Arka Kapak Yazısı:Gece yarısından sonra artan şiddetli tipi yüzünden Doğu Ekspresi artık yoluna devam edemeyecek durumdadır. Yılın bu zamanlarında lüks tren tamamen doludur. Ertesi sabah yapılan kontroller sonucu tüm yolcuların sağsalim trende olduğu anlaşılır. Ancak defalarca bıçaklanarak öldürülen Amerikalı yolcunun kompartımanının kapısı içeriden kilitlidir.
Sonunda trende yolculuk etmekte olan Hercule Poirot cinayeti incelemeye başlar. Ancak kimi yolcular cinayetin izlerini yok edebilmek için yaşlı dedektifin dikkatini dağıtmaya çalışırlar. Poirot, kehanet sayılabilecek bir saptamayla cinayeti bir değil iki şekilde çözümlemeyi başarır.
Yorumum:Doğu Ekspresinde Cinayet tamda mevsimi tabi ki cinayetin değil Doğu Ekspresi'nin madem gidemiyoruz romanını okuyayım dedim.Kavgam'ı yarım bırakmamın üstüne ilaç gibi geldi desem yeridir.Zaten ne zaman okumam yavaşlasa sıkılsam okuduğumu bırakır ya da bitince sürükleyici olabileceğini düşündüğüm polisiye ya da distopya okumaya yönelirim ve işe de yarar.Gerileyen okuma hevesim geri geldi.Şimdi yine kitaplığıma bakıp ne okusam acaba diye heyecanlanıyorum.
Kitaptan bahsedecek olursam son ana kadar ne kadar ipucu takip etmeye çalışsam da bulamadım katili acaba mı dediklerim oldu onlarda sonda yani.Daha önce Agatha'dan Mavi Trenin Esrarı'nı okumuştum trende başlayan bir maceraydı bunda ise trende başlayıp trende bitiyor bu da ayrıca güzeldi.Olayı çözen Agatha'nın meşhur dedektifi olan Hercule Poirot'ti.Kısa ve öz Agatha'nın kalemini birde bu yüzden beğeniyorum olayı uzatmıyor sündürmüyor 256 sayfa bizi daha fazla merakta bırakmıyor.Kışın geçen bir kitabı mevsiminde okumak da ayrıca keyifliydi Agatha seviyorsanız kış bitmeden listenize eklemenizi tavsiye ederim.
Puanım 5/5
Puanım 5/5