31 Ocak 2020 Cuma

En Çok Beni Sev - Julia Quinn (Bridgerton Serisi #2)

Kitabın Adı: En Çok Beni Sev
Orijinal Adı: The Viscount Who Loved Me
Yazarı: Julia Quinn
Seri Adı: Bridgertons Serisi 
Seri Sıralaması: 2/8
Yayınevi: Epsilon Yayınları
Türü: Romantik,Historical,Tarihi Aşk
Sayfa Sayısı: 416
Basım Tarihi: 2011
Puanım: 4/5

Arka Kapak Yazısı:Yazarınız 1814’ün olaylarla dolu bir sezon olacağına inanıyor, özellikle de bugüne kadar evlenmeyi düşündüğüne dair hiçbir işarette bulunmayan, Londra’nın en gözde bekârı Anthony Bridgerton için.
Aslında neden evlensin ki? Söz konusu eksiksiz bir zampara gibi davranmak olduğunda, ondan daha iyisi bulunamaz… 
LEYDİ WHISTLEDOWN’IN
CEMİYET GAZETESİ, NİSAN 1814

Ne var ki dedikoducu yazarımız bu defa yanılıyordu. Anthony Bridgerton sadece evlilik kararı kalmamış, bir eş adayı da seçmişti! Önündeki tek engel ise seçtiği kişinin ablası Kate Sheffield’dı - kendisi Londra balolarının o güne dek gördüğü en baş belası kişiydi. Nüktedan ve entrikacı Kate, bir yandan bu izdivacı engellemek konusundaki kararlılığıyla Anthony’yi deli ederken, diğer yandan çapkın vikontun erotik rüyalarının başmisafiri oluyordu.
Genel inancın aksine Kate, zampara beylerin zamanla ıslah olup iyi birer koca olabileceklerine inanmıyordu ve Anthony Bridgerton da bu zamparaların arasında en ahlaksız olanıydı. Kate kız kardeşini korumaya kesin kararlıydı fakat kendi kalbinin korunmasızlığı yüzünden de endişe içerisindeydi. Ve Anthony’nin dudakları kendi dudaklarına değdiği anda, Kate ona karşı koyamayacağını anlayıp korkuya kapılmıştı…

Yorumum: Yıllar yıllar önce serinin ilk kitabını okumuş çok beğenmiştim devam kitaplarını da en kısa zamanda okumalıyım demiştim ama aradan yıllar geçti.Bu sene ki yegane kararlarımdan biri de başladığım ve devam etmek istediğim serileri okuyup bitirmek arayı açmak iyi olmuyor.Zor da olsa geçen sene beyaz kapaklı kitaplarını iyi kötü topladım bir kaçı korsan bile olabilir ama yapacak bir şey yok bandrol var ama taratınca çıkmıyor kısmet.

Kitaba gelecek olursam Bridgerton ailesinin en büyüklerinden çapkınlığıyla ünlü ağabey Anthony evlenmeye karar verir ama bu aşk değil mantık evliliği olacaktır.Genç yaşta öleceğini düşündüğünden aşk evliliği yapmak istemez.Ama tabi bu işler öyle olmuyor kime niyet kime kısmet usulü bir evlilik yapıyor.

Julia Quinn eğlenceli kalemiyle ünlü bir yazar bu kitabı da çok tatlı hoş bir romandı.Severek okuduğum bir roman oldu diyebilirim.Bir önceki kitabında evlenen kız kardeş Daphne olunca sanırım Bridgerton kardeşleri daha fazla okumuştuk burada arada bir görünüp kayboldular keşke daha fazla olsalardı onları okumak keyifli oluyor.

Bu tip kitaplarda historicallerde romantik sahneler diyeyim oluyor ama bu kitapta her şey dozundaydı  bunlardan hoşlanmayanlar ama tarihi aşk romanı okumak isteyenlere önerebileceğim bir kitap.

27 Ocak 2020 Pazartesi

1984 - George Orwell

Kitabın Adı: 1984
Orijinal Adı: Nineteen Eighty-Four
Yayınevi: Can Yayınları 
Türü: Distopya
Sayfa Sayısı: 352 
Basım Tarihi: Ocak 1984
Puanım: 4/5

Arka Kapak Yazısı:Parti’nin dünya görüşü, onu hiç anlayamayan insanlara çok daha kolay dayatılıyordu. (...) Her şeyi yutuyorlar ve hiçbir zarar görmüyorlardı çünkü tıpkı bir mısır tanesinin bir kuşun bedeninden sindirilmeden geçip gitmesi gibi, yuttuklarından geriye bir şey kalmıyordu.

George Orwell’in kült kitabı Bin Dokuz Yüz Seksen Dört, yazarın geleceğe ilişkin bir kâbus senaryosudur. Bireyselliğin yok edildiği, zihnin kontrol altına alındığı, insanların makineleşmiş kitlelere dönüştürüldüğü totaliter bir dünya düzeni, romanda inanılmaz bir hayal gücüyle, en ince ayrıntısına kadar kurgulanmıştır. Geçmişte ve günümüzde dünya sahnesinde tezgâhlanan oyunlar düşünüldüğünde, ütopik olduğu kadar gerçekçi bir romandır Bin Dokuz Yüz Seksen Dört. Güncelliğini hiçbir zaman yitirmeyen bir başyapıttır; yalnızca yarına değil, bugüne de ilişkin bir uyarı çığlığıdır.

Yorumum:2 kere 2 kaç eder 4 mü hayır 5 eder.Hükümet size 5 eder diyorsa doğru cevap odur.Hükümetin izin verdiği ölçütlerde düşünür hisseder yorumlarsınız.Bu öyle bir hükümet ki hangi kelimeleri kullanacağınızı bile o söyler.Daha önce distopik eserler okumuştum ama bu diğerlerinden çok daha farklı çok daha acımasız.

Kitapta hiç bir birey normal değil hepsinin akıl sağlının bozuk olduğunun o şekilde yaşamaktan bozulduğunu düşünüyorum.Çocuklar bile acımasız.Yiyecekler yok varsa da üst kademedekiler yiyor,her hareket her düşünce izleniyor.Bunlar yetmezmiş gibi birde yıllardır süren savaşlar var oraya buraya atılan bombalar uçan cesetler çok kötü bir yer.
SAVAŞ BARIŞTIR
ÖZGÜRLÜK KÖLELİKTİR
CAHİLLİK GÜÇTÜR
Kitabın dili akıcı ve merak uyandırıcı sadece bir kaç yerde ideolojik siyasi kısımlar var oralarda sıkıldım diyebilirim.Ama öyle hemen okunan bir kitapta değil insan okurken bir yandan sindirmeye çalışıyor.Bir de şöyle bir korku var bu tip şeyler gerçek olabilir çok yakın bir gelecekte ya da çok uzak bir gelecekte bir yerlerde.

"Winston'ın çocukluğundan tütüp gelen,ama şimdilerde bile arada sırada,ansızın kapatılan bir kapıdan dışarıya taşan ya da kalabalık bir caddeye gizemli bir biçimde yayılırken bir an duyulup sonra birden yiten o kopkoyu,sımsıcak koku odayı sarmıştı bile.
Winston, "Kahve," diye mırıldandı, "evet, gerçek kahve."
"İç Parti Kahvesi,"dedi Julia.



26 Ocak 2020 Pazar

Mim: Blog Yazmaya Nasıl Başladın?


Sevgili Deeptone beni bu güzel mime etiketlemiş kendisine teşekkür ederim.Onun yazısını da buraya tık tık yapıcaktım ama kaldırmış.Mim blog hayatına nasıl başladığımızla ilgili anlatayım o halde.

Bu blogumundan önce ufak bir blog denemem oldu bir anda blog açmaya karar verdim kafama göre yazı yazar resim paylaşırım dedim ama ömrü çok kısa sürdü sevmedim sildim.Bir şey de paylaşmamıştım zaten.Hatta adını bile hatırlamıyorum unutmuşum neydi ki diye düşünüyorum ama yok aklıma gelmiyor.

Kitap bloglarını filan bilmiyordum bir gün keşfetmemle oldu her şey.Bilmem hatırlar mısınız ? Star gazetesi pazar günleri filan kitap eki çıkartırdı onu alırdım bir de kuponla kitaplar vermeye başlamıştı.Ben bu kitaplar nasıldır ki filan araştırırken kitap bloglarını keşfettim.Hatta ilk denk geldiğim Kitap Tutkum  ve Kütüphanemden Kitap Manzaraları  oldu.Sonra internete yazdım bir sürü kitap blogu çıktı karşıma.Keşke hala yazıyor olsalar dönüp dönüp eski yazılarını okuyorum.


Kitaplar küçüklüğümden beri arkadaşım olmuştur benim zaman zaman uzaklaşsam da bazı serilere geç kalsam da kitapsız geçirdiğim yıl yoktur ay belki ama kitapsız bir yılım olmadı.O yüzden böyle kitap yorumları ile dolu bir sürü site ile karşılaşınca maden bulmuş gibi olmuştum.O zamanlar öğrenci olduğumdan az kitap okuyordum almıyordum ki şimdiki aklım olsa böyle olmaz serilere geç kalmaz ya da karaborsa aramak zorunda kalmazdım bir çok kitabı.

Hatta o zamanlar Youtube'da booktuberler olmaya başlamıştı bir kaçına bakıyordum sonradan bazıları kanallarını kapattı bazılarından da sıkıldım.Kitap bloglarını okumaya devam ediyordum Tüyap alışveriş yazılarını okumak filan çok keyifli oluyordu.Yine de aklımda kendi blogumu açmak yoktu.

Üniversite bitmişti boşluktaydım iş bulamıyordum kendimi kitaplara vermiştim eskisinden de fazla zamanım vardı artık.Sonra bir gün acaba mı dedim yapabilir miyim?Yazmayı da not almayı da seven bir insanım bir denerim dedim.Tek sorun isim bulmaktı çok aradım çok düşündüm bulduklarım alınmıştı sürekli düşününce de aklıma güzel şeyler gelmiyordu.Sonra dedim ben bazen devrik cümleler halinde konuşuyorum adı bu olsun dedim o zamanlar dil bilgisi aklıma gelmemişti sonra google da kendi blogumu bulmaya çalıştıkça bu addan soğumaya başladım.Ve bu senenin başında adımı değiştirdim yine ad bulmam kolay olmadı kardeşimi de baya bunalttım onun fikrini aldım.Ve artık yoluma bu adımla devam ediyorum.Aslında hala Google'da kendimi bulamıyorum ismimi yeni değiştirdiğimden sanırım.

Benim hikayem böyleydi ben de Okurix'i,Belle'nin Kütüphanesi'ni,Sule Uzundere Blog'u davet ediyorum sanırım siz bu mimi yapmadınız ve daha yapmayan kim varsa davetlidir.Kitaplı günler dilerim.


20 Ocak 2020 Pazartesi

Mom 6.Sezon / You 2.Sezon


Mom 6.Sezon 

Bu dizi bana nedensizce iyi geliyor,onlar gibi işlerim yolunda gitmiyor geleceğe dair pek umudum yok filan.Dizinin ana karakterlerinden Christy iki çocuk annesi garson bir kadındır.Bir kaç sezondur çocukları gözükmüyor artık diğer karakterler üzeriden ilerliyor dizi.Bir de annesi vardır ki başa bela Bonnie kendi dışında kimseyi umursamaz başkalarının dertlerini takmaz ahh keşke azıcık onun gibi olabilsem ne iyi olurdu.Anne kız alkole bağımlıdırlar ve adsız alkolikler grubuna katılıyorlar orada arkadaşlıklar ediniyorlar dizi bu şekilde ilerliyor.Diziyi götüren Bonnie karakteri diyebilirim bir de bir kaç sezondur Adam karakteri var onu da izlemesi çok keyifli keşke daha çok bölümü olsa.Bu sezon bir de Tammy katıldı sanırım o da kalıcı bir karakter olucak.Dizinin senaristlerinden biri How I Met Your Mother,The Big Bang Theory,Two and Half Man gibi ünlü yapımlarının senaristi olan Chuck Lorre.Bu sefer anne kız hikayesiyle karşımızda.

You 2.Sezon 

Bu sezon ikinci sezondan da manyaktı bence.İlk başlarda yine normal gibi ilerleyip sona doğru işler sarpa sardı.Joe New York'dan kaçar L.A yerleşir.Burada yine birine tutulur aşık oldum aşkı sende tattım havalarına girer.Beck'in aşkından ölüyordun aynı şekilde Candece seni terk edecekler diye korkuyordun ne çabuk Love der oldun.Şıp sevdi sapkın ruhlu bir canisin Joe Goldberg.Farklı bir gerilim izlemek isteyenlere bu diziyi tavsiye ederim ama sezon final bölümleri kötüdür baştan söyleyim.Açıklama ne nasıl oldu filan yoktur pat yeni sezon için sinyal verirler o kadar.

Buradan sonra spoiler olacaktır ikinci sezonu izlemediysen okumaya devam etme.


Buradan sonra spoiler olacaktır ikinci sezonu izlemediysen okumaya devam etme.

Başta da dediğim gibi manyak bir sezondu yani son bölümlere doğru.9.bölümde Ellie geldi ablamı gördünüz mü dedi Love görmedim dedi ama mimikler öyle demiyordu o zaman şüphelendim acaba mı dedim sen de mi Dextersin? Büyük bir soğukkanlıkla hiç tereddüt etmeden kızın boğazını kesti sonra da gitti kız kardeşine yemek hazırladı.Bir de polislere intihar gibi gösterecekmiş böyle bir saçmalık olur mu,kim kendini boğazını keserek öldürür ki karşıdan gelen bir bıçak darbesi olduğu belli bu kısım saçmalıktı.

Sezon finali burada yine batırdığını söyleyebilirim senaristin özellikle son kısımlarda Ellie ile Joe marketin arkasında konuşuyorlar etrafta kimse yok Ellie'e takip eden polis hariç oda arabanın içinde çıkmasına gerek yok camı açsa konuşulanları duyar bir şüphelenir.Hani Joe hakkında şüpheleniyordun noldu puf oldu uçtu.Hadi duymadın diyelim içeri girdin yavaşça markete bir Forty silahını Joe'e doğrultmuş o şekilde mi müdahale edilir sık dizine bir yerine içeri al sorgula bir şey yap.O kadar saçmaydı ki bir de diyor ki geç kalsaydım çok kötü şeyler olurdu evet dünyadan bir cani eksilir ama şimdi böyle bir masum daha gitti.

Ve yine oldu bittiye gelen bir sezon finali ya senarist yap şu diziyi 12 bölüm iki bölüm soruşturma ne nasıl oldu biz de görelim.Candace en son Love'nin bagajındaydı ona ne oldu nereye götürdünüz Delliah onu nasıl hallettiniz yok ne gerek var onlara değil mi? 

Sapkın Joe aşkından ölen Joe yeni sezonda komşusuna sarkacaktır ve büyük ihtimal Love bunları halledecek ki Joe'den de beter olduğunu düşünüyorum onun.

15 Ocak 2020 Çarşamba

Sevdiğim Tüm Erkeklere - Jenny Han

Kitabın Adı: Sevdiğim Tüm Erkeklere
Orijinal Adı:To All the Boys I've Loved Before
Seri Adı: To All the Boys I've Loved Before Serisi
Seri Sıralaması: 1/3
Yayınevi: Pegasus Yayınları
Türü: Genç Yetişkin
Sayfa Sayısı: 360
Basım Tarihi: Kasım 2016
Puanım: 5/5

Arka Kapak Yazısı:Ya şimdiye dek âşık olduğunuz her erkek onlar hakkında ne düşündüğünüzü öğrenseydi?.. Hem de hepsi aynı anda!

Lara Jean aşk  mektuplarını annesinin verdiği bir şapka kutusunda saklıyordu. Bunlar başkasından aldığı mektuplar değil, kendi yazdıklarıydı. Sevdiği her çocuk için bir; toplam beş tane. Yazarak kalbi ile ruhundakileri dışarı dökebiliyor ve gerçek hayatta asla söyleyemeyeceği duyguları mektuba aktarabiliyordu çünkü onları sadece kendisi görecekti. Tabii bu gizli mektuplar postalanınca durum değişti ve böylece Lara Jean’in hayali aşk hayatı birdenbire kontrolden çıktı...

“Lara Jean’in şaşkın, sakar, erkekler konusunda deneyimsiz kişiliği bu dokunaklı hikâyeye özgünlük ve cazibe katıyor.”
Publishers Weekly

“Bu sevimli, neşeli aşk hikâyesi sayesinde okurlar kitabı
bitirdikten çok sonra bile Song kardeşleri ve hayatlarındaki erkekleri hatırlayacak.”
School Library Journal

“Ergenlik döneminin ve gençlik aşkının zorlu keşiflerini anlatıyor.”
Kirkus

“Yazarken kendimi hiç tutmuyorum. O kişi asla okumayacakmış gibi yazıyorum çünkü asla oku­mayacak. Tüm gizli düşüncelerimi, tüm gözlem­lerimi, içimde biriktirdiğim her şeyi mektuba döküyorum. Bitirdiğimde zarfı kapayıp adresi yazıyorum ve şapka kutuma koyuyorum. Düşünürsek tam manasıyla aşk mektubu sayıl­mazlar. Artık daha fazla âşık olmak istemedi­ğim zaman yazıyorum. Veda etmek için. Çünkü yazdıktan sonra beni tüketen bu aşk tarafından tüketilmem sona eriyor. O da benim gibi muzla mı sever diye düşünmeden mısır gevreğimi yiye­biliyorum; aşk şarkılarına onu anmadan eşlik edebiliyorum. Eğer aşk ele geçirilmeyse, mek­tuplarım da benim şeytan çıkarma ritüelim sayı­labilir. Mektuplarım beni özgür kılıyor. Ya da en azından öyle olmasını umuyorum.”

Yorumum: Yeni yıla güzel bir başlangıç yaptığımı düşünüyorum çünkü kitap boyunca yüzümden tebessüm eksik olmadı.En son polisiye okuyunca çıtır çerez bir şeyler okumak istedim.Ve tabi ki kitaplığım yerine pdf okumayı tercih ettim.Bu kitap gözüme ilişki ve başladım okumaya ya çok tatlıydı gerçekten.Böyle kitaplar ruhuma o kadar iyi geliyor ki.

Lara Jean sevdiği hoşlandığı erkeklere mektuplar yazıyor ve bunları şapka kutusuna kaldırarak olayı kendi içinde bitiriyor bir daha sözünü etmiyor.Bu onun için bir çeşit bırakma terapisi gibi.Ama bir gün şapka kutusu kaybolur ve mektuplar sahiplerine postalanır.Her şey böyle başlar.
“Pansiyonda kocaman taş şömine ve rahat koltuklar var. Oturup
saatlerce kitap okuyabilirsin. Ayrıca dünyanın en güzel sıcak
çikolatasını yapıyorlar. Sana alırım.” Elimi sıktı.
“Tamam, geleceğim,” dedim. “Ama sıcak çikolata söylediğin
kadar güzel olsa iyi olur.”
“ İstediğin kadar alacağım.”
“Öyleyse yanında çok para getirmelisin,” 
Kitap bu kısma kadar sakin sakin ilerliyor ama sonra sizi sarmalıyor içine alıyor ve siz de bu eğlenceye ortak oluyorsunuz.Okulun yıldızı Peter Kavinsky ile tanışıyorsunuz ve midenizde sizinde kelebekler uçuşmaya başlıyor :) 

Lara Jean'ın iki kız kardeşi var biri Margot kitapta sevmediğim karakterlerden biri olabilir başta gözüme batmıyordu ama sonlara doğru kız kardeşini kıskandığını düşünüyorum.Bir de Kitty var tam küçük kız kardeş baş edilmesi zor ama tatlı.

Kafa dağıtmalık güzel eğlenceli bir şeyler okumak istiyorsanız bu kitap tam size göre tavsiye ederim.
Artık korkmak istemiyordum. Cesur olmak istiyordum.Hayatımın... başlamasını istiyordum. Aşık olmak istiyordum,karşımdakinin de beni sevmesini istiyordum.

12 Ocak 2020 Pazar

Haftanın Filmleri

Hastayım bir kaç gündür sıcak su torbam,ıhlamur ve Apitera Zen ile iyileşmeye çalışıyorum.Öksürük ah o öksürük olmasa her şeyi o başlattı.Neyse filmler bu sene izlediklerimden de var geçen sene izlediğim beğendiğim ama paylaşamadığım filmlerde önce geçen seneden başlayayım.



Kutup Macerası (Eight Beloq) 2006 Aile,Dram,Macera

Tecrübeli kurtarma rehberi Jerry Shepard, Antarktikanın zorlu koşullarına rağmen bir gruba daha önderlik etmektedir. Ancak ölümcül bir kazadan sadece köpeklerini terk ederek kurtulabilir.Ama aklı hala geride bıraktığı köpeklerindedir onları kurtarmak istemektedir.Köpekler çok güzel oynamış gerçekten tam kışa uygun bir film.Jerry'i de rahmetli Paul Walker oynuyor.

Yakalandın (Tag) 2018 Komedi

Beş rekabetçi arkadaş yılda bir kez, birinci sınıftan beri sonuçları ne pahası olursa olsun 'elim sende! oynamaktadır.Bu oyunu oynayanlar da koca koca adamlar çocuk ruhlarını kaybetmemek için bu geleneği devam ettiriyorlar.Gerçek bir hikayeden uyarlama eğlenceli bir film.

Kardaki izler (Wind River) 2017 Dram,Gizem,Suç

Film, çaylak bir kadın FBI ajanı olan Jane Banner ve geçmişiyle sorunları olan kıdemli, yerel bir oyun izleyicisi olan Cory Lambert'ın ortaklığını konu alıyor. İkili güçlerini birleştirerek ıssız bir Kızılderili bölgesinde işlenmiş olan bir cinayeti araştırıyorlar.Konusu basit aslında hatta kötü bir olay ama kar manzaraları eşliğinde kışın izlemelik bir polisiye.

Görünmeyen Misafir (Contratiempo) 2016 Gerilim,Gizem,Suç

Başarılı bir iş adamı otel odasında bir kadın ile bulunur.Kadın ölmüştür ve suç üstüne kalmıştır.Kendisine güvenilir bir savunma yaratmak için kendi avukatı Felix tarafından tavsiye edilen tanık hazırlama ve adli bildirimlerde uzman deneyimli bir avukat olan Virginia Goodman ile tanışır. Sonunu az çok tahmin ettim sonlara doğru ama o zamana kadar kim doğru kim yalan söylüyor kafa karıştıracak cinsten bir film.

Bunlar geçen sene izlediğim daha doğrusu geçen ay izlediğim filmler arasından seçtiklerim.Keyifli seyirler **

9 Ocak 2020 Perşembe

İsim Değişikliği

Blog hayatım 2016 yılında başladı o zamanlar da isim aramış ama bulamamıştım bir çok isim de alınmış oluyordu.Nereden nasıl aklıma geldi bilmiyorum bir şekilde Devrik Cümleler koydum.Pek içime sinmese de aklıma başka isim gelirse değiştirim diyordum.Aradan yıllar geçti bazı zamanlar umursamadım bazı zamanlar düşündüm yine bulamadım,google ilk devrik cümleler yazınca dil bilgisi kuralları çıkması artık rahatsız eder oldu ve yılın son ayı yine bu durumu kafama takar oldum ne bulsam ne ad koysam diye.

Bu arada kardeşimden de fikir aldım ama şöyle oldu benim beğendiğimi o beğenmedi onun beğendiğini ben :) Ortalık karıştı sonunda ortak güzel bir şey bulduk gibi.Biraz uzun bir isim oldu,kısa bulduklarım hep alınmıştı.

Devrik Cümleler gitti yerine Tozlu Hayaller Kütüphanesi geldi.Şuan için bu isim hoşuma gitti.Olmayan tozlu hayallerim ve minik kütüphanem.

5 Ocak 2020 Pazar

2019 Yılı Özeti

Bakalım 2019 yılında neler okumuşum neler izlemişim.Toplam 35 kitap okudum.Belli bir hedefim yoktu ama son anda kendime 35 kitap hedefi koymuştum biraz son iki ay biraz paçalarım tutuştu ama hedefimi tamamladım.İçlerinde çok sevdiklerim de oldu ehh işte dediklerim de.
64 tane de kitap almışım.Çok gibi gözükebilir ama bir çoğunu ikinci el aldım.


  • Bu sene Nisan 2017'de başladığım Eve Dallas serisine hala devam etmekteyim.Bu sene elimdeki olan kitaplarını diğer seneye aktarmadan bitirmek niyetim.
  • Bu sene Nisan ayında ise Yüzüklerin Efendisi serisine başladım elimde kitapları yoktu sonunda aldım  ve başladım yine önceki yazımda bahsettiğim gibi bu seneki hedefim bu seriyi de bitirmek.
  • Temmuz'da Otostopçunun Galaksi Rehberi'ne başladım ve çok beğendim çok eğlendim.Devam kitaplarını alırsam en kısa zamanda okumak isterim.
  • Ocak 2017'de Kızıl Yükseliş'i okuyup fena bulmamıştım.Bu sene de ikinci el Altın Oğul almıştım ama okuyamadım atlayarak okudum sonlara doğru o yüzden blogda yorumu da yok.Bu seriye devam etmeyi düşünmüyorum şuan için.
  • Eylül ayında Yerdeniz Büyücüsü'nü okudum ama pek umduğumu bulamadım diyebilirim.Şuan içinde bu seriye devam etmeyi düşünmüyorum.
  • Ekim ayında Ada / Nil serisine başladım bu serinin devam kitaplarını da okurum umarım bu sene.
  • Kasım ayında Piyon serisine başladım devam kitaplarını da aldım bu sene okumak niyetim.
  • Yine Kasım ayında Drizzt Efsaneleri'nin ilk kitabı olan Anayurt'u okudum biraz ağır ilerlese de güzeldi bu sene elimdeki fantastikler biterse devam edebilirim.
  • Aralık yılın son ayında yine dayanamamış bir seriye daha başlamışım Wardstone Günlükleri Hayaletin Çırağı kitabını okudum beğendim bu sene arada devam etmek istediğim bir seri.

Gelelim filmlere bu sene dilediğim kadar film izleyemedim.Kışın çok güzel izliyordum ama sonra hem dizilerden hem de filmlerden uzaklaştım bir süre hiç bir şey izlemedim.Aslında bu bana iyi gelmedi tekrar geri dönünce anladım.Gerçek dünya benim moralimi çok bozuyor beni etkiliyor aslında diziler ve filmler benim sorunlardan kaçışım stresle baş etme yolummuş onu fark ettim.

45 tane film izlemişim.Bunların bazılarını yazdım bazılarını unuttum yazmadım.

Diziler de de aynı şekilde pek verimli değildim.2019 yılında izleyip bitirdiğim diziler.
  • The Night Of (Mini Dizi)
  • The It Crowd
  • Kuzgun
  • The Big Bang Theory günceldim 12.sezon ile final yaptı.
  • Game Of Thrones günceldim berbat bir final sezonu.
  • The Keepers (Belgesel)
  • Ezel uzun zamandır listemdeydi aynı sene içinde başlayıp bitirdim.
  • Ted Bundy (Belgesel) Korkunç belgesel günlerce aklımdan çıkmadı.
2019 yılım kısaca böyle geçti.Umarım 2020 yılı daha verimli geçer hepimiz için**