2021 yılında neler okudum ?

Sene sonu yazılarına bu yıl neler okudum yazısıyla devam ediyorum.Bir önceki yazımda azıcık ucundan değinmişim zaten bu yazıda daha ayrıntılı kitaplara değinmek istiyorum.Bu seneki hedefim 35 kitaptı ulaşılabilir bir hedef koymaktı ulaştım da sonra bu sayıyı arttırdım 50 yaptım.

1000 kitap hesabım

goodreads hesabım

1.Küçük Kara Balık 

2.Ben Kirke 

3.İlişki Durumu Karmaşık *

4.Buz Prenses

5.Baştan Çıkaran Ölüm

6.Küçük Vampir

7.Burma Günleri

8.Omerta

9.Cesur Yeni Dünya

10.İnsancıklar

11.Üç Yapraklı Yonca *

12.Bir Şeftali Bin Şeftali

13.Terapi

14.Bilgeliğin Anahtarı *

15.Kusursuzlar *

16.Husursuzluk

17.Sessiz İntikam

18.Ben Robot*

19.Kayıp Hafta Sonu

20.İsyan

21.Altıncı Koğuş *

22.Hırsızlar Cumhuriyeti *

23.Bataklıkta Gece Yarısı

24.Ay Polisi

25.Kurtulan Kızlar

26.Klasik Bilimkurgu Öyküleri 

27.Düğün Evi

28.Cesaretin Anahtarı *

29.Tuzak

30.Momo

31.Kalbim Sende Kaldı

32.Büyülü Şehir

33.Kadınlar Ülkesi

34.Sade Bir Şey

35.Kum Adam

36.İskandinav Mitolojisi *

37.Çavdar Tarlasında Çocuklar 

38.Evrenin Sonundaki Restoran

39.Red Kit Toplu Albümler 1

40.A-Bebekleri vs X-Bebekleri*

41.Cadılar Bayramı Ağacı *

42.Bazıları Ateşli Sever

43.Tepki*

44.Iron Man Beş Kabus

45.Denizler Altında Yirmi Bin Fersah* 

46.Houston Houston Duyuyor Musun?

47.Tuzak

48.Bir Noel Hediyesi 

49.Kuyrukluyıldız Altında Bir İzdivaç

50.Ömerin Çocukluğu

Kalın yazdıklarım genel olarak beğendiklerim yıldızlı olanlar ise çok sevdiklerim :) Blog renk ayarını ne gıcık yapmış her seferinde renk skalasını açıp duruyor tek tek renklendiremedim.

2022 yılına hedef koymadım.Koydum aslında sonra sildim.Bu sene hedefim güzel gidiyordu son bir iki ayda doğru dürüst okuyamadım.Ve bu hafta başında okuduğum kitap sayısı 46ydı kafaya taktım tamamlayamadım diye ince kitaplarla tamamladım hedefi ve bu durumdan memnun olmadım.Hiç bir zaman kafası rahat bir insan olmadığımdan bu tür şeyler beni yoruyor stres yapıyor.O yüzden bu sene kafama göre takılacağım.

Ve kitaplığım önceden böyle kitaplığım yoktu bu sene odamda değişikliler yaptım bu kitaplık da onun sonucu.Masam vardı ama onu da doğru dürüst kullanamıyordum bu kitaplar onun üstünde kutularda filandı.O gitti onun yerine bunlar geldi.Masa da istiyorum aslında ama yer yok odamda onu da laptop sehpası ile çözmeyi düşünüyorum.Neyse bundan değil de kitaplığımdaki kitaplardan bahsedecektim. Bir çok kitabımı sattım hala ilanda olanlar da var kutularda filan onları çıkardım.Şuan kitaplığımın çoğunluğu bu sene yaptığım alışverişlerimden oluşuyor.Bu sene kitap sayısı hedefi yerine okumak istediğim kitaplara öncelik vermek istiyorum.Artık işim de olduğu için ikinci el ya da önce elimdekiler bitsin gibi şeylerle şartlamak istemiyorum kendimi.Bakalım nasıl olucak.

Bu yazı da buraya kadardı yılın son yazısı herkese mutlu yıllar dilerim **

bir yıl daha biterken

                     

Yarısı hava olan cipsler gibi ne çabuk bitiyor bu yıllar.Kış mevsimi de öyle yaz bitmek bilmiyor ama kış göz açıp kapayıncaya kadar bitiyor sanki.Ben de bloga uğrayım biraz tasarımını değiştireyim biraz da yazı yazayım dedim.

Bu sene kitap hedefime hala ulaşamadım elimde yarım yarım 4 kitap var onları okursam hedef tamamlanacak.Çok yüksek hedefler koymuyorum ki kendimi zorlamayım.Bu seneki hedefim 35 di onu geçince 50 ye yükselttim o hedefimi tamamlama 4 kaldı şuan.Yılın bitmesine de 4 gün kaldı :D 

Bu sene bir de çok fazla kitap alışverişi yaptım.Geçtiğimiz senelerde de yapıyordum ama daha çok ikinci el basımı bulunmayanlara kafayı takmıştım bu sene daha farklı oldu istediğim kitaplara odaklandım.Ve yine aynı şekilde 2022 yılını okumak zorunda olduklarım değil de bunu kitaplığımda biriken kitaplar için söylüyorum yıllardır bekleyenler için kendimi zorunlu hissediyordum bir ara önceliği onlara veriyordum onun yerine okumak istediklerime öncelik vermek niyetindeyim.

Toplamda 120 ,130 tane filan kitap aldım.Filan diyorum net sayı son anda karıştı belki biraz daha az olabilir.Odamda değişikliğe gittim o sıra bir kaç alışverişim oldu hangileriydi en son hangilerini listeye yazmadım bilemedim.Yıl içinde okuduğum sayıdan çok fazla ama yine de çok fazla değil :) Zaten son zamlardan sonra toplu toplu alışveriş yapacağız sanırım okuyup bitirdikçe alacağız tabi o zamana da baskısı kalırsa bu da ayrı bir sorun.Evet bir de zamlardan dolayı ekitap okuyucu aldım daha kullanmadım ama kullanınca yazısını yazarım.İleriye yönelik yatırım olarak düşünüyorum onu.

Dizi film oyun için hedefim yoktu onlar için pek hedef koymam zaten akışına bırakırım.Onlar için ayrı yazı yazasım var.İlerleyen günlerde çeşitli yazılar gelebilir yazmayı istediğim yıl sonu yazıları var ama işte çok yoğun bir haftaya giriyorum umarım vakit bulabilirim.Ufak bir selam verdim kaçıyorum **

ekim ayında okuduklarım

Hello bu sefer de ekim ayında okuduklarım yazısı ile geldim alışveriş yazısı tamam sıra okuduklarımda. Ekim ayından umutluydum bol bol okuyacaktım ama pek öyle olmadı.Ama özel okumalar yaptım ekim ayı cadılar bayramı ayı ben de uzun zamandır okumayı beklettiğim cadılar bayramı ağacını okudum.

Çocuk kitabı gibi ama belki daha büyük çocuklara göre bir grup çocuğun cadılar bayramı günü başından geçenleri anlatıyor güzeldi eğlenceli okurken keyif aldım.

Ayın çizgi romanı iron man beş kabus'tu,iron man'ı çok severim bunda oyuncu robert downey jr'in de payı var kendisini beğenirim rol de üzerinde çok iyi yakışmıştı.Ama çizgi romanına öyle çok bayılmadım zaten konusunda filmdeki gibi değildi o seri farklıysa bilmiyorum ama tony stark ukalalığı ve zekiliği bu çizgi romanda da mevcuttu.Buradaki ıron man shield ekibindeydi filan.Çizgi romanların farklı farklı serileri oluyor başka iron man serilerine de bakacağım ileride.

Stephen King'den tepki'yi okudum elimdeki tek king kitabı bir alışverişimde almıştım.Daha önce göz kitabını okumuştum fena değildi başlangıç için de o öneriliyor zaten ilk romanı olarak.Bunu da ucuz diye almıştım kesin bir alışverişimde king'in kitapları pek ucuz olmuyor.Konusu güzel telepatik güçleri olan bir ailenin hikayesi.Kitapta ile puan kırdığım tek şey bazen olayların tekrar etmesi oldu onun dışında akıcı merak uyandırıcıydı.

Bu kitaplar dışında bir de historical okudum uzun zaman sonra fotoğrafta yok unutmuşum okuyup kutuya kaldırmıştım çünkü, ikinci el satışa koyduğum bir kitap.Kitabın adı bazıları ateşli sever zamanında historical toplarken almıştım ama pek beğenemedim.Kitap akıcıydı kolay okunuyordu ama karakterler eh işteydi bana göre.

Ekim ayında okuduklarım bu kadardı.Bu ay ise ay yarılandı daha bir kitap bitiremedim üç tane yarım kitabım belki biri biter :) 

ekim ayı kitap alışverişi

Her hafta sonu bugün yazacağım hafta içi yazacağım yok şu gün yazacağım derken yazmıyordum. Miskinliğimi üzerimden atmaya geldim.29 Ekimde kidega ve bkm de indirim vardı.Kidega'da ciltli kitaplarda yüzde elli indirim bkm kitapta da bir kaç yayınevinde indirim vardı.Ben de bir kaç gözüme kestirdiklerimi aldım.

Önce bkmden bahsediyim oradan az bir şey aldım.Gerekli Şeylerde indirim vardı ben de uzun zamandır istediğim avengers çizgi romanlarında alıyım dedim aldım iptal oldu :)

bkm kitap

100 tl üzerinde 10 tl indirim olunca doldurmaya başladım sepeti 10 lira 10 liradır :) Gezerken cedric gözüme çarptı onu almak istedim kardeşim cedric çok sever okuruz diye düşündüm uygundu da 9 tlye mi ne aldım.Carlos ünlü bir yazar özellikle rüzgarın gölgesi serisi ben de bu kitabıyla başlangıç yapmak istedim yorumları güzeldi fiyatı uygundu.Ve küçük vampir farklılık olsun diye aldım eğlenceliydi ilk kitabı bu da güzeldir umarım. 

amazon

Bir önceki yazımı okuyanlar bilir ki amazon ile sıkıntı bir süreç atlattım sonra bir şekilde ulaştım halletim çok şükür.Deneme amaçlı alışveriş yapmak istedim.Kayıp rıhtım forumunda birinin alışverişinde gördüm bu kitapları ilgimi çekti polisiye ve İtalya'da geçiyor yorumları da güzel beni cezbetti bunları aldım.İlk kitap Yüz Karası'nın basımı yok dolap sitesinde buldum kuponum da vardı kargo ile  toplam 11 liraya aldım.Diğerleri de 12 lira filandı.

kidega 

Bunlar da son olarak kidegadan aldıklarım.Dediğim gibi ciltli kitaplarda yüzde 50 indirim vardı. Alfanın araştırma kitaplarını çok sık görmeye başladım forumda filan baktım ben de neler var neler ilgimi çekiyor.Kriminolojiyi severim mitoloji de olur bu ikisini aldım.Alfadan bir kaç kitap daha gözüme kestirdim böyle semboller işaretler,efsaneler mitler yunan mitolojisi cadılık filan belki bir gün onları da alırım tabi koyacak yer bulursam kalın ciltliler her yere sığmıyorlar ve benim yer sorunum var (üzgün surat) ☹ bloga yeni şeyler eklenmiş. yanlarındaki 1984 de hediye bu arada hayvan çiftliği bir de bu vardı ben bunu seçtim.

Sonra philp k.dickler'i aldım bu kitaplar da normalde çok pahalı indirimli halleri 50 60 tl ben 37 tyldi yanlış hatırlamıyorsam o fiyata aldım.Tek fiyatına iki cildini almış oldum.Ve su altı kaynakçısı ikinci baskısını yaptı  fiyatı da çok uygundu eski fiyat kalmış sanırım sitede hemen aldım.Bunlar dışında bir de harry potter defter vardı yeni çıktı önünde kazan resmi olan tarif defteri yaparım diye almıştım iptal oldu temin edilemedi başka bir zamana artık.

Çok konuştum alışveriş yazılarında böyle oluyor şimdi gideyim de aldığım kitapları bir yerlere yerleştirmeye çalışayım :) 

amazon dertli amazon

 Amazondan yana dertliyim ve içim içimi yiyor bu sorunu nasıl çözeceğim diye.Olaya dert yanarak giriş yaptım ama benim için gerçekten çok büyük bir sorun ve nasıl çözeceğim ki çözülecek mi onu da bilmiyorum.

Tamam derin bir nefes alıp olayı anlatıyorum olay benim yardımsever iyi niyetimden kaynaklanıyor ve sonunda mağdur oluyorum.Çevremde kitapları sevdiğim sık sık alışveriş yaptığım biliniyor daha önce kendi hesabımdan bir kaç arkadaşıma da kitap alışverişi yapmıştım primeli olduğum için kargo bedava olayından dolayı.İş çevremde de sık sık alışveriş yaptığım biliniyor ki bir kaç kere annemler evde yokken oraya söylemişliğim var kargoları.Neyse iş arkadaşım ya da yetkilim öyle söyleyim prime hesabımı istedi ben de olur dedim verdim alışveriş sitesi sonuçta ne olabilir ki dedim.Hatta ben teklif ettim kargo bedava oluyor kullanırsan diye. Arada o alışveriş yapıyordu ben de arada bir kaç kitap aldım instagramdan gösterdiğim Harry Potter özel koleksiyon kitabı filan.

Birkaç gün önce de yine alışveriş yapmak için girdim amazona birkaç çizgi roman alıcaktım şu on kitap olayı var ya biraz daha indirimli olsun diye on tane kitap seçtim mutlu mutlu siparişimi yaptım pat bir mail siparişiniz iptal olmuştur.

Alla alla dedim kartımda para mı yok ama hayır attım karta para banka kartından dolayı mı acaba dedim tabi bunları mail içeriğini okumadan düşünüyorum sadece başlığını okumuştum sipariş iptali diye içine girdiğimde yazan yazı  "Satın alma geçmişinize ve davranışınıza baktığımızda ürünleri yeniden satmak istediğinizi düşündüğümüzden bu siparişi kabul edemiyoruz.".Aldığım kitaplar daha önce aldığım kitaplar hatta aynı yazarlar bile değil hep birer tane aldım kitaplardan daha önce bir kere yanlışlıkla iki tane Agatha Cristie kitabı almıştım.

Sipariş geçmişime baktığımda benim siparişlerim harici başka kitaplardan birden fazla alınmıştı.Ben de hemen o mail adresime ait hesabımın kapatılmasını talep ettim kapattırdım.Yeni mail adresimle yeni hesap açtım tekrar seçtim kitapları yine sipariş iptali.İletişime geçiyorum mail yazıyorum online sohbete yazıyorum.Kendi banka kartımla kendi yaptığım alışverişler harici diğer alışverişler bana ait değil ödeme ve fatura bilgileri araştırılsa belki iş çözülecek ama bunu nasıl ispat edeceğim ya da nasıl ulaşacağım amazona.Hadi kafama takmayım kendime dert etmeyim dedim kardeşimin hesabıyla alırım dedim bugün bir kaç saat önce bir sipariş girdim kendi kartımla iptal oldu sonra ikinci sipariş onun kartıyla denedim yine iptal edildi ve aynı mail geldi.

Online canlı iletişim var çok güzel ama olayın derinine inmiyorlar ki inceleyeceğiz diyip kestirip atıyorlar benle iletişime geçseler araştırsalar kendi halinde bir okucuyum blogum var yıllarıdır,olmadı arayacağım yarın bir gün.En son aklıma instagram geldi dm den yazdım da bakmıyorlarmış yorum olarak attım hadi kendi hesabım yandı da kardeşimin hesabını kurtarsaydım iyiydi kafam allak bullak ve ben takıntılı bir insanım günlerce aylarca bu duruma kafamı takıp psikolojimi bozarım inşallah çözülür bu kördüğüm.

eylül ayında okuduklarım

Ne yazsam ne yazsam diye düşünürken Eylül ayında okuduklarım yazısını yazmak istedim.Bazı zamanlar tek tek kitap yorumu yazamıyorum o yüzden toplu okuduklarım yazısı yazıyorum.Eylül ayında bir çizgi roman albümü içinde 8 tane çizgi roman fasikülü var 4 tane de kitap okudum.

İçlerinden en çok İskandinav Mitolojisini beğendim iskandinav tanrılarını eğlenceli bir dille anlatmış hatta kısa geldi kitap yavaş yavaş da okudum ama bir anda bitiverdi.Eğer iskandinav mitolojisini merak ediyor ya da ilgi duyuyorsanız bu kitap başlangıç olabilir çünkü ağır bir dili yok.

Çavdar Tarlasında Çocuklar konusu hakkında bir fikrim yoktu adını bir çok kez duyduğum için almıştım.Sineklerin Tanrısı gibi bir şey bekliyordum o kitabı yarım bırakmıştım ama adından dolayı öyle düşünmüştüm.Çok farklı çıktı bir çok kişiye göre bir ergenin hayatının saçmalığı gibi gelip beğenmeseler de ben beğendim.Bir ergenimiz var evet adını şimdi hatırlamıyorum üç gün boyunca onun düşüncelerini yaptıklarını okuyoruz yeri geliyor heyecanlanıyor yeri geliyor ağlıyor sinirleniyor hepimizin yaşadığı ergenliğin verdiği gel gitleri yaşıyor biz de bunu okuyoruz akıcıydı ben fena bulmadığımı söyleyebilirim.

Evrenin Sonundaki Restoran,Otostopçunun Galaksi Rehberi'nin ikinci kitabı seriyi yakın zamanda bitirmek niyetindeyim.Kitaba ilk başta adapte olamadım bazı şeyleri unutmuşum bir anda oradan oraya olaylar olmaya başladı daha sonra ayak uydurdum yine eğlenceliydi absürd ama eğlenceli.

Kum Adam can yayınları lacivert klasiklerden okudum ama ithaki yayınları karanlık kitaplık serisinde de varmış sanırım yanlışım yoksa o seriye yakışabilir kısa ama korku gerilimi veriyordu tadımlık güzeldi.

Son olarak da ay boyunca bana eşlik eden Red Kit Toplu Albümleri 1 çizgi film arşivine ek olarak çizgi romanlarını toplamaya okumaya başladım başı sonu belli çizgi romanlardan ama eğlenceli eski nostaljik anlar yaşamak için güzel oluyor.

Benim Eylül ayında okuduklarım bu kadardı.Günler su gibi akıp gidiyor akşam eve gelince yapmak istediklerime saatler yetmiyor ucundan kıyısından yetişmeye çalışıyorum bazı şeylere.Bu ay Ekim ayı da yarılandı bu arada bugün kandil hayırlı kandiller herkese başka yazılarda görüşmek üzere hoşçakalın.

Kadınlar Ülkesi - Charlotte Perkins Gilman

Birinci Dünya Savaşı’nın arifesinde üç Amerikalı erkek pek fazla insanın bulunmadığı, ücra bir yerde, tamamen kadınlardan oluşan bir topluluğa denk gelir. Gözlerine inanamayan kâşifler bu topraklarda erkeklerin de olması gerektiğine dair inançlarıyla araştırmalarına başlar.Kitabın konusu bu şekilde kitaptaki üç karakter bu adaya inanamaz ülkeyi merak ederler ve aralarına sızmak isterler tabi hiç erkek olmayan bu ülkede göze çarparlar ve alıkonurlar bir süre sonra kadınlar diğer dünyayı merak ederler erkekler içlerinde bulundukları ülkeyi.Karşılıklı sorularla ilerliyor kitap evet merak edici bir konusu var özellikle başlarda farklı bir olay sadece kadınlardan oluşması üreme yaşam şekilleri.

Ama okudukça dedim ki bu kitabın neresi bilim kurgu,ortada bir kurgu var ama ne kadarı bilim kurgu.Ben birazda bilim kurgu diyince uçan arabalar robotlar fazlaca teknoloji arıyorum ondan sanırım.

Ortalarına doğru biraz sıradanlaşsa da kendini merakla okutturdu.Çok fazla beğenmedim ama güzeldi.Bu sırada tesadüftür ki bu kitabı okurken bir diziye başlamıştım.Dizi kitabın kapağıyla aşırı uyumlu bu kadar olur :) Dizi Fleabag amazon dizisi.İngiliz komedi dram tarzı bir dizi.Bu diziyi diğer dizilerden ayıran bir özellik de baş karakterin sizle iletişim kurması yani arada kameraya bakarak konuşuyor bu olay çok iyiydi keşke 2 sezon 12 bölüm değil de 5 sezon filan olsaydı dizi.Keyifle izlediğim bir dizi oldu ingiliz dizilerini sevenlere tavsiye ederim.İşte böyle anlatacaklarım bu kadardı başka yazılarda görüşmek üzere hoşça kalın. 

bu hafta

Hello herkese merhabalar haftalık yazı yazasım geldi,geçtiğimiz cumartesi ikinci aşımı da oldum bu sefer iyi çarptı ertesi gün her yanım ağrıyordu tatil günümü yatarak geçirdim.Aslında son zamanlarda diğer günlerimin de pek bir farkı yok canım bir şey yapmak istemiyor yemekten sonra uykum geliyor uyuyasım geliyor sonra gece de uyuyorum ona rağmen uykuya doymuyorum.

Bu aralar ne okuyorum Jules Verne'nin Denizler Altında Yirmibin Fersah aslında ince kitap okuyacaktım ama elim bu kitaba gitti aklımda kalacağına okuyum dedim aldım elime ara ara bunu okuyorum.Elime çok az alıyorum kitabı ama bir yandan da kitap okuma aşkım var fazlaca ama elime almıyorum garip bir sorun içindeyim :) 

Bir yandan da Büyülü Şehir'i okuyorum.Amazonda beş liraya denk gelmişti baktım konusu güzel attım sepete.Konusu bir çocuk evde bulduğu eşyalardan şehirler yapmaya başlıyor küçükken hepimizin yaptığı gibi ama bunda farklı olan bu şehir büyülü bir anda kendini kendi yaptığı şehirde buluyor,çocuk kitabı ama akıcı okunuyor.

Daredevil dizisini bitirmiş bulunmaktayım.Kitap okumakta seçmekte zorlandığım gibi dizilerde de öyleyim daredevilin ilk sezonunu izlemiştim fena değildi ikinci sezonu da izleyip bırakmıştım dedim final de yaptı 13 bölüm son sezonu da izleyiveriyim bitsin.Böyle düşünerek çok iyi yapmışım ki en iyi sezon son sezondu dersem yalan olmaz.Benim gibi diziyi bırakan varsa hiç düşünmeden son sezonu izlesin derim.

çizgi roman

The Big Bang Theory dizisinde karakterler sık sık çizgi roman dükkanına gider saatlerce vakit geçirirlerdi yeni çıkan sayıları alıp eve geri dönerlerdi ve ben bu olaya biterdim.O diziyi izledikten sonra hep çizgi roman almak okumak istedim ama maddi durumum beni durdurdu onun yerine kitap almayı tercih ettim.Ve bir de nereden başlayacağımı bilmiyordum aslında daha önce çizgi roman okumuştum ama ama onlar tommiks redkit çizgi romanlarıydı süper kahramanları bilmiyordum.

Sevdiğim merak ettiğim karakterle başlamak en güzeli olur dedim ve ilk alışverişimi yaptım.

Alışverişimi arka bahçenin kendi sitesinden yaptım hiç hediye ayraç poster çıkmadı halbuki not düşmüştüm bu eksi oldu bir de fotoğrafta gördüğünüz gibi harleyin köşesi atık okumaya engel deyip diyip iade ile uğraşmadım boyarım artık orayı.Bir de iron manin biraz kıvrık geldi üst üste kitapların altına koydum onu da.Kargo özenliydi ama patpatlı şeylere sarmışlar.Kargo ücreti dezavantajdı 16tl sabit kargo ne zaman sonra ücretsiz onu da bilmiyorum yazmıyordu.Bu aksilikler dışında bunları okumak için aşırı aşırı heyecanlıyım ve mutluyum. 

İki Seri Daha Biter Cesaretin Anahtarı // Tuzak

Bu sene bitirdiğim ilk seri sanırım Anahtar serisi.İçlerinde en çok Cesaretin Anahtarı'nı merak ediyordum onu da fazla bekletmeden okudum zaten.Merak etmemin sebebi de Brad karakterinden kaynaklanıyordu. Ve her şey umduğum gibi oldu.Sıra son anahtara gelmiştir.Zoe sekiz yaşındaki oğluyla beraber yaşayan bekar bir annedir.Ve neredeyse oğlu doğuncaya ve doğduktan sonra da her şeyi her işi kendisi yapmıştır.O yüzden dışarıdan gelen her türlü yardıma itiraz eder kabul etmez.

Brad ise Zoe'yi onunla karşılaşmadan önce bile hoşlanmış sonra da ilk gördüğü günden vurulmuştur.Ama Zoe Brad'e kendini açması zaman almıştır.Ve bu kısımlarda Brad'i çok takdir ettim Zoe'yi hiç zorlamadı baskı yapmadı her şey kendiliğinden oldu.Bir ara aynı evde kaldılar Brad gitti kendi odasında yattı Zoe onun yanına gitti taktik değildi bu Brad'in karakteriydi bu sebeple hikayeyi daha çok sevdim.Yakışıklı tam bir beyefendi.Bu serinin baskıları yok ama denk gelirseniz ekitap olarak okumanızı tavsiye ederim biraz mistik biraz romantik bolca arkadaşlık.

Diğer biten serim İsyan serisi bu serinin ilk kitabı güzeldi akıcıydı iki kitaplık kısa bir seri olduğundan arayı da fazla açmadan ikinci kitabını okudum.Ama ilk kitaba göre daha sönük buldum.Ortalarına kadar daha doğrusu sonuna doğru her şey iyiydi ama son final kısmını spoiler olabilir hangi kitap olduğunu söylemeyim başka bir kitabın finaline benzettim o yüzden sevmedim orijinal gelmedi o seriyi de yakın zamanda bitirdiğim için çok benzerdi iki finalde.Ama distopik şeyler okumak isteyenler için çerez iki kitapta sayfa sayıları da fazla olmadığından çok çabuk okunup biter.Biri 296 sayfa diğeri 256 sayfa.

Kitap Alışverişi

 Selam herkese yine bir alışveriş yazısıyla buradayım.Bir süredir kitap alışverişi yapıyorum benim için rutine döndü artık.Duymuşsunuzdur ki Eylül ayında kitapların sabit fiyat olma konusu gündemde bu alışverişlerin etkisi de biraz ondan.Biraz da gerçekten çok uyguna denk geliyor o yüzden alıyorum her şey zamlanıyor ve almak istediğim bir kitabı yarı fiyatına denk gelmişken de almak çok iyi oluyor.

Kitap yurdu alışverişimle başlayım buna sebep olan kitap Red Kit Toplu Albümleri cilt 2 yeniden basıldı ara sayı eksikti ve en uygun buradaydı bir de kitap yurdu bana o hafta yüzde beş indirim tanımladı.Bunun yanında diğer bir kaç kitap yine buradan kargo bedava olsun diye aldıklarım.

Bir diğer alışverişim ise şu sıralar favori sitem olan Amazon'dan.Geçtiğimiz günlerde 21 hazirandan dolayı prime day yapıp bazı kitapları indirime girmişti.Dan Brown'lar 15 tlye Agatha Christie'ler de 9 tl civarına inmişti gözüme kestirdiğimi konusunu beğendiğimi attım sepete.Sağ üstteki Tolkein Mirası'nı da 100 tlye 25 tl indirim ile 80 tlye aldım.

Bunlar da bugün gelenler bunlar nereden çıktılar amazondan şuan amazonda çok satanlarda 4 al 3 öde sepette şu kadar indirim tarzı bir indirim var.Anneme bir kaç kitap aldım oradan annem pek benim aldıklarımı okumaz seçicidir yabancı sevmez yerli sever her türü sevmez filan o sırada ona alırken ben de kendime bunları seçtim.Anneme de İş Bankası Kültür Yayınlarından çıkan Türk Edebiyatı Serisinden bir kaç kitap aldım umarım beğenir.

Bir sürü kitabım oldu hepsini okumak içinde ayrı ayrı heyecanlanıyorum bir yandan da kitaplığıma sığmaya çalışıyorum.Bazı kitapları eliyorum tekrar okumayı düşünmediklerimi elden çıkarıyorum her zamanki gibi eskiden zebramodan satardım ama mesai saatlerim ile kargo uyuşmuyor mecbur çok komisyonuna ve dinamik kargosuna rağmen dolabı tercih ediyorum.dolap profil tık tık.

Benim kitap alışverişim böyleydi şu sıralar kitaplara düştüm alışveriş yapmak okumak iyi geliyor ne zaman sitelere girmekten vazgeçer indirimleri görmezden gelirsem durulurum sanırım :)

Haziran Ayında Okuduklarım

Haziranın bitişiyle yılı da yarılamış olduk.Haziran ayı serin yağmurlu ama temmuz çok sıcak geçecek gibi.Haziranda ne yaptım biraz okudum biraz izledim.Ve bir kaç alışveriş yaptım.Fix zaten 3 4 kitap okurum aylık bu ay da öyle oldu.

Aya Ay Polisi ile başladım kısa bir çizgi roman ile başladım.İçinde daha çok resim var diyalog az ama konusu da bunun üzerinde biraz hüzünlü bir ay öyküsü sevdim.

Kurtulan Kızların yorumunu yazmıştım yaza pek gidecek bir roman değil aslında gerilim romanı ama sürükleyici yanı sayesinde okumama durumlarına iyi gelir.

Klasik Bilimkurgu Öyküleri hakkında bir fikrim yoktu farklı yayınevlerinin kitaplarını incelerken Çınar Yayınevini gördüm ve bu kitap ilgimi çekmişti 10 tl gibi bir fiyata almıştım.İçinde ilk bilimkurgu öyküleri sayılan öyküler var farklı farklı yazarlara ait her öyküyü beğenmedim ama içlerinde güzel bulduklarımda oldu.Elmas Mercek, Gövdesi Olmayan Adam sevdiğim öyküler oldu.Bilimkurgu okumak isteyip ama diğer kitaplar gözünde büyüyenler için güzel bir tercih olabilir ama içindeki öyküler de ilk öyküler kapsamında olduğundan pek beğenmeyip bu türden yine uzaklaşabilirsiniz de öyle de bir durum var.

Düğün Evi market alışverişinde konusu hoşuma gitmişti öyle almıştım.Yılın düğününe davetlisiniz!

Bu düğün evinde elbette dedikodu, entrika ve bol bol aşk var.Arka kapak ilk satırda bu yazıyor tabi böyle olunca entrika dolu bir roman okuyacağımı sandım ama pek öyle değildi bence.Bu historicalin diğer romanlardan farkı üç kadının hikayesini okuyor olmamız.Akıcı okunan bir romandı ama tutsuzdu biraz yavan geldi bana ortalama buldum diyorum.

Bu ay da diğer aylar olduğu gibi biraz alışveriş yaptım onunla ilgili de yazı yazacağım sonra izlediklerim var.Hepsini bir yazıya sığdırmak istemiyorum o yüzden başka yazılarda görüşmek üzere hoşçakalın..

Kurtulan Kızlar - Riley Sager

yabancı yayınları

polisiye gerilim

400 sayfa 

Until Dawn oyununu oynadıktan sonra gerilim dolu bir kitap okumak istedim keza oyun öyleydi korku gerilim doluydu.Konusunu bilmiyordum ama dediğim gibi adıyla oyundan bir şeyler çağrıştırdı oyunda bir grup genç dağ evine giderler ve başlarına bir şeyler gelir klasik korku durumu yani kitabın da öyle olduğunu düşündüm konusunu okuyunca biraz hayal kırıklığına uğradım başta.

On yıl önce Quincy Carpenter beş arkadaşıyla birlikte Çam Ev'e tatile gitmiş ve tek başına dönmüştü; sadece filmlerde görebileceğiniz türden bir katliamdan sağ kurtulan tek kişiydi.

Konusu buydu ben olayları okuyacağımı düşünüyordum ama olaylar sonrasını okuyarak başladık bir geçmiş bir günümüz şeklinde yine olayları öğrendik ama ilk dediğim şekilde olsa daha güzel olurdu sanki.Kitap gerilimi yüksek şekilde başladı bazen yavaşladı hatta bazı şeyleri tahmin eder oldum ama yazar sonlara doğru gerilimi yükseltti ve kitabı elimden bırakmak istemedim olayları bir an öğrenmek istedim ve bam yazar şaşırttı beklemediğim yerden vurdu.

Bir puan kırdım o da kitaptaki Sam karakterinden pek hoşlanmadığımdan ve başta dediğim gibi olaylar ilerlemediğinden.Gerilim okumayı sevenlere tavsiye ederim.

Bataklıkta Gece Yarısı - Nora Roberts

 Yayınevi:  Epsilon Yayınları

Türü: Romantik Gizem 

Sayfa Sayısı: 366

Baskı Yılı: 2003

Puanım: 2/3

Arka Kapak Yazısı: Declan Fitzgerald, New Orleans'ın eteklerindeki, toz ve örümcek ağlarıyla kaplanmış, tekin olmadığı söylenen köhne Manet Malikânesi'ne gördüğü anda tutulur adeta. Bu yıkık dökük evde onu çeken bir tuhaflık vardır. Genç adam yıllarca hayalini kurduktan sonra Manet Malikânesi'ni satın alır ve avukatlık yaptığı Boston'u terk ederek evi kendi başına restore etmeye soyunur. Ancak binayı eski görkemli haline kavuşturabilmek için bir hayli zaman ve emek harcaması gerekecektir. Belki evin çekiciliği biraz da bundan kaynaklanmaktadır.

Declan tek başına restorasyon çalışmalarına başladığında, insanların ev hakkında söylediklerinde bir gerçek payı olduğunu, evin gerçekten de insanı ürperten bir şeyler barındırdığını düşünmeye başlar; çünkü geçmiş yüzyıla ait bazı hayaller görmekte, yabancısı olduğu bazı duygulara kapılmaktadır. Ayrıca evde çalışırken, içinde açıklanması imkânsız bir keder hissetmektedir. Angelina Simone adındaki çekici komşusuyla arasındaki duygusal gelişme, Declan'ın zihnini bu huzursuzluk yaratan olaylardan bir süre uzaklaştıracaktır. Manet Malikânesi'ndeki restorasyon çalışması yoğunlaştıkça aralarındaki aşk da güçlenmeye ve bir tutkuya dönüşmeye baslar. Bu esmer ve aşk dolu genç kızın da malikâneyle tuhaf bir bağlantısı vardır. Declan ile Angelina birlikte bir gelecek düşleyebilmek için, önce geçmişten gelen, bataklık kadar derin ve karanlık bir sırrı çözmek zorunda kalacaklardır.

Yorumum: Blogumu takip edenler bilir bu yazarın bir çok kitabının yorumu bulunur ama özetleyecek olursam bir çoğu da ölüm serisine aittir.Ve şunu fark ettim ki bu yazarın bağımsız romanlarını okuyamıyorum ölüm serisi de hem romantik hem polisiye ama okutuyor diğer iki serisini de okudum gelin serisi çok severim eğlencelidir romantik olmasının yanı sıra anahtar serisi de biraz fantastik biraz dostluk ama bağımsız kitapları salt romantik.

Kitaptaki baş kadın karakterden de hoşlanmadım tavırlarına ısınamadım,başlarda kitap gizemli farklı gelmişti ama sonra direk ilişkilere bırakınca yerini soğudum sonlara doğru atlayarak okuduğumu söyleyebilirim.Ama ben sevmedim diye siz de sevmeyeceksiniz değil romantik sevenler bu kitabı seveceğini düşünüyorum,basımı olmayan bir kitap ama okumak isteyen olursa hediye ederim :) 

İsyan - Cindy Pon (Want #1)

Yayınevi:  Yabancı Yayınları 

Türü: Bilimkurgu,distopya

Sayfa Sayısı: 296

Baskı Yılı: 2019

Puanım: 4/5

Arka Kapak Yazısı:Paste Magazine’e Göre 2017 Yılının En İyi Genç Yetişkin Romanı

Bir şehri kurtarmak için neleri feda edebilirsin?

Dünyada insanlar keskin çizgilerle ikiye ayrılmıştır ve bu düzenin sadece bir kazananı vardır. Zenginler, kendilerini hava kirliliğinden ve hastalıklardan koruyan özel kostümler giyerken kalan herkes fakirliğin pençesinde kırklı yaşlarını bile göremeden ölmektedir. İnsanların yozlaşmışlığı yüzünden hayatını kaybetmiş annesinin acısını içinde taşıyan Zhou, bedeli ne olursa olsun bu düzeni değiştirmeye kararlıdır.

Arkadaşlarının da yardımıyla, tüm bu felaketin yaratıcısı olan şirket Jin Holding’i içeriden yok etmek üzere zenginlerin arasına sızmayı başarır. Ancak bu yabancı dünyaya daldıkça planları daha da çetrefil bir hâle gelir. Attığı her adım, onu en kötü düşmanlarının kızı olan Daiyu’yla beraber büyük bir açmaza sürükler.

Yorumum:Pis hava ,asit yağmurları paran varsa masken özel kostümün vardır masken yoksa bir şekilde hayatta kalmaya çalışır kırk yaşını göremeden ölürsün.İnsanlık havayı doğayı bozmuş artık gökyüzü mavi değil gridir.Karakterlerden biri diyor ki eskiden gökyüzü maviymiş dedem öyle söylerdi.

You'lar zengin kesim kostümleri paraları vardır hiç bir şeyler umurlarında değildir bir de Mei'ler var ki kimselerin umurlarında değiller.

Distopik bir dünya acımasız gerçekler buna baş kaldırılmalı fitil ateşlenmeli bunu da yapacak kişiler Zhou ve arkadaşlarıdır.Bu tür romanda olması gerekenler ama yazar bir konu da yanılttı beni Daiyu konusunda güzel hareketti diyebilirim.Hafif kafa dağıtmalık okuyamama durumuna iyi gelir tavsiye ederim.

Hırsızlar Cumhuriyeti - Scott Lynch (Centilmen Piç #3)

Yayınevi: İthaki Yayınları 

Türü: Fantastik 

Sayfa Sayısı: 688

Baskı Yılı: 2016

Puanım: 5/5

Yoğunluktan dolayı kalın kitap okumak istemiyordum ama bu kitap da sürekli kitaplıkta beni oku artık dediği için aldım elime okumaya başladım uzunca bir sürede bitirdim ama keyifliydi.İkinci kitap öyle bir yerde bitmişti ki üçüncü kitap hiç uzatmadan o kısımdan başlattı.Zaman zaman başka kitaplar alıyım araya dedim ama kitabı bırakmak istemedim sanki bırakırsam ayıp olucak gibi :) Centilmen Piç serisi sevdiğim bir seri ilk kitabını çok beğenmiştim iki de güzeldi sadece sürekli uzunca bir süre denizde geçmesi yormuştu bu kitapta ilk kitap kadar olmasa da güzeldi.

Bu kitapta çok başka şeyler de öğreniyoruz geçmişe dair bir geçmiş bir günümüz şeklinde ilerliyor hikaye yazar bazı zamanlar öyle bir yerde bölümü bitiriyordu ki ya şimdi geçmişin sırası mı bana hikayenin devamını anlat diyordum.Dediğim gibi geçmişten bir çok şey barındırıyor özellikle ilk kitap ile bağlantılı. Serileri okurken arayı fazla açmamak iyi oluyor derken 4 sene geçmiş ilk kitabın üzerinden ama şanslıyım ki bir çok şeyi unutmamışım.Bu kitapta Locke'nin farklı yanlarını okudum o tek ayak üstünde mimik dahi belli etmeden yalanlar söyleyen Locke yeri geldi kendini unuttu bazı şeyler karşısında yeri geldi dimdik duruşunu kaybetti oyuna geldi.

"Dostunu yavaş yavaş öldüren zehrin adını bilmiyorum.Ama seni öldürenin adı umut."

Bu seriyi seveni de çok sevmeyeni de çok bazıları fantastik değil amerikan film tarzı gibi göndermeler yapıyor ama benim severek okuduğum bir seri ve yazar yine çılgınca fikirler ortaya koyarak üçüncü kitabı bitirdi.

Hırsızların üçüncü maceralarını okurken yazarın dördüncü kitabını tamamladığı haberini okudum çok heyecanlandım.Bakalım biz de ne zaman çevrilir ve ben ne zaman okurum.

biraz alışveriş biraz havadan sudan

Ramazanda bitti ve ben bu ramazandan bir şey anlamadım.Bu sene çalıştığım için ilk defa bir ramazanı çalışarak geçirdim ve o yüzden hiç bir şey anlamadım.Sahurlara kadar oturmak yok kitap okumak zor mide ağrılarım da cabası.Geçtiğimiz aylarda dizi film izliyordum bu ay onu da yapamadım ki. Uyumadan önce birer bölüm filan ama tabi şimdi sahura uyanmak var mesai saatlerim değişti daha erkene alınca ve daha geç çıkışa o yüzden erken yatıyordum erken dediğimde on iki yatınca şıp diye uyuyan bir insan da değilim tam uyuyordum sahur geliyordu.Gündüzleri çalışırken arada kaçamak televizyonda Yaprak Dökümü'ne bakıyordum.

Eskiden olsa sahura kadar oturur ki normalde de gece oturan biriydim dizi film yayın ne denk gelirse izlerdim sonra sahur yapar sakince uyurdum.Ramazanda evde çalışma moduna geçmiştik kapanma öncesi de evdeydim.Evde çalışmak diyince kulağa hoş geliyor ama öyle değil evet mesai saatine yakın uyanmak ve hazırlanıp yol gitmemek benim için sadece iki artısı,yol da çok önemli değil ofis yürüme mesafesinde.Yoksa değişen bir şey yok ha ofiste oturmuşum on saat bilgisayar karşısında ha evde.

Bayram dönüşü ofise geçiyoruz tam gaz devam yine.Ramazan da bitti bir şeyler yapamayınca çok çabuk bitti sanki ve bu gün bayram ramazanı severim peki ya bayramlar bir o kadar sevmem.Kapanmada geçmesi evet mutlu ediyor.

Şimdi gelelim beni mutlu eden bir diğer şeye kitapppp alışverişiiii :D Bir süredir alışveriş yapıyorum ve bunun bir sebebi var.Geçtiğimiz senelerde sürekli kitaplığımdaki kitapları okuyordum ve genelde historical topluyordum.Ve bir süre sonra kitaplığımda bir sürü historical birikmeye başladı ve kendi kendime dedim ki sen bu türü bu kadar okumazdın.Evet misal ben aşk romanı pek okumam ha romantik komedi olur eğlenceli okurum ama onun dışında pek günümüz okumam okuyacaksam dönemsel okumayı tercih ederim eski zamanlar balolar şatolar kaleler hoşuma gider.Basımları bulunmuyor derken bir sürü depoladım diyebilirim.Neyse üst üstte okuyup kendimi sıkmaktansa dursun kitaplığımda okumak istersem ara ara okurum.

Sonra alışveriş yapmaya başladım ama bu sefer asıl okumak istediğim bir süredir ertelediğim kitapları alarak başladım.Ve yine aynı şekilde artık kitaplığımda uzun zamandır okumayı bekliyor bunu okumalıyım yerine arada sırada evet hala yapıyorum ama daha çok şuan bunu okumak istedim ve okuyorum moduna geçtim.Böyle yaparak daha seri ve çok okuduğumu fark ettim.

Bu alışverişi de Mayıs başında yaptım iki günlük ilknokta yüzde elli indirimiyle.Kitap fiyatları da artmış durumda yüzde elli bile kesmiyor çoğu zaman benim aldıklarım çok pahalı değildi ama bazı kitaplar hiç indirim almamış gibiydi öyle diyim.Hepsini okumak için de sabırsızlanıyorum ve herkese iyi bayramlar diyip kaçıyorum.

Ben,Robot - Isaac Asimov

İthaki BKK #17

Yayınevi: İthaki Yayınları

Türü: Bilimkurgu

Sayfa Sayısı: 248

Baskı Yılı: 2016

Puanım: 4,5/5

1 – Robotlar, insanlara zarar veremez ya da eylemsiz kalarak onlara zarar gelmesine göz yumamaz. 

2 – Robotlar, Birinci Kanun'la çakışmadığı sürece insanlar tarafından verilen emirlere itaat etmek zorundadır. 

3 -Robotlar, Birinci ya da İkinci Kanun'la çakışmadığı sürece kendi varlıklarını korumak zorundadır.

Robotlar bilimkurgu türünün vazgeçilmez ögeleri.Bunlar da Asimov'un robot yasaları bütün öyküleri yasalar üzerine kurulur.Diğer yazarların bu kanunları öykülerinde yer vermesine izin verir ama bu kanunlar değiştirilemez eklenemez ya da çıkarılamaz.

Kitabı ilk elime aldığımda içindekiler kısmında öyküler yazıyordu birbirinden bağımsız öyküler diye düşündüm ama bir birleriyle bağlantılı öyküler.Ve her bir öyküsünde bu maddelere değiniyor.

Son öyküyü pek sevemedim o yüzden birazcık puan kırdım diğer öyküler çok güzeldi.Hatta bana Battlestar Galactica dizisindeki cylonları hatırlattı çok severim o diziyi de.Tabi oradaki robotlar kötü robotlardı buradakiler öyle değil.

Yazardan okuduğum ilk kitap ve kalemini çok sevdim hatta bir sonraki yazımda bahsedeceğim başka kitaplarını da aldım.Alın okuyun ben çok sevdim umarım siz de seversiniz.

Sessiz İntikam -Laura London

Yayınevi: Aspendos Yayınları

Türü: Historical,Tarihi Aşk Romantik

Sayfa Sayısı: 384

Baskı Yılı: 2015

Puanım: 4/5

 En son Bridgerton serisini uzunca bir süre okumuş bitirmiştim başka da historical okumamıştım kitaplıkta bu kitap gözüme çarptı kapağı çok güzel değil mi kasımpatılar ah çok severim özellikle bu beyaz rengine bayılırım bir de mor uçları çok harika ya.Kapaktaki kadının kıyafeti şapkası her şeyiyle çok güzel bence.

Kitabın kapağına ne kadar beğendiğimi anlatabildiysem içeriğine geçebilirim.Kitabın konusunu arka kapaktan alıntılıyorum.Leydi Jessica Stanton altı gün içinde yirmi beş yaşına girip kendisini, İngiltere'nin en zengin kadınlarından biri hâline getirecek kadar yüklü bir mirasın sahibi olacaktı. Bu gerçekleştiğinde de üvey kardeşi Colin, özgürlüğüyle birlikte tüm her şeyine el koymak için Jessica'ya saldıracaktı. Tek bir çözüm vardı: kendisine Colin'in karşısında durabilecek kadar güçlü bir eş bulmak. Fakat onu koruyabilecek birisini bulabilse bile, hangi adam sırrını öğrendikten sonra onunla evlenirdi ki?

Kitabımızın teması anlaşmalı evlilik üzerine kurulmuş ilişkinin daha sonra gerçek aşka dönüşmesi.Ben kitabı sevdim güzel farklı bir konusu var yer yer eğlenceli yer yer aksiyon vardı yazar uzatmamış kısa sürede güzel şeylere bağladı.Kafa dağıtmalık araya katmalık güzel bir romantikti diyebilirim.

Kitap Alışverişi Amazon ve İdefix

 Bir süredir kitap alışverişi yapmıyordum canım istemiyordu aslında evet okunacak kitaplar yığılmasın diye sepet oluşturuyordum vazgeçiyordum.Bir gün yine forumda geziyorum kayıp rıhtım forum amazonda iki kitabın indirimde olduğunu yazmış biri Sihrin En Koyu Tonu ve Vahşi bir kitap daha vardı onu almadım baktım konularına baktım fiyatlarına uygun,uygun dediğimde Vahşi 25 tl küsuratlarını demiyorum Sihrin En Koyu Tonu 27 tl günümüzde kitap fiyatları arttığından uygun bence yine ki yayınevi pegasus.

Sonra diğer pegasuslar ne alemde diye diğer kitaplara bakmaya başladım Sebastian Fitzek favori psikolojik gerilim yazarlarımdan biri elimde okumadığım iki kitabı var bunlar da uygun attım sepete.Geriye bir tek Sekizinci Gece kaldı o da başka alışverişe artık.

Witcher serisine başlamayı uzun zamandır istiyordum bu sebeple oyun serisini bile erteliyorum oynamıyorum önce kitaplarını okuyayım diye ama bir türlü alamamıştım at onu da sepete dedim.

Pegasustan aldıklarım bunlardı hep kalın kitaplar oldu araya inceler de lazım güzel oluyor okuduğum kitaba ara verip araya böyle ince bir kitap okumak güzel oluyor.Hazır amazondayım can yayınları lacivert klasiklerden almayım mi bir iki tane, yorumları hakkında fikrim yok adlarından konularından aldım spontane takıldım.Klasik Bilim Kurgu Öyküleri de öyle oldu gördüm hoşuma gitti kitap yurdu yorumları da iyiydi bu da evet alışveriş başka yerden yorumlar başka yerden :) 

Alışveriş listemde bir kaç kitap vardı onlara bakmak istedim Tolkein'in çocukluk kitabı olan Prenses ve Curdie ilk kitabı stokta kalmamış malesef bunu alabildim.Oradan Laputa kitaba geçtim merak ettiğim bir yayın evi oradan da yine tamamen bu güzeldir şunu alıyım şu da güzele benziyor mantığıyla attım sepete.

Gelelim İdefix alışverişine bu alışverişte yine forumda disk dünya serisinin kitaplarında güzel bir indirim olmasını okumamla gerçekleşti.İndirim yüzdesi çok yüksek değildi yanlış hatırlamıyorsam yüzde 35 ya da 40 civarıydı delidolu yayınevi için güzel bir indirim diyebiliriz.

 

Disk Dünya serisi çokk gerçekten çok uzundur başlamak istediğim bir seriydi ama bir türlü alışverişlerime eklemiyordum bu sefer iki kitabını aldım üçüncü tükenmişti yoksa onu da alıcaktım.

Geçmiş yıllarda başladığım Otostopçunun Galaksi Rehberinin devam kitaplarını ekledim seriyi bu sene bitirmek adına,onu da unuttum sanırım ilk kitabı tekrar okuyacağım.Bilimkurgu klasiklerinden kitabım yok şuan ithaki indirimi beklerken okumak için Lem  Aden'i eski bir bilim kurgu yazarı.Derin Uzay uzun zamandır almak istediğim bir kitaptı kitaplığımda olsun ara ara açar bakarım diye istiyordum fiyatı 27tl daha çok resimlerden ve yanlarda ufak notlardan oluşan bir kitap.1984 tamamen idefix kupon indirimden yararlanmak için sepete atıldı bunun yanında da unibal kalem.

İdefixte sık sık kuponlar oluyor kendi sitesinde kupon vardı onu denedim 150tlye 15tl indirim.Eğer idefixten alışveriş yapacaksanız kupon araştırın derim.Benim kitap alışverişim böyleydi okudukça azaldıkça alışveriş yapmak daha güzel ama basımlar bitiyor fiyatlar artıyor derken indirim buldukça değerlendirmek de iyi oluyor bir sonraki yazıda görüşmek üzere hoşçakalın.

Kusursuzlar - Louise O'Neill

 Kitap Adı: Kusursuzlar

Orijinal Adı: Only Ever Yours

Yazar: Louise O'Neill 

Yayınevi: Yabancı Yayınları 

Türü:Distopya

Sayfa Sayısı: 400

Baskı Yılı: 2017

Puanım: 4/5

İlk çıktığı zaman bu kitabı çok merak etmiştim ama almamıştım pdf bulup okumaya başlamıştım ama başlangıç olarak kaldı devamını getirip bitirmemiştim.Eskiden güncel olsa bile kitapların pdflerini bulmak kolaydı şimdilerde daha zor oluyor geçtiğimiz yıl bir anda bütün sitelere telif ceza gelmesinden dolayı, eğer bildiğiniz güncel bir site bir yer varsa yorumda yeşillendirirsiniz.

Neyse ben daha sonra bir kitap alışverişi yaptım bundan evvel evvel zaman önce bir zamanlar okuoku'nun şimdiki adıyla kitap sepetinin bir çok kitabında 12.90 kampanyası olurdu.O kampanya ile bu kitabı da aldım ve okumaya başladım.Ve zamanında neden devamını getiremediğimi anladım.Kitabın ilk 200 sayfası aynı olayları tekrar tekrar okuyormuşuz hissi veriyor ondan sonra kitap açıldı daha akıcı bir hal aldı.

Erkeğin egemen olduğu bir dünyada kızlar çocukluktan yine erkekler için okulda eğitim görmeye başlamaktadır.Ama bu eğitimler bildiğimiz eğitimlere benzemez mesela şişman kızları erkekler beğenmez bir erkek ağlayan bir kızdan hoşlanmaz gibisinden.Dış görünüş her şeyden önemlidir eş olabilmek ise okulun en nihai amaçlarından biridir.Spor aletleri bile spor yapmayı kestiğin an slogan söylemeye başlıyor.

Normalde okuduğumuz distopyalarda bir isyan eden bu düzene karşı çıkan birileri olur ama bu kitapta öyle değil.Bu durumu kabullenmişler bir yarış halindeler acımasız bir yarış.Daha çok olan olayları o distopik dünyayı ve hatta sadece okulu okuyoruz okulun dışı nasıl bir yer dünya aslında nasıl kızlar gibi biz de bilmiyoruz.Kızların isimleri küçük harfle başlarken erkek isimleri büyük harfle başlamaktadır olan olaylar yaşananlar acımasız bir dünya.

Kitabımızdaki baş karakterimiz Freida ve arkadaşı Isabel.Kitabı okurken Freida'ya hem kızdım hem üzüldüm ve Isabel'i merak etmek sonuna kadar gizemini koruyan bir karakter oldu ve o son akılda kalıcı farklı bir son.

İlk 200 sayfaya pek aldırış etmeden okursanız daha sonra sizi merakla alıp götürüyor.Bu kitabı bitirdikten sonra şarkı dinledim o sırada Melek Mosso Tükettim denk geldi tesadüfün bu kadarı dedim.

Vampirler de Sever Senaristler Ayırır

Lana Del Rey sever misiniz * Bir zamanlar herkes onu dinliyor ondan bahsediyordu o zaman da sevmiştim hala da dinlerim ara ara sesini şarkılarını severim.Yanılmıyorsam ilk çıkış parçası da Young and Beautiful'dı.Bu şarkıyı ayrı bir severim onun da sebebi şu kliptir.Bunu dinlerken bir şeyler yazmak istedim ve buradayım.

Off hadi çılgınlar gibi The Vampire Diaries izlediğimiz yıllara geri dönelim ya ama dur son sezonları olmaz kökenlerin olduğu zamanlardan bahsediyorum.Damon'ın deli olduğu kökenlerin ortalığı kasıp kavurduğu Elana'nın sinir bozucu olduğu zamanlar.Pardon Elena hep sinir bozucuydu değil mi? 

Vampir Günlüklerinde baya konuşulan kökenler için spin off yapıldı.The Originals güzeldi ama kısa sürdü reytinglerde gel gitliydi vampir günlükleri gibi bir ivme yakalasalardı çok daha iyi olurdu.The Originals asıl sevdiğim dizi bu işte bu çıktıktan sonra The Vampire Diaries'in pabucunu dama attım diyebilirim.Kökenlerde hep Elijah ile Klaus arasında kalırdım ikisini izlemekten büyük keyif alırdım.Klaus'un deliliği o sinirlendiği zaman etrafında olmak istemezsiniz Elijah'ın şık efendi duruşu ama iş aileye kardeşlerine geldi mi gözünün hiç bir şeyi görmeyişi.Bu dizide bolca kalp sökme boyun kırma sesi vardır öyle vahşi bir dizi.Ve tabi ki Rebekah ve Marcel onlar da çok iyiydi.

New Orleans'ı bu dizide gördüm şehir çok güzeldi görmek istediğim yerler arasına girdi o sokakları balkonları ve köken vampirlerin evi.Klaus öyle diyor eve geri döndüm ama evin yeni bir sahibi var bundan sonra da taht kavgaları başlıyor.The Originals dizisini sevmememin nedenlerinden biri de dizinin her yerinden ingiliz aksanı akıyor ve ben ingiliz aksanına bayılırım.

Vampir günlüklerinde Klaus Caroline ikilisi çok fenaydı ya birbirlerini hem iten hem çeken bu ikili hep birlikte olsun diye kaç sezon bekledik ama olmadı olmadı işte.İnatlaşmaları Caroline'nin sert çıkışları Klaus'un kelimeleri yutması.Tabi Klaus ayrı bir dizide Caroline ayrı bir dizi de nasıl ki uzaktan ilişki yürümez derler bunlarınki de öyle oldu başlamadan bitti.Klaus'un bundan sonra sevdiği oldu ve Caroline benzettiler bence karakter olsun dış görünüş olsun ama ben sevmedim iticiydi.

Caroline'nin de aynı şekilde kurt sevgilisi vardı ay ne sinir çocuktu o ya ki bakışları tavırları.Bu dizilerden sonra bir dizi daha çıktı nesilden nesile gibi spin offlar :) Legacies üç sezon olmuş bu dizi de ama izlemedim izlemeyi de düşünmüyorum şuan eskilerden kimse yok diyebilirim.Caroline burada evlenmiş hem de hiç ummadığım biriyle ikizleri filan olmuş onu gördüm bir yerde The Originals'da gördüm sanırım hatırlamıyorum.

Bu sırada Elijah'ın Hayley'i vardı onların da inişli çıkışlı ilişkileri vardı ki bir bölümde Elijah'ın Hayley'i hatırlamayışı çok can yakıcı cinstendi.Rebekah ve Marcel'in Klaus'un karşı çıkmalarından dolayı kaçamak aşkları.

Bir zamanlar vampirler cadılar bu fantastik şeyler kitaplara dizilere her yere yayılmıştı vampir günlükleri ve the originals bu iki dizi de o zaman ortaya çıkan yapımlar aynı zombilerin bir zamanlar ki hala da devam ediyor dizileri spin offları istila ettiği zamanlar.İzlemesi heyecanlı şeyleri ki olsa yine izlerim tabi bu güzellikte yapılırsa.Ve o meşhur söz ile bu yazıyı bitiriyorum Always and Forever...

Bilgeliğin Anahtarı - Nora Roberts (Anahtar Serisi #2)

Kitabın Adı: Bilgeliğin Anahtarı   

Seri Adı: Anahtar Serisi

Seri Sıralaması: 2/3

Yayınevi: Epsilon Yayınları 

Türü: Romantik, Fantastik 

Sayfa Sayısı: 335

Puanım: 4/5

Geçtiğimiz aylarda seriye başlamıştım ve kaldığım yerden devam ediyorum.İlk kitapta Malory'in hikayesini okumuştuk bu kitapta da Dana'yı okuyoruz.Dana kitapları okumayı çok sever evinde her yerde kitaplar vardı sabah kahvaltıda ayrı kitap yatmadan ayrı bir kitap okur ve kendisi bir kütüphanede çalışmaktadır.Tabi ki onun anahtarı kitaplarla dolu dünyasındadır.

Tür biraz mistik biraz da romantik dostluk bir yandan hayatlarında devam ederlerken bir yandan da kendilerine verilen süre zarfında anahtarı bulmaya çalışmaktadırlar.Romantik dedik kitapta aşk da var zamanında Dana'nın kalbini kırıp giden bestseller yazar Jordan.Onların hikayesini okumak keyifliydi.Yazar ara ara Zoe ve Brad'e de değindi üçüncü kitaptaki çiftimiz olurlar kendileri.Onların hikayelerini de çok merak ediyorum çok fazla ara vermeden okurum.

Fantastik diye geçse de daha hafif fantastik diyebilirim yormayan türden, ilk kitapta biraz anahtar bulma olayını değişik bulmuştum ama bilgeliğin anahtarı bulunma şekli daha çok hoşuma gitti diyebilirim.Yazıldığı döneme göre güzel bir kitaptı bence.

Emily in Paris

Bugün yazacağım dizi yazın izlediğim bir dizi ama  olsun.Hafif çerezlik bir şeyler aradığım dönemde karşıma çıktı bu dizi.10 bölümden oluşan bir dizi Emily in Paris.Belki bir çoğunuz izledi çünkü kendisi Netflix yapımı.Netflix yapımlarını pek sevmem ama bu dizi güzeldi.

Evet dizideki kız fazla mutlu yani sonuçta Paris'e gitti kim olmaz ki.Her şeyde dört ayak üstüne düşüyor ki Fransızca bilmeden oraya gitti her şey ondan yana falan filan bunlarla ilgilenmedim ki zaten bu şeyler sadece dizilerde olur eğlenmeye keyif almaya baktım.

Geç başlayan iş saatleri uzun uzun öğle saatleri en çok ilgimi çeken kısım burasıydı :) Biraz eğlence biraz Paris turu gibi düşünebilirsiniz 20 dakikadan oluşuyor üst üstte izlense romantik komedi filmi olur ben hemen bitmesin diye günde bir bölüm izlemiştim :) Bahar geliyor bize daha gelemedi tam gelirken kar kış geri kapıda yakaladı soğuk seven biri olarak şikayetim yok tek sıkıntı çiçek açan ağaçlara üzüldüm neyse lafı uzattım işte bahar geliyor karantinalar derken bu çıtır çerez diziyi tavsiye ederim eğlenceli güzel.

Terapi - Sebastian Fitzek

 Kitap Adı: Terapi

Orijinal Adı: Die Therapie

Yazar: Sebastian Fitzek

Yayınevi: Pegasus Yayınları

Türü: Psikolojik Gerilim

Sayfa Sayısı: 320

Baskı Yılı: 2015

Puanım: 5/5

Arka Kapak Yazısı:12 yaşındaki Josy tanımlanamayan bir hastalığın pençesindedir. Doktor muayenehanesindeki tedavisi sırasında, ardında hiçbir iz bırakmadan ortadan kaybolur. Dört yıl sonra, Josy'nin babası psikiyatrist Viktor Larenz, bu trajediyle başa çıkabilmek için Kuzey Denizi'nde bir adada inzivaya çekilmiştir.

Bir gün güzel bir yabancı, ona sürpriz bir ziyarette bulunur.

Kitabın konusu yukarıda geçtiği gibi.Heyecan dolu diye bahsettiğim kitap bu kitap işte.İlk sayfasından kendine çeken bir havası var kitabın içine giriyor o adaya gidiyor ve sonunu öğrenene kadar oradan ayrılmak istemiyorsunuz.Covidden dolayı bir kaç iznim vardı evdeydim o zamanda kitabı hemencecik bitirdim.Böyle akıcı kitaplar okumak çok iyi oluyor hemen bitirip yeni kitaba geçmek istiyor insan.

Bu yazardan okuduğum üçüncü kitap ve bu adamın kalemini gerçekten beğeniyorum yazdığı kitaplar gerilim dolu psikolojik polisiyeler ve karakterlerin hareketleri olayları birbirine bağlama durumu olsun çok iyi.Birde az karakterlerle yapıyor bu işi kitapta öyle çok karakter yoktu.Uyurgezer kitabının sonu biraz karışıktı kim ne ne oluyor kafam karışmıştı oradan puan kırmıştım ama bu kitap öyle değildi eğer gerilim okumayı seviyorsanız bu kitabı tavsiye ederim.

"Biliyor musun Viktor? Umut insanın ayağına batan bir cam kırığı gibidir.Ayağında bulunduğu müddetçe, attığın her adımda canını yakar.Çıkarılıp atıldığında ise bir müddet kanar, iyileşmesi biraz zaman alır fakat sonunda yürümeye devam edersin.Bu sürece matem ismi de verilir."

Üç Yapraklı Yonca - Ayşe Ayhan

Kitap Adı: Üç Yapraklı Yonca

Yazar: Ayşe Ayhan

Yayınevi: Parola 

Sayfa Sayısı: 368

Baskı Yılı: 2019

Puanım: 4/5

Arka Kapak Yazısı: Yonca.

Nam-ı diğer Üç Yapraklı Yonca.

Dördüncü yaprağını kim bilir nerede kaybetmiş? Şanssızlıklar kraliçesi ‘Hayat yeni başlıyor,’ dergisinin masasız editörü...

Hiç şansım dönmeyecek mi diye düşünürken, şirkete yeni gelen Müdür Alp'i gördüğü an şansının değiştiğine inanan Yonca. Ezeli rakibi Nejat'ı alt etmek için hiç olmadığı kadar hırslı olmak zorundadır.

Hem işte hem de aşkta talihini döndürmeye karar verir. Ama bakalım işler onun istediği gibi olacak mıdır?

Şahsına münhasır karakterleriyle bu kitap sizi kendi hayatınızın içinde hissettirebilir. Evde, iş yerinde veya mahallenizde karşılaştığınız, karşılaşabileceğiniz, okuduğunuzda “Evet, işte bu!” diyeceğiniz tüm tanıdıklarınız bu hikâyenin içinde.

Ben anlatmaya hazırım. Peki ya siz gülmeye hazır mısınız? 

Yorumum:Bir önceki yazımda heyecanlı bir kitap okuduğumdan bahsetmiştim o kitap bu kitap değil başta onu söylemek isteyim ama bu demek değil ki bu kitap güzel değildi hayır tam tersine çok eğlenceli akıcıydı.

Üst üstte dramatize distopyalar okuyunca elim bu kitaba gitti.Başladım ve kısa bir süre içinde bitirdim.Kitap romantik komedi havasında Yonca adında bir kız annesi ve teyzesiyle yaşamaktadır.Bilirsiniz ki dört yapraklı yoncalar insana şans getirir bu Yonca ise şanssız ve kendini üç yapraklı yonca olarak tanımlamaktadır ama tabi ki bu bir roman ve onun da şansı dönecek.

Kitabı okumaya başladığımdan beri bazı şeyleri tahmin etmiştim ama bu okumamı engellemedi ki böyledir bu kitaplarda arada olan olaylar karakterler okutur hikayeyi.Böyle bir kitap okumaya ihtiyacım vardı iyi geldi.Biraz kocan kadar konuş anne ve teyzenin muhabbetleri halleri biraz kiralık aşk mahalle ve arkadaş grubu olayı yani klişe yanları olsa da güzel eğlenceli bir kitaptı.

Daha önce Türk bir yazardan böyle bir kitap okumuştum Pabucumun Ajanı ve afakanlar basmıştı hayal kırıklığına uğramıştım.O sebeple bu kitabı çekilişle kazanmamış olsaydım okur muydum bilmiyorum.Bu kitabı sevgili Şule'nin çekilişinden kazandım.Kendisine tekrar teşekkür ediyorum bloguna da buradan tık tık gidebilirsiniz.O yüzden siz de benim gibi kararsız veya çekimser yanaşıyorsanız bir şans verip bir kaç saatliğine eğlenceli vakit geçirebilirsiniz yerli romantik komedi film tarzında.

Okuduklarım

Şuan mart ayındayız hatta mart bitti nisana gireceğiz ama ben şubattan bu yana neler okumuşum biraz onlardan bahsedeceğim.

Kitaplığımda okumadığım bir çok kitabı küçük küçük kağıtlara yazdım kutuya koydum oradan ara ara kura usulü seçip okuyorum bir süredir.İlk kuradan Burma Günlükleri çıktı tamam okuyayım dedim Orwell'den daha önce Hayvan Çitftliği ve 1984 kitaplarını okumuştum.Az biraz kalemine hakimdim. 

Yanlış hatırlamıyorsam Hindistanda Burma ve orada yaşayan İngiliz bir adamın hayatı üzerinden hikaye ilerliyor.

Burma Günleri'nde, İngilizlerin bu sömürgedeki yaşamını ve yaptıklarını, yerli işbirlikçileri ve fırsatçıları, yerli halka insanca yaklaşarak İmparatorluğun tutumuna karşı çıkanları, aşk, nefret, tutku çemberinde destansı bir anlatımla ele alıyor.

1984 kitabını da bitirmem uzun bir zaman almıştı ama o kitapta hikayenin içine girebilmiştim.Bunda pek öyle olmadı hikayenin içine biraz girdim biraz koptum diğer okuduklarıma göre daha az sevdim diyebilirim.Ama sonu iyiydi.

Burma Günleri'ni okurken araya Küçük Vampir kitabını aldım biraz eğlenmek adına ve çok iyi geldi diyebilirim çocuk kitabı olabilir ama bu okumama engel değildi diğer kitaplarını da alıp okumak istiyorum.

Cesur Yeni Dünya farklı bir distopya herkes herkes içindir tek eşlilik diye bir şey yok doğum yok çocuklar beta omega alfa diye üretiliyor üçüz beşiz.Canın mı sıkıldı kafan mı attı al biraz soma kendine gel.Cesur Yeni Dünya'nın xanaxı.Bu kitap 1932'de yazılmış.Hiç kimse bir şey sorgulamıyor herkes mutlu acı diye bir şey yok yaşlanmak yok buradan anlatılınca mis gibi dünya diyor insan ama yok öyle değil işte ürkütücü bir dünya.

İnsancıklar üst üstte yoğun roman okumamışım gibi üstüne kuradan bu kitap çıktı.Dostoyevski severim okuyum bunu dedim.Dram yoksulluk bu koşullar altında sessiz sakin süren bir aşk dostluk.Biz bu dostluğa mektuplardan tanık oluyoruz ve tabi o zamanın zor şartlarına da.

Bir yazı daha biter ben şuan okuduğum heyecanlı kitabımı okumaya giderim.İyi akşamlar herkese**

günlerden cumartesi

Aylar sonra bir cumartesi günü evdeyim tatildeyim.Yılbaşında bile çalışmış biri olarak bu cumartesi evde olmak çok iyi geldi.Ki ben cumartesileri ayrı bir severim pazarları sevmem ama cumartesi özeldir benim için sebebi yok ama öyle.Ama hayat şartları işte cumartesi de olan bir işte çalışıyorum.Bugün niye tatil peki bütün ofis covid testinde pozitif çıktı.

Ben hariç ben negatifim ve kendimi iyi hissediyorum.Geçen pazar hasta gibiydim kardeşim de baya kötüydü ve bütün gün yan yana olunca ben covid miyim acaba diye kafasında soru işaretleri oldu ikimiz pcr testi olduk negatif çıktık.Bir kaç gün sonra ofistekiler kendilerini kötü hissetmeye test olmaya gittiler ve pozitif haydi perşembe günü tekrar pcr testine gittim baş ağrım dışında bir şeyim yoktu ama ya pozitifsem işte test sonucum çıkıncaya kadar maskeyle durdum ve yine negatifim çok şükür.Şimdi bana da diyorlar ki kuluçka dönemiyse bir kaç sonra yine test olsan pozitif çıkarsın yok almayım kendimi iyi hissediyorum daha kaç kere o çubuk boğazıma burnuma girecek çok kısa aralıklarla.

Riskli kırmızı olan illerden birindeyim gün geçtikçe pubg çemberi gibi çember daralmaya devam ediyor zaten bir çok tanıdığımı kaybettim bu hastalıktan daha ne kadar devam edecek neler olucak aşıya da güvenmiyorum korumadığını düşünüyorum.Adaçayı aldım onu içeceğim gün aşırı zaten zencefilli balım var onu da yiyorum bunları da koronadan korunmaktan ziyade uzunca bir süredir geçmeyen öksürüğüm için yapıyorum.Bağışıklık için de iyi olurdur umarım.

Şöyle maskesiz tedirgin olmadan rahat rahat yürüyüp koşabildiğimiz dönemlere dönmek istiyorum. Güzel bir hafta sonu geçirmeniz dileğiyle hayırlı kandiller.

Eski Sinema Dergileri

Uzun bir aradan sonra kitapçıya gittim aslında özellikle gitmedim oradan geçiyordum geçerken uğradım yaşadığım şehirde bir sürü kitapçının olduğu bir pasaj var  eskiden korsanın akın akın olduğu bir pasaj şimdilerde korsan yasak olsa da yine oluyor o yüzden oradan pek kitap almam internet sitelerine göre daha pahalılar zaten.Ben daha çok dergilere bakmak için uğradım.Ama pek aradığımı bulamadım bu sefer.

kitapçıdan bunu aldım ilk

Ben bir şeyi zamanında almam zaten aradan bir kaç yıl geçer o bulunmaz benim onları alasım gelir.Öyle bir cinsim işte.Şimdilerde de dergiler var ama ben eskileri topluyorum.Eski sinema dizi dergilerini bu da bir anda geldi.Bu pasajda gezerken Empire dergisinin bir sayısını aldım daha sonra internetten dergileri araştırmaya başladım.Cnbc-e izleyen biri olarak onun dergilerini hiç almamıştım mesela.Şimdilerde ise onun dergilerini bazı sinema dergilerine bakıyorum uygun temiz denk geldikçe alıyorum.

Şimdilik bu kadarlar ara ara nadir kitapta geziniyorum ama sepet oluşturmak biraz zor oluyor tek bir sahaftan almaya çalışıyorum tek seferde kargo parası ödemek için.Şimdilerde film izleyecek pek vaktim olmuyor ama dergileri ara ara karıştırmak güzel oluyor.Devamı da gelir bunların alırım :)