24 Mart 2019 Pazar

Kendine Ait Bir Oda - Virginia Woolf



Arka Kapak Yazısı:"Yapabileceklerim, sizlere önemsiz sayılabilecek
bir noktada fikir sunmakla sınırlıydı; eğer kurmaca bir
metin yazmak istiyorsa, bir kadının parası ve kendine ait
bir odası olmalıydı."

Kendine Ait Bir Oda, Virginia Woolf’un yazdıkları arasında yazıldığı dönemi en iyi yansıtan ve en akılda kalıcı kitaplardan biridir. Yazıldığı dönemin ve hatta öncesinin “kadın” algısını mükemmel bir şekilde resmeden Woolf, tek özellikleri “kadın olmamak” olan erkeklere kalemini hiç sakınmadan savurur.

Yorumum:Kadın olmak zor 1929 yıllarında da zordu günümüz yıllarında da zor.Virginia Woolf bunu çok güzel kaleme alıyor bu cinsiyetçi ayrımcalığı öyle ki Shakespeare’in hayali kız kardeşi Judith Shakespeare üzerinden anlattığı hikayeyi sonunda söylemese hayali olduğunu gerçek sanabilirdim.Abartmadan erkekleri çok fazla yermeden anlatıyor.

Bu kitap bir çırpıda okunacak bir kitap değil, evet anlaşılır bir dili var ama aynı zamanda akıcı olmayan bir yapısı da var yazarın mı bu kitabın mı bilmiyorum.İnce diye başlamıştım bir çırpıda okurum sandım ama öyle olmadı.

Eğer Virginia Woolf yaşaydı ya da geleceği görme yeteneği olsaydı ve bu günleri görseydi bazı şeylerin değiştiğini görmek sevindirirdi ama bunun yanında bazı zorbalıkların şiddetin değişmediğini hatta daha da hiddetlendiğini görseydi eminim kahrolurdu.

Belki bu lafımı eleştirenler olucaktır ama bu konuda haksız olduğumu görmedim bu zamana kadar,bir kadın başarılı oluyorsa ya arkasında onu destekleyen bir erkek vardır ya da hiç kimsesi yoktur ona karşı gelenleri terk etmiştir kendi yolunu çizmiştir.

Puanım 4/5 

12 Mart 2019 Salı

Hangisini Tercih Edersin? Mimlendim


Sevgili Şule beni bu güzel mime davet etmiş.Kendisine buradan teşekkür ediyorum.Onun yazısına da ulaşmak isterseniz buradan okuyabilirsiniz tık tık.Şimdi gelelim mim ve sorularına.

1.Hangisini tercih edersin? Uçabilme yeteneğinin olmasını mı yoksa su altında da nefes alabilmeyi mi? Neden?

Uçmayı tercih ederdim,daha bir özgür hissederdim kendimi.

2.Hangisini tercih edersin? Sonsuza dek etrafının kitaplarla çevrili olmasını mı yoksa evcil hayvanlarla mı? Neden?

Hayvanları çok severim evcil hayvan olarak da kuşlarım var o yüzden zor bir soru ama,sanırım sorunun cevabı olarak kitapları tercih ederdim.Kitaplarda da bir çok evcil hayvanım olabilir çeşit çeşit.

3.Hangisini tercih edersin? Geriye kalan hayatının tamamında çay içmeyi mi yoksa kahve içmeyi mi? Neden?

İkisini de çok severim ama ikisinden birini tercih edeceksem kahve derdim.Onun yeri bende ayrı.

4.Hangisini tercih edersin? Saçsız, tüysüz (kaşlar ve kirpikler de dahil) olmayı mı yoksa çok kıllı olmayı mı? Neden?

Saç için peruk olsa desek, kaş da dövme kirpikler filan daha zor olur bence hem de çok yapay evet bir kadın olarak bu soruda kıllı olmayı tercih ediyorum ondan kurtulma yöntemleri daha zor ve acılı olsa da onu tercih ediyorum sanırım ya da tüysüz mü olmak desem çok kararsızım :)

5.Hangisini tercih edersin? Sınırsız döner mi yoksa sınırsız kokoreç mi? Neden?

Bir türlü kokoreçi tadamadım,döner de her yerin dönerini yemem sınırsız döner de pek cazip gelmiyor keşke seçeneklerde pizza olsaydı onu seçerdim.İlla seçmem gerekirse sınırsız döner diyorum ben yemesem de kardeşim yer o daha çok seviyor :) 

6.Hangisini tercih edersin? Ölüm saatini bilmeyi mi yoksa nasıl öleceğini bilmeyi mi? (Ölüm tarihini ve ölüm şeklini değiştiremiyorsun.) Neden?

Çok zor bir soru ölüm şeklimi bilirsem yaşamak daha zor olacağını düşündüğümden saatini bilmeyi tercih ediyorum.


7.Hangisini tercih edersin? 500 yıl gelecekte yaşamayı mı yoksa 500 yıl geçmişte yaşamayı mı? Neden?

500 yıl da çok değil mi şöyle 17.yy ya da 18.yy'la filan gitseydik olmaz mıydı.Teknolojiyi çok severim ama 500 yıl ilerisi de izlediğim film ve dizilerden dolayı korkutucu geliyor biraz,uzay gemisi içinde yaşamak zorunda kalırız filan ben nefes alamam oksijenimiz bitecek diye.O sebeple 500 yıl gerisi diyorum birde şöyle şatom filan olursa süper olur.

8.Hangisini tercih edersin? Her yıl yenilenen tek seferlik uluslararası bir uçuş bileti mi yoksa yurt içinde geçerli sınırsız uçak bileti mi? Neden?

Yurt dışının daha pahalı olacağını düşündüğümden tek seferlik uluslararası bir uçuş bileti diyorum.

9.Hangisini tercih edersin? Dişsiz olmayı mı yoksa saçsız (kel) olmayı mı? Neden?

Dişler önemli  bence o yüzden kel kalmak diyorum.

10.Hangisini tercih edersin, daha çok dinlemeyi mi, konuşmayı mı?

Bazen çok fazla konuşuyorum ama aynı zamanda dinlemeyi de severim tercih edecek olursam dinlemeyi seçiyorum.

11.Sadece blog yazabilmek mi yoksa blog okuyabilmek mi?

Hmm çok zor bir soru benim için blogumu açmadan önce de blog okurdum hala da okuyorum yazmak da güzel ama ben okuyabilmeyi tercih ediyorum.Blog yazamasam da kendi ayrı defterlere yazdıklarım da yeter.

12.Çok güzel yemek yapıp yemeklerin tadını alamamak mı yoksa yemek yapamayıp yemeklerden tat almak mı?

Bu da benim için çok zor bir soru.Şöyle bir mantık yürütüyorum güzel bir yemek yapabilmenin de tat almayla da bir ilgisi olduğunu düşünüyorum.O  yemek yapamayıp yemeklerden tat almayı tercih ediyorum çok güzel yemek yapmayı da isterdim ama tadını bilemedikten sonra zevkli bir uğraş olmazdı.

13.Yazın sürekli terlemek mi yoksa kışın sürekli üşümek mi?

Kışın üşümeyi tercih ediyorum terlemekten daha iyidir.

14.Birden fazla dili başlangıç seviyesinde konuşmak mı yoksa sadece bir dili ileri seviyede konuşmak mı?

İngilizce uluslararası bir dil onu öğrensek yeter ama ben diğer seçeneği seçiyorum İtalyanca ve İspanyolca öğrenmek isterdim özellikle küçükken izlediğim pembe dizileri tekrar izleyebilmek için.

Bunlar da sevgili Okuyan Muggle’ın soruları:
→ Geçmişte gerçekleşen bir olayı değiştirmek mi yoksa gelecekte yaşanacak bir olayı değiştirmek mi?
Şuan ki bazı sebeplerden dolayı geçmişimi değiştirmek isterdim hem böylece geleceğim de değişmiş olurdu.

→ Hayatının geri kalanında hep kitap okumak mı yoksa hep müzik dinlemek mi? 
Müzik dinlemeyi çok severim ama kitap okumak daha cazip geliyor onu seçiyorum.

→ Âşık olmak mı yoksa zengin olmak mı?
Aşka inanmıyorum,zengin olmak.

→ Sevmek mi sevilmek mi?
Sevmek,sevince her şey daha kolay olur ama sevilir sevmezsen daha zor.

→ İhanet etmek mi yoksa ihanete uğramak mı?
İkisi de değil ikisi de çok kötü şeyler hiç yaşanmaması dileğiyle.

Gerçekten zor sorulardı bir mimi daha başarıyla tamamlamamın haklı gururunu yaşıyorum.Aslında bu mim eskiymiş o yüzden bir çok kişinin yaptığını düşünüyorum.Yapmayan varsa o kişileri mimliyorum hatta yorum olarak bırakırsanız yazıyı güncellerim.Herkese mutlu haftalar dilerim.

6 Mart 2019 Çarşamba

Kaz Çobanı - Shannon Hale

Kaz Çobanı 
Sayfa Sayısı:320 
Türü:Fantastik,Macera

Arka Kapak Yazısı:Dilinde tadını alamadığı bir sözcükle doğdu, gözleri kapalı. Adı Anidori-Kiladra Talianna Isiliee, Kildenree’nin veliaht prensesi. Hayatının ilk yıllarını teyzesinin masallarını dinleyerek geçirdi; kuşların, bilhassa da kuğuların dillerini öğrenerek. Büyüdüğünde bir tayın dünyaya gelişini seyretti, tayın dilindeki ilk sözcüğü, adını, duydu: Falada.
Kildenree’nin veliaht prensesi Anidori bir gün kraliçe olmayı beklerken annesinin gizli bir hamlesiyle komşu krallık Bayern’in genç prensiyle evlenmek üzere ülkesinden gönderilir. Ve onu bilinmez bir geleceğe taşıyacak olan üç aylık zorlu yolculuk böylece başlar.
Yolculuk sırasında nedimesinin ve beraberindekilerin ihanetine uğrayan Ani, bilmediği bir ülkede, hiç tanımadığı insanlar arasında kendini yapayalnız bulacak, konforlu saray yaşantısından çok uzak bu yeni hayatında sahip olduğundan haberdar bile olmadığı güçlerini keşfedecektir.
Bir Grimm Kardeşler masalı olan Kaz Çobanı, Shannon Hale’in olağanüstü yeteneğini ve dehasını konuşturduğu yeniden anlatımıyla inanılmaz, orijinal ve büyülü bir romana dönüşüyor.

Yorumum:Bu kitabın güzel bir hikayesi var önce ondan bahsetmek istiyorum.Annem genelde evdeki kütüphanede gözüne kestirdiği kitabı alır okur.Seçici insandır her kitabı da beğenmez.Sıkıldım okuyacak kitap yok diyordu ki  kardeşim de ben sana kütüphaneden kitap alıyım dedi.Kütüphanede gezerken bu kitabı görmüş hoşuna gitmiş biraz da dalgasına,bana kitabın fotoğrafını attı bunu aldım anneme dedi,inanmadım eve getirince ciddi olduğunu anladım :) Annem güldü ama yine de okumaya başladı kitabı okudukça bu kitap çok heyecanlı acaba ne olucak beni rahatsız etmeyin moduna girdi :)

Adından dolayı merak etmiştim zaten birde annem öyle söyleyince daha da merak ettim onun ardından hemen okumaya başladım.Kardeşimin dediği eve bir kitap getirdim popüler oldu.Bazı kitapları adından ya da kapağından alırız da umduğumuz gibi çıkmaz ya bunda da tam tersi kapak basit ad öylesine bir ad ama kitap çok güzel çıktı.Bir prenses,Bayern'de bulunan prens ile hayatını birleştirmek üzer yola çıkar ama hiç bir şey umduğu gibi gitmez önce en yakını tarafından ihanete uğrar daha sonra bir prenses iken tam tersi bir hayatla karşı karşıya kalır.

Kaz Çobanı çocuk kitapları kategorisinde yer alıyor ama masalsı şeylerden hoşlanan herkesin okuyabileceği bir kitap diyebilirim.Merak uyandırıcı bir konusu var,kız çocuklarının hatta annelerin bile keyifle okuyabileceği bir roman.Yazarın yan karakterleri yazdığı ikinci bir kitabı da varmış yazarın kalemini beğenenler Ateş Kız kitabıyla devam edebilirler.

Puanım 5/5

2 Mart 2019 Cumartesi

Şubat Ayında İzlediklerim



  • Ölümcül Makineler 2018 fantastik
Yürüyen Kentler adlı kitaptan uyarlama bir film.Fantastik ürkütücü yürüyen kentler sonuçta küçük olan kasabayı yemesi filan.Imdb puanı düşük olsa da beni tatmin eden güzel filmdi.
  • Polar 2019 aksiyon
Yani işte bir şeyler yapılmaya çalışılmış ama olmamış.Çizgi romandan uyarlama bir film başrolünde Mads Mikkelsen olduğu için izleyeyim dedim ama eh işte sıkıcı ilerliyor.
  • Gattaca 1997 bilim kurgu,dram 
Çok zekice ve güzelce kurgulanmış bir bilim kurgu biraz da distopya.Zaman zaman içinde dram da barındırıyor türü sevenlere tavsiye ederim.
  • Dul Kadınlar 2018 suç
Eşlerinin ölümünün ardından kirli işler alacaklılar ortaya çıkar.Daha önce birbirlerini tanımayan ama eşlerinin ardından bu durum için bir araya gelen ve çözüm arayan kadınların suça nasıl bulaştıklarını konu alıyor.
  • John Wick 2014 aksiyon
Güzel bir aksiyon filmiydi fazla uzatılmamış.Çekimleri kurgu güzeldi beğendim.
  • Küçük Ayak 2018 animasyon
Çok tatlılardı.Kış mevsiminde izlemek de ayrı güzeldi evet böyle şeylere takılırım kış mevsiminde izlenir yazın okunur gibisinden.Neyse animasyon çok tatlı ve güzeldi izlerken canım pişmaniye çekti tam bir pişmaniyeye benziyorlar :)
  • Suçlu 2018 gerilim
Acil telefon hattında çalışan bir adam kaçırılma ile ilgili bir telefon alır ama kişiyle bağlantı kesilir ve kaçırılan kadına tekrar ulaşmaya onu kurtarmaya çalışır.Tek mekanda geçen bir film konusu ilgimi çekince merak ettim ama umduğum gibi çıkmadı daha fazla gerilmek isterdim daha fazla heyecanlanmak ama bunlar olmadı.
  • Bıçak Sırtı 1982 bilim kurgu
Geçen aylarda Androidler Elektrikli Koyun Mu Düşler kitabından sonra öğrendim ki kitaptan uyarlama filmi var bu ay da onu izlemek istedim.Film bir bilim kurguya göre ağır ilerliyor kitapta da durum böyleydi ondan yadırgamadım.Müzikleri çok güzeldi yalnız gerilim zamanı olsun bazı sahnelerde verilen müzikler olsun şahaneydi keşke yeni filmlerde de o müzikleri kullansalar.
  • Sende Rabbimi Gördüm 2008 komedi
Uzun zaman olmuştu hint filmi izlemeyeli.Film sitesinde gezerken karşıma çıktı Shahrukh Khan da olunca izlemek istedim.Özlemişim hint filmlerini,filmlerdeki samimiyeti dansları çok hoş güzel bir komediydi.Her ne kadar Raj karakteri itici olsa da güzeldi.
  • Ah  Mary Vah Mary  1998 komedi
Bazen cumartesileri böyle eskiden televizyonda çıkan filmler tarzı eski filmleri indirip izlemeye başladım.Televizyona atıyorum ve dublajlı izliyorum böyle eski zamanlar gibi oluyor.Bu filminde adını duymuştum ama izleme fırsatım olmamıştı izledim ve eh işte diyebileceğim bir film oldu diyebilirim.
  • Monty Python Ve Kutsal Kase 1975 komedi 
Daha absürd bir film olamazdı.Sanırım Imdb top 250 de bu film ondan listemde vardı izlemeseniz de olur yani.
  • Gerçek Sevgili  2007 dram 
Takip ettiğim Gül Özdemir'in blogunun  bir yazısında görüp listeme alıp izlediğim bir film Gerçek Sevgili.Komedi diye geçiyor bu film ama açık ve net dram filmi.Ama öyle ağlatan değil hissettiren içinize işleyen tarzda.Farklı güzel bir filmdi ama herkes beğenmeyebilir.

1 Mart 2019 Cuma

Büyülü Ölüm - Nora Roberts (Ölüm Serisi #5)


Büyülü Ölüm
Ölüm Serisi #5
Sayfa Sayısı:327
Romantik Polisiye
Epsilon Yayınları 

Arka Kapak Yazısı:Teğmen Eve Dallas, bir meslektaşının ölümünü gizlilik içinde soruşturabilmek için profesyonelliğini, vefa duygusunun ve dostluklarını önünde tutmak zorunda kalmıştır.Ancak bahçe kapısının önüne bir ceset bırakılınca, bu uyarının kişisel olduğuna inanır ve eşi Roarke ile birlikte, meslek hayatının en tehlikeli cinayetler zincirinin içinde bulur kendini. Attığı her adım, onu kendi doğrularını sorgulamaya ve kötülüğün en baştan çıkarıcı şekliyle yüzleşmeye itecektir.

Yorumum:Serinin beşinci kitabıyla yoluma devam ediyorum.Bir çok kişi yeni kitabının çıkmasını bekliyor benimse yolum daha uzun.Kitaplığımda okunacaklar kısmına bakınca çoğunluğun ölüm serisinin kitaplarına ait olduğunu görüyorum kalan kısmı da zamanında topladığım historicallerim.

Bu sefer ki cinayet diğerlerine hiç benzemiyor işin içine inler cinler tarikatlar girdi.Ürkütücü ve korkunçtu bazı şeyler.Hatta bazı şeyler Da Vinci Şifresi kitabını anımsattı onda da buna benzer şeyler olmuştu yanlış hatırlamıyorsam.Kitap genel olarak güzeldi Peabody seni daha çok okumak istiyorum ve Mavis'i daha az.Ve bu kitap da daha azdı çok memnunum bu durumdan bilemiyorum ısınamadım o karaktere çok iyi kötü biri de değil ama işte.

"Minikopterini almayı kastediyorum, biraz hız yapmayı düşünüyordum zaten. "
" Bu bölgeler şahsi minikopter kullanımına uygun değil. " 
Roarke gülüşünü bir öksürükle gizlemeye çalıştı. "Bunu rozetini takılıyken bir daha söyle. " 
Roarke Eve aşkı ise tam gaz devam ediyor.Cicim ayları geçeli çok oldu ama onlar için durum öyle değil.Özellikle Roarke o kadar güzel seviyor ki Eve'yi.Umarım hep öyle devam eder bazen fazla romantik olup Eve'nin odunluğu bütün romantizmi batırabiliyor biraz kırılsa Eve daha güzel olucak gibi.Sevdiğim bir seri bu kitabını da severek okudum devam kitaplarında umarım Peabody daha fazla okurum.

Puanım 5/5