21 Haziran 2018 Perşembe

Rüya Ateşi - Karen Marie Moning (Ateş Serisi #4)

Ateş Serisi #4
Türü:Fantastik
Sayfa Sayısı:434

Seriyi okumayanlar için arka kapak yazısı spoiler olabilir lütfen dikkat.
Arka Kapak Yazısı:Geçmişimi çalmış olabilirler. Ama geleceğimi elimden almalarına Asla izin vermeyeceğim. 

İnsan ve Peri dünyaları arasındaki duvarlar yıkılmıştı. Doymak bilmez, ölümsüz Unseelieler buzdan hapishanelerinden kurtulduğunda, MacKayla Lane ölümcül bir tuzağa düşecekti. Peri Efendisi tarafından esir tutulan MacKayla'nın, kim ya da ne olduğuna dair her şey, zihninden silinmişti. Oysa Mac, Sidhe-kahinlerini görebilen tek kişiydi ve iki dünyayı da kontrol edecek anahtarı elinde tutan gizemli kara büyü kitabının izini sürebilecek tek canlı da oydu...

Hafızasını geri kazanmak, yalnızca ilk adımdı. Mac, Dublin'in mücadele dolu sokaklarında savaşıp eski, gizli bir tarikatın tehlikeli ağına düşecekti. Hiçbir şeyin göründüğü gibi olmadığı peri dünyasında, dostu olduğunu iddia edenlerin karmaşık yalanlarıyla mücadele edecekti. Mac, her şeyini kaybettiğini düşünüyordu ama onu sarsacak bir gerçekle yüzleştiğinde, aslında oyunun daha yeni başladığını anlayacaktı.

Kendine bile güvenmezken kime güvenebilirsin ki?

Yorumum: Bu nasıl bir yazar ki okurlarını meraktan çıldırtmayı bu denli güzel başarıyor.Barrons ne ne değil insan mı değil mi ne ne?Baş karakter Mac ne biliyorsa bizde o kadarını biliyoruz daha fazlası değil.Ve o sonlar iki kitaptır sonlar öyle bir yerde bitiyor ki merak etmemek elde değil.Aslında devam kitabı elimde var ama ardı ardına okumak istemiyorum biraz merak edeyim az heyecan olsun belki böylelikle benim de hayatıma biraz hareketlilik gelmiş olur.

Kitap tempolu başladı aksiyonlu bitti.Yazarın yaptığı kurgu zaten daha dur bakalım başka ne çıkacak modunda okuyor insan merak ediyorum o son nasıl olucak nereye bağlanacak.Cevaplanacak o kadar çok soru var ki yazar umarım unutmamış olur  devam kitaplarında o sorulara birer cevap verir.Ve umarım seri uzadıkça sıkıcı olmaz bizlerde keyifle güzel bir fantastik seri okumuş oluruz.

Birde seri bu kitapla yayın evi değiştirdi önceden Epsilon basıyordu şimdilerde seriye Artemis devam ediyor ve son çıkan iki kitap hariç kapaklarını beğenmiyorum o yüzden orjinal kapak koymak istedim.Birde yayın evi değiştirdiğinden bazı terimler değişmiş başta okurken affalıyor insan,sonra alışılıyor ama keşke böyle olmasaydı.

Puanım 5/5

12 Haziran 2018 Salı

The Walking Dead 8.Sezon


Kısa bir süre önce yabancı dizilere ara verdiğimden bahsetmiştim,takip ettiğim yerli diziler sezon finali yapınca yenilerine başlamadan önce bir kaç yabancı dizim yarım onları tamamlamak istedim.The Walking Dead de bunlardan biri.Bu dizi aynen şu şekilde ilerliyor ilk bölümler heyecan verici hem aksiyonlu hem merak uyandırıcı ortalara doğru durağan aynı şeyler saçma sapan karakterlere ayrılan bölümler filan sonuç bölümü ise son bir kaç bölüm yine heyecan aksiyon dorukta tam şimdi ne olucak derken de dizi sezon finali yapıyor.Ve gelecek sezon yine aynı şeyler.

Son iki sezonun izlenmesinin beğenilmesi de kesinlikle Negan karakterinden dolayı.Kendisi kötü karakter olur.Rolü tavırları, oynayan oyuncunun karizması olsun kendisine karşı arsız bir sevgim ver.Tavırları lafları var ki çok iyi.Dizi neden final yapmıyor merak ediyorum eski reytingleri de yok karakter desen bir avuç kaldı.Çizgi romanından dolayı desek ama eski tadı pek yok.Özellikle bu sezon iki büyük olay oldu ve bence ikisi de saçmalıktı basitti.Biri sonlara doğru diğeri de sezon finali.
Rick desen bir öyle bir böyle,zombiler de geri planda kaldı artık yeni sezonda amerikayı yeniden keşfedeceklerse iyi değişiklik olur.İzlemeye devam edecek miyim evet merak ettiğim ve kendisini izlettiren bir kaç karakter için.Yeni sezonda Rick olmayacakmış geriye de Negan ve bir kaç sevdiğim karakter kalıyor diziyi de onlar için izlerim artık onlarda ölürlerse dizi de ölür bence.

Hatırlayanlar vardır Lost bozdu çok bozdu öyle böyle değil çok bozdu esprisini,The Walking Dead daha da bozdu kendini kısır döngüye soktu bence.Diziyi izlemek isteyenlere tavsiyem başlayın izleyin güzel dizi ilk sezonlar özellikle ama ilerleyen sezonlarda beklentiyi düşürün derim.

9 Haziran 2018 Cumartesi

Söz Dinlemez Kalbim - Candace Camp (Çöpçatan Serisi #2)

Çöpçatan Serisi #2
Türü:Tarihi Aşk,Historical
Sayfa Sayısı:382

Arka Kapak Yazısı:Leydi Irene Wyngate asla evlenmeyeceğine dair yemin etmiştir bu yüzden sert diliyle taliplerini kendisinden uzak tutar. Ancak korkutmayı başaramadığı tek bir adam vardır: Radbourne Kontu’nun vârisi; Gideon… Çocukken yuvasından koparılıp Londra sokaklarında büyüyen genç adam, tam ailesiyle tekrar bir araya geldiğini düşünürken görkemli balo salonları yerine, kumarhanelerde kendisini daha iyi hissettiğini anlar. 
Irene, Gideon’a karşı ilgi duymamaktadır, en azından Çöpçatan Francesca Haughston’a, Gideon’u evlilik için adam etmesi konusunda yardım isterken böyle söyler. Çünkü esrarengiz bir geçmişe sahip olan genç adam, tam bir serseridir. Yakışıklı bir serseri! Irene, istemeden de olsa yavaş yavaş genç adama âşık olmaya başlar. Bununla birlikte, karanlık aile sırları da gün ışığına çıkar. Tüm bunlar, genç âşıklar için yıkıcı sonuçları da beraberinde getirir.

Yorumum:Pek üst üstte tarihi aşk romanı okumam sıkılırım diye düşünüp bir kaç kitap sonrası aralara katarım.Ama bu sefer kura da ben bu yazarın başka kitabını kardeşim de başka kitabını çekince dedim bu yazarı okumalıyım.Yazarın bende üç tane kitabı var konularına bakınca bunu tercih ettim.Bu yazar hakkında hiç bir fikrim yok daha önce okuyan yorumlayan da pek görmedim, zebramoda bir satıcıdan karışık tarihi aşk romanları alırken hiç adını duymadığım bu yazarı da almak istedim böylelikle yazarla tanışmış oldum.Ve çok memnun oldum.Yazarın kalemi anlatımı olayların gidişatı çok beğendim.Tarihi aşk romanı okumayı severim ama arada olaylar kendini tekrar eder kitabın ortalarında sıkılırım uzatılmadan sonu bir an önce gelsin isterim.Bunda öyle olmadı sonuna kadar büyük bir keyif alarak okudum.En son Yüreğe Söz Geçmiyor kitabında da böyle hissetmiştim daha o yazarın da devam kitaplarını okuyacağım. 

Kitapta erkek karakterin duygu ve düşüncelerine yer verilmiyor bu yazarın tarzı mı yoksa bu kitaba mı özgü bilmiyorum.Ama bu durum beni rahatsız etmedi.Erkek karakterin duygu ve düşüncelerine yer verilmemişti ama ben Gideon'u çok beğendim.Bazı tarihi aşk romanlarında erkekler kaba,saygısız aşırı kibirli olurlar ve lanet olasıca gibi kelimeleri fazlaca kullanırlar,ben de kolay kolay beğenmem karakterleri.Yazarın devam kitaplarını da okumak istiyorum umarım diğer kitapları da güzeldir keyifle okurum.Özellikle kitapta az geçmiş olsa da Lord Rochford'u Gideon'un kuzenini merak ediyorum aklım ve gönlüm biraz onda kaldı.Historical okumayı seviyorsanız bu yazarla tanışmanızı tavsiye ederim

Puanım 5/5

4 Haziran 2018 Pazartesi

Kitaplar Kalbimden Vurur | Mim



Herkese iyi akşamlar,sevgili Hayat Kitapla Güzel blogunun sabibi sevgili dendenak instagramda beni bu güzel mime etiketlemiş bende hem orada hem burada paylaşmak istedim.Onun yazısına bloguna ismine tıklayarak ulaşabilirsiniz.Tekrar teşekkürler bu güzel mim için.O zaman sorulara geçelim.

1.Okumayı size sevdiren ne oldu?

Annem kitap okumayı seven bir insan onun katkısı olmuştur ama onun dışında hiç kitap okumayan babamın katkısı da oldu,bana okumam için renk renk kitaplar alırdı dünya klasikleri alırdı kendiliğinden istemediğim halde lessi vardı pollyanna, don kişot vardı dönüp dönüp okurdum onları,sonra dedem gazeteden çıkan ayşegül dergilerini biriktirip getirirdi.Öyle öyle oldu işte biraz da insanın bu hobiyi aktiviteyi sevmesiyle alakalı bu tip şeyler.

2.Hiç bir kitabı sayfalarını çevirerek biriyle okudunuz mu?

Annem küçükken kardeşimle böyle okurdu okuma yazma öğrenirken muhakkak bana da yapmıştır bu cevap sayılır mı :)

3.Yolculuğa giderken yanınıza kaç kitap alırsınız?

Bir evet o da aynı şekilde yolculuk sonrası geri gelir.Taşıt hareket halindeyken pek okuyamam zaten ,gittiğim yerde de zor okurum hep özenirim halbuki sahilde okuyanlara filan ama hiç kısmet olmadı belki bir gün inşallah.

4.Asla okumam kategori nedir?

Siyaseti hiç sevmem siyaset olabilir ama oda şöyle siyasetin arka yüzü sırları filan olur gizli belgeler tarzı ama salt siyaset sevmem.

5.Kitapları renklerine göre mi alfabeye göre mi sıralarsınız?

Hmm bir kitaplığım olsaydı daha düzgün bir cevap verebilirdim masa üstü kitaplığım olduğu için şimdilik kafama göre nasıl sığdırabiliyorsam o şekil.

6.Okurken size eşlik edecek bir hayvan ister miydiniz?

Bıcır bıcır kuşlarım var benim ama köpeğim olsun da isterdim.İleri de belki bahçeli bir evimiz filan olursa.

7.Bookstagram olarak kendi özgün stilinizi oluşturduğunuzu düşünüyor musunuz?

Ne diyorsun acayip ya yıkılıyor hesabım,şaka tabi ki :) Şöyle tema,feed varya onu yapanlara özeniyorum ama bir türlü yapamıyorum ya renk ışık tutturamıyorum ya da sıkılıyorum aynı şekil  aynı ton sanırım düzensizim.Kafama göre takılıyorum şimdilik.

1 Haziran 2018 Cuma

Mayıs Ayında Okuduklarım


Merhabalar aslında bu fotoğrafı bir önceki serzeniş yazıma koymuştum sonra baktım fotoğraf çok hoşuma gitti öyle bir yazı da heba olmasına gönlüm el vermedi,bende ait olduğu yazıya mayıs ayında okuduklarım yazısına koyuyum dedim.

Mayıs ayının bol okumalı geçtiğini düşünüyordum bu ay baya iyi okudum diyordum kendi kendime topu topu üç kitap okumuşum.Sanırım ramazan oluşundan böyle hissettim normalde ramazanlarda pek kitap okumam okuyamam.Daha yorumlarını da giremedim son iki kitabın birde etiketlendiğim bir mim var onu yapacağım daha çok işim var anlayacağınız Genel olarak baktım herkes bol bol kitap okumuş kazana düşen ben olmuşum gibi ama benim için ideal sayıdır üç dört,başka uğraşlarım da olduğundan.Başka uğraşlarım da dizi izliyorum evet onda da şu sıralar yabancı diziler out yerli diziler on modundayım niyeyse.Hatta güncel izlediğim yerli diziler sezon finali yapınca eskilerden kalma yarım kalma dizilerim var onları izlemeyi düşünüyorum.Eğer yerli dizi izlemek isteyip uzunluğundan dolayı izlemiyorsanız benim bir kaç yöntemim var o konu hakkında bir yazı yazabilirim.

Diziler dışında bilgisayar başında çok vakit geçiren bir insanım herkesin sevgilisi telefondur benimki bilgisayar.Ve playstation onla da çok takılıyorum son zamanlarda.Bir ay en çok kitap okuduğum ay  sanırım bunlara pek bakmamıştım fedakarlık etmiştim denebilir kitaplara odaklanmıştım ama sonra üç ay reading slumpa girmiştim.İmrenmiyor değilim ayda on on beş kitap okuyanlara ama napıyım ben o kadar hızlı da okuyamıyorum azla kanaat ediyorum bu da hiç okumamaktan iyidir.Umarım haziran mayıstan daha güzel geçer.Herkese iyi geceler.

Neden Böyle?

Herkese merhabalar,bugün internette dolaşırken zebramoya girdim kitaplara filan bakmak için ama asıl sebebim Julia Quinn kitaplarına bakmak.Blogumu takip edenler bilir bir süredir Nora Roberts kitapları toplamaya çalışıyorum bir kaç eksikle az kaldı istediğim kitapları ve sıradaki yazarım Julia Quinn ve daha bir çok historical roman yazarı.Peki neden okunacak kitabım mı kalmadı hayır kitaplığımda zibilyon tane okunacak kitap var illa bu yazarı okuyayım bu ay canım istedi olayı da değil olay şu şimdi olmasa bile eminim kısa bir süre bu kitapların tekrar basımı duracak.Peki bizler ne yapıyoruz alışverişler yapıyoruz şu kitabı kaçırmamalıyız bu kitabı kaçırmamalıyız sürekli istifliyoruz güncel kitap harici.

Peki bunu yaparken sevdiğimiz türlerden kitaplardan uzaklaşıyor muyuz bence evet.Misal ben genelde aradığım yazarları bulunca alışveriş yapıyorum.Çok aradığım bir kitap değilse alışveriş yapmıyorum müsriflik olarak görüp yapmamaya çalışıyorum çünkü kitaplığımda okunacak kitaplar var.Geçenlerde kitaplığımda okunacak kitap çok birikti bunları eritmem gerek diyordum ve baktım kitaplığımın yüzde ellisi Nora Roberts ise yüzde ellisi historical roman.Bundan rahatsızlık duymuyorum historical sevdiğim bir türdür Nora da sevdiğim bir yazar ama ben ara sıra alıp okurdum historical böyle canım çok ister eski zamanlar balolar filan öyle okurdum.Polisiye daha çok okurdum ya da bilim kurgu tatmak okumak istiyorum ama sürekli istifle sürekli kitaplığı eritmekle uğraş okumak istediğim türlerden kitaplardan uzaklaşıyorum.Tek epsilon da yapmıyor bunu evet en çok o yapıyor,dex yayınlarından melez sözleşmelerini serisini okumak istiyorum ama basımı olmadığı için ikinci el fiyatları almış başını gidiyor.

Eskiden böyle değildi ben istediğim kitabı istediğim zaman okuyabileceğimi düşünürdüm,eskiden dediğim de beş altı sene önce hatta bu yüzden elimde okunacak en fazla beş altı kitap olurdu şimdi öyle mi en son ne zaman kitaplığınızda okunacak kitap kalmadı da alışveriş yaptınız.Benim dediğim gibi beş altı sene oldu.Yayın evleri bunu bile bile mi yapıyor diye merak etmeye başladım bizleri sürekli alışveriş yapmaya teşvik ediyor gibiler birde ağırlığı iyice wattpad kitaplarına da vermeye başladılar asıl amaç ticaret gibi oldu.Okuyuculardan ziyade kendi çıkarlarını düşünüyorlar yerli yazar oh basalım gitsin telif derdi yok yüksek ücretler yok ohh ne güzel.Akşam akşam bu düşünceler sinirimi bozdular, bende böyle bir şeyler karalamak istedim.