Ember Quartet Serisi
Türü:Distopya
Sayfa Sayısı:480
Arka Kapak Yazısı: İmparatorluk’ta itaatsizlik ölümle cezalandırılır. Kanını ve canını
İmparator’a adamayanlar sevdiklerinin öldürülmesi ve kendileri için değerli olan her şeyin yok edilmesi tehlikesiyle karşı karşıyadırlar. Antik Roma’dan ilham alan bu acımasız dünyada, Laia dedesi, ninesi ve ağabeyiyle birlikte İmparatorluk’un fakir arka sokaklarında yaşam mücadelesi vermektedir. Askerlere asla karşı gelmezler, çünkü karşı gelenlerin başına neler geldiğini daha önce görmüşlerdir.
Ama Laia’nın ağabeyi ülkesine ihanetten tutuklanınca, Laia bir karar vermek zorunda kalır. Kardeşini kurtarma sözü veren isyankârlar için İmparatorluk’un en büyük askeri okulunda casusluk yaparak hayatını tehlikeye atacaktır.
Orada Laia okulun en yetenekli -ve belli etmese de en isteksiz- askeri Elias’la tanışır. Elias’ın tek istediği hizmet vermek için eğitildiği bu zorba yönetimden kaçmaktır. O ve Laia çok geçmeden kaderlerinin birbirine geçtiğini ve seçimlerinin bu toprakların geleceğini sonsuza kadar değiştireceğini fark ederler.
Yorumum: Yabancı bookstagramlarda çokça gördüğüm bir kitaptı.Kapağı,adı ilgimi çekiyordu sonunda okuyabildim.Antik Roma'da geçen acımasız bir distopya.Distopyalar acımazsız esaret dolu olur bu kitapta öyleydi.Sürekli aksiyon olmamasına rağmen akıcı kolay okunan bir kitap.
Tek kitap olarak düşünüyordum ama kitabın sonunda böyle nasıl bitti bu kitap oldum goodreadse bakınca dört kitaplık bir seri olduğunu gördüm.Eğer bu kitap Pegasus gibi bir yayın evinden çıksaydı daha çok okunur daha çok bilinirdi.Daha bir iki yıllık bir kitap olmasına rağmen basımı yok.Bu yüzden Epsilon'un ikinci kitabı çıkaracağından şüpheliyim.Olur da benim gibi markette filan denk gelirseniz distopyayı da seviyorsanız bu kitaba bir şans verin derim.
Puanım 5/5
