29 Temmuz 2019 Pazartesi

Amadeus ve Ölümsüz Sır / Elektrik


Bir kitabı çok beğendim diğerini ise hiç beğenmedim ve ikisi hakkında uzun uzun ne yazacağımı bulamadım en sonunda ikisini beraber konuşmak istedim.

Amadeus ve Ölümsüz Sır

Arka Kapak Yazısı:Çok satan Ulysses Moore serisinin yazarı Pierdomenico Baccalario’ dan tarihin unutulmaz karakterlerini olağanüstü bir kurguyla bir araya getiren, unutulmaz bir roman.
“Doğru zaman diye bir şey yoktur Gioacchino. Hiç olmamıştır. Sadece anlar vardır… sadece anlar. Ve hepsi de doğru andır. Eğer kendine ait olan müziği çalmazsan Gioacchino, sonunda bu otların rüzgârda çıkardığı hışırtıdan bile daha azını başarmış sayılırsın.”
Mezarından çıkan bir gizemli adam, kaderinde büyük bir besteci olmak yatan bir çocuk, imparatora baş eğmeyen efsanevi bir general, hayal gücü sınır tanımayan bir romancı…Wolfang Amadeus Mozart, Gioacchino Rossini, Alexandre Dumas, Napolyon Bonapart. 
Dört ölümsüz karakterin hayatı akıllara durgunluk verecek bir sırla birbirine bağlanıyor.

Bu kitabı çok beğendim büyük bir keyifle okudum.Çocuk kitabı olarak geçiyor ama yetişkinler de keyif alarak okuyabilir.Yazarın kalemi karakterleri bir araya getirişi çok güzeldi.Karakterlerin ünlü sanatçılar olması da çok güzel akla gelmemiş bir düşünce.Bu kitabı almamdaki sebep Amadeus filmini izledikten sonra Mozart hakkında bir şeyler okumak izlemek gibi ilgi oldu.Bir indirimde de bu kitap gözüme çarptı çocuk kitabı olduğuna dikkat etmemiştim.Umduğum gibi çıkmadı çocuk kitabı çıkarak beni şaşırttı ama hayal kırıklığa uğratmadı.Farklı bir macera okumak isteyenlere kafa dağıtmak isteyenlere tavsiye ederim.

Puanım 5/5


Elektrik 

Arka Kapak Yazısı:Bu dünyada yazılmış ilk anti-ütopik romanın yazarından tadına doyulmaz öyküler... İlk okumanızdan sonra, bir kez daha okumak isteyeceksiniz. İkinci okumanızda farkedeceğiniz ayrıntılar kesinlikle hoşunuza gidecek; çünkü bu ünlü yazarın anlaşılmaya değer olan, dünyayı algılama biçimi, sizi zenginleştirecek. Ölümünden ellibir yıl sonra ilk kez kendi ülkesinde ve anadilinde yayımlanan bu öyküler; yazarın kendisinden sonra gelecek olan yazarlara, verdiği yazarlık derslerinin önemli bir bölümünü oluşturur... Mehmet Fehmi İmre "Yapısının sağlamlığı, hikâyenin titizlikle ele alınışı ve içerdiği yüksek gerilim nedeniyle Taşkın, Zamyatin'in sanatını özel bir şekilde ortaya koyan bir eserdir." Barbara Nasaroff

Bu kitabı daha doğrusu bu yazarı kütüphanede görünce okumak istedim merak ettim bir yazardı ama çok zor bitirdim.İlk hikaye Taşkın harici diğerlerini beğenmedim.Taşkın'ı da çok beğenmedim ama idare ederdi yine.Arka kapak yazısında ilk okumanızdan sonra, bir kez daha okumak isteyeceksiniz yazıyor ama ben ilk sefer  de bile zor okudum.

Puanım 1/5

14 Temmuz 2019 Pazar

Aklından Bir Sayı Tut - John Verdon


Arka Kapak Yazısı: Bir adam, posta kutusuna bırakılmış imzasız bir mektup alır. Mektupta şöyle yazmaktadır: “Aklından herhangi bir sayı tut – 1 ila 1000 arasında herhangi bir sayı.” Adam öylesine 658 sayısını tutar. Not şöyle devam etmektedir: “Sırlarını nasıl bildiğimi göreceksin… küçük zarfı aç.”

“Aldıklarını geri vereceksin
Vermiş olduklarını aldığın zaman.
Biliyorum ne düşündüğünü,
Ne zaman uyuduğunu,
Nereye gittiğini,
Nereye gideceğini.
Seninle bir randevumuz var,
Bay 658.”

Sıradanlıklara meydan okuyan, anında başınızı döndürecek ve ilgi çekici karakterlerinin kalp atışlarını tüm gerçekliğiyle hissedeceğiniz bir kitap – Aklından Bir Sayı Tut kolay kolay unutmayacağınız bir roman.

Yorumum: Aklından bir sayı tut o sayıya on ekle ikiyle çarp dörde böl çıkan sonuca göre tuttuğun sayı 9 muydu tabi ki de hayır uydurdum çünkü.Gereksiz soğuk esprimden sonra kitap yorumuna geçecek olursam ben bu kitabı orta halli buldum.Evet zamanında çok beğenildi çok konuşuldu ama kitap beni içine çekemedi bir şeyler eksikti ya da fazlaydı bilmiyorum.Daha farklı bir şey bekliyordum en başta dedektifle başlamasını değilde aklından bir sayı tut olayını heyecanlı heyecanlı okumak isterdim daha sonra devreye dedektif girseydi daha güzel olurdu bence.

Bir de bazı kısımlar karışık sanki dedektif çiçek ve balıkla ilgili bir şey buluyor tahmin ediyor ama bunu bize söylemiyor bir kaç kere geriye döndüm acaba okumadım mı kaçırdığım bir şey mi var diye ama yok dedektif kendi kafasında çözüyor bizde peki öyle olsun diyoruz.

Kütüphanede görünce merak edip okumak istedim ama umduğum gerilimi alamadım evet olay güzel neden öyle olduğu da ama yemeğin tuzu eksik olursa tadı yavan olur bu kitabın da biraz daha gerilime ihtiyacı vardı bence.Büyük ihtimal seriye devam etmem daha okumak istediğim tanışmak istediğim çok fazla polisiye var onlarla yoluma devam ederim.Herkese mutlu pazarlar dilerim.

Puanım 3,5/5

7 Temmuz 2019 Pazar

Otostopçunun Galaksi Rehberi - Douglas Adams

Otostopçunun Galaksi Rehberi Serisi #1
Bilim kurgu,Macera
Syf:228

Arka Kapak Yazısı:Galaksinin Batı Sarmal Kolu’nun bir ucunda, haritası bile çıkarılmamış ücra bir köşesinde, gözlerden uzak, küçük ve sarı bir güneş vardır. Bu güneşin yörüngesinde, tamamıyla önemsiz ve mavi-yeşil renkli, küçük bir gezegen döner. Gezegenin maymun soyundan gelen canlıları öyle ilkeldir ki dijital kol saatinin hâlâ çok etkileyici bir buluş olduğunu düşünürler. Bu gezegenin şöyle bir sorunu vardı: Üzerinde yaşayan halkın büyük bölümü çoğu zaman mutsuzdu.
Bu sorun için pek çok çözüm önerilmişti, ama bunların çoğu genellikle yeşil renkli küçük kâğıt parçalarının hareketleriyle ilgiliydi. Bu da tuhaftı, çünkü aslında mutsuz olanlar yeşil renkli küçük kâğıt parçaları değildi. Bu nedenle sorun varlığını sürdürdü; halkın çoğunun durumu kötüydü ve onların büyük bölümüyse sefildi, dijital kol saatleri olanlar bile. Her şeyden önce, ağaçlardan inmekle büyük bir hata ettiklerini düşünenlerin sayısı gün geçtikçe artıyordu. Yaklaşık iki bin yıl sonra, bir perşembe günü korkunç, aptal bir felaket meydana geldi. İşte bu kitap o felaketin doğurduğu bazı sonuçların öyküsüdür.

Üstelik unutulmaması gereken şu ki: Dizinin daha ilk kitabındasınız ve yine bir perşembe yaklaşıyor, hafta sonuna az kaldı. 

Yorumum:Perşembe sabahı saat sekizde Arthur kendini pek iyi hissetmiyordu.Uyandığında gözleri kıpkırmızıydı;yataktan çıktı,çapaklı ve sulanmış gözlerle odasında gezindi,pencereyi açtı,bir buldozer gördü,terliklerini buldu ve elini yüzünü yıkamak için ayaklarını sürüye sürüye banyoya gitti.Oysaki nereden bilebilirdi o buldozerin evini yıkmak için geldiğini.Onun için diğer sabahlardan bir farkı yoktu Perşembe sabahının da.

Altın Oğul'u okumakta zorlanınca kardeşim al bu eğlenceli bunu oku iyi gelir dedi ki öyle de oldu.Ne zamandır bu seriye başlamak istiyordum bir bahaneyle başlamış oldum.Kitap çok akıcı ve eğlenceli böyle bilim kurgu tadında animasyon dizi izler gibi.Salt bilim kurgu da değil öyle olmadığı için de bu türden hoşlanmayanlar bile okuyabilir.

Kitabı okurken hafiften ingiliz komedi dizileri gibi absürd ama eğlenceli olduğunu düşünüyordum ki yazar ingilizmiş.Umarım serinin diğer kitapları da böyle keyiflidir de bir çırpıda okur bitiririm.Biraz bilim kurgu birazda eğlenceli bir şeyler olsun okurken keyif alıyım diyorsanız bu kitabı önerebilirim.

Puanım 5/5

"Alfa Centrauri'ye giden kimse olmadı da ne demek?Tanrı aşkına,insanoğlu,biliyorsunuz ki orası yalnızca dört ışık yılı uzaklıkta.Kusura bakmayın,ama çevrenizde olanlarla ilgilenmeye zahmet etmiyorsanız,bu sizin sorununuz."

"Elbette ki hayatla bağlantılı pek çok mesele vardır ve işte size onların en yaygın olanlarından birkaçı:İnsanlar neden doğar? Neden ölürler? Neden bu ikisi arasında geçen zamanın büyük bir bölümünü dijital kol saatleri takarak geçirmek isterler?"