9 Ocak 2017 Pazartesi

Bilinmeyen Bir Kadının Mektubu - Stefan Zweig | Kitap Yorumu


Yaşama tutunmak zorunda kalırsam, bu mektubu paramparça edeceğim ve her zaman yaptığım gibi sessizliğimi, bilinmezliğimi korumaya devam edeceğim.

Kalın kitaplar okurken araya ince kitaplar katmak iyi oluyor.Hem diğer kitaptan sıkılmamış oluyorum hem de diğer kitaplarda aklım kalmamış oluyor.Bilinmeyen Bir Kadının Mektubu Zweig'in okuduğum ikinci kitabı.Bu kitabını da çok sevdim bir kaç şey dışında.Kitap gerçekten akıcı.Kısa kitap olunca nasıl bahsetsem bilemedim.Başlarda kızın yaşının küçüklüğü rahatsız etti o yaştaki bir çocuğun o denli derin hisler hissetmesi uygun değildi hayranlıkla başlamış olabilir tabi.Ama 3 5 yaş daha büyük olsaydı daha iyi olurdu.İl başlarda saf sevgiyi çok güzel bir şekilde ele alıyor azar ama sonra kadını aşağılıyor bu durum hoşuma gitmedi.Güvensiz aciz biri gibi ele alınmış.Ama onun dışında güzel akıcı bir kitaptı.Sırada diğer eserleri var.
Fakat sen kimsin ki benim için? Sen, beni asla, asla tanımayan, bir su birikintisinin yanından geçercesine yanımdan geçip giden, bir taşa basarcasına üstüme basan, hep, ama hep yoluna devam eden ve beni sonsuz bir bekleyiş içerisinde bırakan sen, kimsin ki benim için?

Puanım 4/5 

3 yorum:

  1. Ben bu kitabı okuduğumda çok sevmiştim, kızın yaşı ilk baş bana da küçük gelse de yazarı o duygu yoğunluğu ele alış biçimine bayılmıştım. Bitirmeden eve dönmemiş, dışarıda okumuş o denli kaptırmıştım kendimi. :D

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Kitap resmen akıp gidiyor.Kısa ama duygu yönünden yoğun bir kitap :)

      Sil
  2. Bir iki kişi üzerinden hikayeyi o kadar güzel ele alıyor ki kalemine bayılmamak elde değil.Bende her ay bir eserini okumak istiyorum bakalım yapabilirsem :)

    YanıtlaSil