belki bir bipolar bozukluk şizofren belki de sadece intikam duygusu.Öldürdüğü kadınların birbirine benzemesi onu terk eden sevgilisine benzediğinin düşünülmesi.Ona takıntısı ve geçmişinde iyi bir çocukluk geçirdiğini söylüyor ama araştırınca öyle olmadığı görülüyor.Belki de gerçekten öldürmekten zevk alan zeki bir katildi.Keşke yakılmadan önce beyni incelenseydi.Bu belgeseli izleyeceklere ufak bir uyarı gece izlemeyin yoksa uyumakta zorlanabilirsiniz.
İdam kararını ilan eden yargıçın dediği gibi;
"Kendine iyi bak genç adam.
Ve bunu içten söylüyorum.
Kendine iyi bak.
Bence bu mahkemenin, benim de şahit olduğum bir insanın ziyanını görmesi bir trajedi.
Parlak bir genç adamsın.Senden iyi bir avukat olurdu.
Seni mesleğinin başında görmeyi çok isterdim ama sen başka yolu seçtin.
Kendine iyi bak."
Ve bu yargıç iki yıl sonra kalp krizinden ölmüştür hayat ne garip değil mi ?
Yine belgeselin sonundaki şu sözler;
"Gerçek Ted'i tanıyan var mıydı? Ted Bundy efsanesindeki gibi sadece şeytani, zeki biri miydi?
Yoksa yanlış bir şeyler mi vardı? Aklı tamamen başında değil miydi?
Hayatında iyi şeyler yapabilirdi.Ama yapmadı.Bu yolu seçti.
Hayatımda ona biraz olsun yaklaşan herhangi birini görmedim.
Yanlış olan, karışık olan çok fazla şey vardı.O, emniyet düğmesi kapalı olarak doğmuştu."
Genelde izlediğim diziler hakkında bu denli uzun konuşacaksam ayrı bir başlık ayrı bir post şeklinde yazarım peki ben bu belgeseli neden bu şekilde yayınladım.Neler yapıyorum postu altında.
Ben de takıntılı bir insanım korkmayın insanlara karşı değil benimki,daha çok araştırma,olay ve düşünce takıntısı evet günlerce hatta bazen haftalarca bir şeye takıldıysam onu araştırır okurum hakkında olan şeyleri izlerim ve bu benim ruh halimi etkileyen bir şey.Burada yazdığım yazı da da bir katili konu alıyor blogumda resimlerde ve başlıklarda gördükçe bu durumun ben de tetiklenmesini istemediğimden böyle bir kaçak yayın gibi oldu.Dinlediğim bir kaç şarkı da vardı onları da yazıcaktım da ee yeter artık değil mi? :) Onlarda başka sefere artık.Eğer ki yazımı buraya kadar okuduysanız teşekkür ederim güzel bir hafta sonu dilerim.
Yazını gecikmeli de olsa bir hafta sonunda okudum :-)
YanıtlaSilKitabı sanal olarak okumayı zaten sevmiyorum. Bir de sayfaların fotoğrafları çekildiyse okumak daha da zorlaşıyor ama okumak isteyip bulamadığım kitapları son çare olarak o şekilde okuyacağım galiba.
Ben de önce kütüphaneye bakıyorum yoksa en son çare pdf arıyorum bazı kitapların ekitap halleri gerçekten o kadar kötü ki insanı kitaptan soğutuyor o kitabı bırakıp evdeki kitaplarıma dönüyorum :)
Silbundy nin o belgeselini izledim bi belgesel daha var bi de üç film ne manyakmış de mi yaaa:)
YanıtlaSilMerak ettiğim bir seri katil olunca bunu izlerken etkilendim sanırım kalsın diğer belgeseller :)
Sil