29 Aralık 2018 Cumartesi

İmkansızın Şarkısı -Haruki Murakami

Sayfa Sayısı:349 
Doğan Kitap 

Arka Kapak Yazısı:Bir yolculuk sırasında Beatles’ın “Norwegian Wood” adlı parçasını duyan kahramanımız 37 yaşındadır ve bu parça onu Tokyo’da geçirdiği üniversite yıllarına götürecektir. En yakın arkadaşının intihar edişi, geçen zamanın ardından onun kız arkadaşıyla yakınlaşması, araya giren zorunlu ayrılık ve yeni bir kız arkadaş. “İmkânsızın Şarkısı” yalın, çarpıcı ve sıcak bir aşk hikâyesini anlatıyor. Yazarı Haruki Murakami Japon edebiyatının aykırı, ama en çok okunan yazarı. Japon geleneklerinin dışında geliştirdiği üslubuyla adından çok söz ettiren Murakami’yi dünyaya tanıtan roman “İmkânsızın Şarkısı”.
1968-1970 yılları arasında geçen olaylar, o günün toplumsal gerçeklerini de satırlara taşıyor. Ama romanın odağında bu toplumsal olaylar değil üçlü bir aşk var. Gençliğin rüzgârıyla hareketlenen “İmkânsızın Şarkısı”nı ölümle erken karşılaşan gençlerin hayatı yönlendiriyor. Hiçbir şeyin önem taşımadığı, amaçsızlığın ağır bastığı, özgür seksin kol gezdiği bir öğrenci hayatı... Ama diğer yanda da yoğun duygular var... İmkânsız aşklar, imkânsız şarkılar söyleten. Hemen hemen her Japon gencinin okuduğu roman anayurdu dışında da çok kişi tarafından sahipleniliyor.

Yorumum:Yorumlarına bakarak merak ettiğim ve okumaya başladığım bir kitap İmkansızın Şarkısı.Peki beğendim mi hayır.Ben bir kitabı okurken ya da okuduktan sonra bana bir şeyler hissettirmesini isterim gerilim,romantik ya da komedi bu kitapta bunlar yoktu.Başta ümitliydim ama güzel olabilecek gibiydi ama olmadı.

Arka kapak yazısının harici şu yazıyor genç bir adamın güçlüklerle birlikte göğüs germe umuduyla ilk aşkına geri dönüşünün olağanüstü hikayesi.Hani nerede kitapta bunlar yok onun yerine sabahın beşinde iki kıza rastlayan bu genç bu kızlardan biriyle otele gitmesi bu var ya da gece yurttan bir arkadaşıyla kızlarla beraber olmak için geceyi dışarıda geçirmesi ama zaman zaman eli boş dönmesi var.Yaş da önemli değil onun için ister kendiyle yaşıt olsun ister ondan yirmi yaş büyük olsun.Hani ilk aşkına geri dönüşü var ya onda bile başka bir kadınla beraber oluyor ve bundan büyük zevk alıyor sonra o aşkını arıyor ben sadece seninle olmak istiyorum diyor.

Yılın son kitabı böyle olsun istemezdim ama şans işte.Yılın overrated ödüllerini bu kitaba veriyorum.Fazla abartılmış bir kitap.Tavsiye etmediğim bir kitap oldu kendileri.

Puan 1/5

You | Dizi Yorumu


Bir gün kitapçıya gelen kız ve onu gören bir adam.Joe ilk görüşte aşık olmuştur Beck'e.Onu elde etmek için yapamayacağı şey yoktur gerçekten yoktur.Günümüzde ilk nerede ararız birini tabi ki sosyal medyada Joe da bunu yapar ve  tatlı tesadüfler yaratır ve tekrar tekrar yollarının kesişmesini sağlar.Her şey ne kadar hoş ve sıradan bende böyle düşünüyordum klasik şeyler bir numarası yokmuş.Ama her şeyi birinci bölümün sonuna saklamışlar.O olmasaydı eğer belki de merak edip devamını izlemedim.

Biraz romantik biraz gerilim bir dizi.Günümüz olayları gibi saplantılı bir aşık ama farkında olmayan bir kız.Dizi kurgu olduğunu bilse bile insan benim başıma gelse ne yapardım diye ürkebiliyor.

Kitaptan uyarlama bir diziymiş kitabı hakkında bir fikrim yok dizisine de zamanında fragmanına rastlamıştım oradan izledim.Dizinin ortalarına doğru yine sıradanlaşmaya başlar gibi oldu ama sezon finali yine ikinci sezonu merak edip izlememe sebep olacak şekilde bitti.Hikaye basit ama merak ve gerilim güzel harmanlanmış.İlk sezonu güzeldi tavsiye ederim.

27 Aralık 2018 Perşembe

Seri Kitapları Seri Okuyoruz Sonucum


Geçen senenin başında bu güzel etkinliğe katılmıştım.Elimde bir çok seri kitapları da olunca iyi oldu.İsterdim ki elimdeki bütün serileri okuyup bitireyim ama olmadı,yine de bir çoğu azaldı.Etkinliğin sahibi sevgili Şule'nın yazısına da buradan ulaşabilirsiniz.

Şimdi gelelim kaç tane neler okumuşum.
  1. Çırak (Rizzoli-Isles Serisi)
  2. Çirkinin Aşığı (Prens Serisi)
  3. Küller ve Kor (Ashes Serisi)
  4. İntikam Ateşi (Ateş serisi)
  5. Ölümsüz Ölüm (Eve Dallas Serisi)
  6. Kızıl Gökler Altında Kızıl Denizler (Centilmen Piç Serisi)
  7. Bir Prense Aşık Oldum (Kraliyet Kardeşler Serisi)
  8. Söz Dinlemez Kalbim (Çöpçatan Serisi)
  9. Rüya Ateşi (Ateş Serisi)
  10. Bu Güller Senin (Gelin Serisi)
  11. Mutlu Ölüm (Eve Dallas Serisi)
  12. O Yaz (Süs Bitkileri Serisi)
  13. Gölge Ateşi (Ateş Serisi)
  14. Bir Alışverişkoliğin İtirafları (Alışverişkolik Serisi)
  15. Meğer Ne Çok Sevmişim (The Hathaway Serisi)
Benim okuduklarım da bunlar bu sene zaten bu sayının iki katı kadar filan kitap okudum yarısını serilerden okumuşum.Etkinliğin kazanına da beş kitap hediye edilecek şimdiden kazananı tebrik ederim.Biz serileri seri okuduk peki ya siz?

26 Aralık 2018 Çarşamba

Katya'nın Yazı - Trevanian

Sayfa Sayısı:232
E Yayınları

Arka Kapak Yazısı:Rahatlığı ve gerilimi aynı zaman aralığında veren,Bask kültürünün ince ayrıntılarını içinde barındıran metin aralarındaki ipuçlarını takip edenler için soluk soluğa,edemeyenler için şok bir son...Gerçek olamayacak kadar kusursuz ve katlanılamayacak adar acı...İnsan ruhunun derinliklerine inen sürpriz dönüşlerle umulmadık bir etki yaratan inanması zor bir yaz...

Yorumum:Genç doktor bir gün bir kızla karşılaşır onun güzelliğine tavırlarına farklı olmasına tutulur.Katya'dır o kız farklıdır kasabada yenidir.Her şey güzel olsa da bazen sebebini anlayamadığı şeyler olur doktorun,kardeşi Paul'un ona karşı davranışları bir öyle bir böyledir.Hem bir şeyler anlatmaya hemde gizlemeye çalışmaktadır.Okurken bir şey var ama ne nasıl bir hikayeleri var bu ailenin diye düşünüyor insan.Yazar bazı ipuçları bırakmış olsa da o derece beklemiyordum olanları.Kitabın sonu benim için çarpıcı bir şekilde bitti.Doktor içinde öyle yıllar geçse de aklından silinmedi Katya ve ailesi.

Yazıldığı yıla göre güzel kurgu yılından dolayı beklentiyi fazla yükseltmeden farklı bir şeyler okumak isteyenlere tavsiye ederim.

Puanım 4/5

23 Aralık 2018 Pazar

Android'ler Elektrikli Koyun Düşler mi? - Philip K. Dick

Sayfa Sayısı:290
Türü:Bilim kurgu 
6:45 Yayınları 

Arka Kapak Yazısı:Android'ler Elektrikli Koyun Düşler mi?, ilk kez 1968 senesinde yayınlanan Philip K. Dick tarafından yazılan bilim kurgu romanıdır. Hikaye örgüsü, bir android avcısı Rick Deckard'ın, ikinci bir avcı John İsidore isyancı androidlerin peşinden gitmesi anlatılır. Roman insanlık felsefesini inceler. 1982 yılında Hampton Fancher ve David Peoples'ın kitaptan uyarladıkları senaryo Ridley Scott tarafından Harrison Ford'un başrolde olduğu Bıçak Sırtı adlı filme çekildi. Kitabın devam romanlarının başlığı da Blade Runner olarak kondu.

Kitap 1968 yılında Nebula Ödülleri'nde adaylık elde etti. 1998 yılında ise Locus Poll Ödülleri'nde 1990 yılından önce yayımlanmış en iyi bilim kurgu kitabı seçildi.

Yorumum:Adından dolayı sürekli merak ettiğim,okumak istediğim bir kitaptı.Adı sizce de çok çekici değil mi? Bu seneki alışverişlerimde aldım ve yine bu sene içinde okudum kitaplıkta fazla bekletmeden.

Bu tür kitaplarda yaratılan dünyaya kurguya girmek bazen zordur anlaşılmazdır ama bu kitapta öyle değil ilk sayfadan itibaren kendinizi kitabın içinde buluyorsunuz.Bilim kurgu olduğu kadar macera kitabı da denebilir bir avcı ve avlanan androidler var.Bu bana Battlestar Galactica'daki insan görünümlü cylonları hatırlattı.Hep derim yapay zeka güzel olduğu kadar tehlikelidir diye.Bu kitap da da güzel bir örneği işleniyor denilebilir.

Yazıldığı yıla göre kitabı gerçekten güzel buldum.Tek tük sıkıntılar vardı onlar da çeviriden kaynaklı olduğunu düşünüyorum.Filme de uyarlanmış onu da en kısa zamanda izlemeyi düşünüyorum.Bilim kurgu sevenlere tavsiye ederim güzel akıcı bir kitap,çeviriyi görmezden gelirseniz.

Puanım 4/5

9 Aralık 2018 Pazar

Şizofren - Wulf Dorn

Türü:Gerilim
Sayfa Sayısı:400
Pegasus Yayınları 

Arka Kapak Yazısı:PSİKİYATRİST’İN YAZARINDAN NEFES KESİCİ BİR GERİLİM ROMANI

Ne kadar zaman geçtiği önemli değil
Ne kadar değiştiğin önemli değil
Sessizlik seni çıldırtmaya devam edecek
Ve dehşetin soğuk pençesini hissedeceksin

Psikiyatr Jan Forstner başarısız bir evlilikten ve işini kaybettikten sonra doğduğu yer olan Kahlenberg’e geri döner. Yirmi üç yıl önce, küçük kardeşi iz bırakmadan ortadan yok olmuş, hemen ardından babası bir araba kazasında ölmüştür. Kardeşinin başına gelenlerle ilgili belirsizlik ve babasının korkunç kaybı Jan’ın ruhsal durumunu belirler ve onu rahat bırakmaz.
Kâbuslarını geride bırakmayı ve tekrar yaşamaya başlamayı istiyordur, ama klinikteki bir hasta intihar edince, Jan kendisini yirmi üç yıldır gizli kalmış korkunç sırrı açığa çıkaracak olan soruşturmanın içinde bulur…

Yorumum:Herkese mutlu pazarlar...Okumak da geç kaldığım bir yazar bir kitap yorumuyla geldim.Ama aklımdan da çıkmayacak bir kitap.Hikayesi sarsıcı küçük bir çocuğun kaybolması ve ardında yıkık dökük kalan bir aile.Geriye kalan ağabey Jan yıllar sonra tekrar aynı kasabaya olay mahaline geri döner.psikolog olarak.Bazı şeyleri geride bırakmayı denemiştir ama olaylar onu yine içine çeker.

Kitap çok akıcı ne olacak neler oldu merak ederek okuyorsunuz.Ve zaman zaman geriliyor içiniz de ürperiyor türün hakkını veriyor diyebilirim.Sonu da çok çarpıcı bitti benim için can damarımdan vurdu diyebilirim her ne kadar kurgu olduğunu kendime sık sık hatırlatsam da.

Beğenmediğim nokta kitabın adı, orijinal adı daha güzel Soğuk Sessizlik neden bunu kullanmadı da yayınevi Şizofren kullanmayı tercih etti anlamadım.Bunu dışında beğendiğim bir kitap oldu benim gibi hala okumayan varsa şu kış günlerinde biraz içiniz ürpersin istemez misiniz?

"Artık eve gitsek..."

Puanım 4,5/5