22 Nisan 2020 Çarşamba

Sonsuz Sevgilerimle - Julia Quinn (Bridgertons #5)

Kitabın Adı: Sonsuz Sevgilerimle 
Orijinal Adı: To Sir Phillip With Love
Yazarı: Julia Quinn
Seri Adı: Bridgertons Serisi 
Seri Sıralaması: 5/6
Yayınevi: Epsilon Yayınları 
Türü: Historical,Tarihi Aşk
Sayfa Sayısı: 356
Basım Tarihi: 2011
Puanım: 3/5

Arka Kapak Yazısı:Çok Sevgili Bayan Bridgerton,
Uzun süredir yazışıyoruz ve henüz resmi şekilde tanışmış değiliz. Sizi tanıyor gibi hissediyorum. Umarım siz de benim gibi hissediyorsunuzdur.
Münasebetsizlik ediyorsam beni bağışlayın fakat sizi Romney Malikânesi'ni ziyaret etmeniz için davet etmek istiyorum. Umarım, belli bir zaman sonra da birbirimize uyduğumuza karar veririz ve benim eşim olmayı kabul edersiniz.
Sör Phillip Crane

Sör Phillip, Eloise Bridgerton'ın evde kaldığını biliyordu ve evlilik teklifini kabul edecek kadar sıradan ,daha da önemlisi çaresiz olduğunu düşünmüştü. Ve fena halde yanılıyordu. Bu güzel kadın kapısında belirip nefes almadan konuşmaya başladığında tek istediği onu öpmekti.
Bu Sör Phillip denen adam onun çıldırdığını mı sanıyordu? Eloise Bridgerton daha önce karşılaşmadığı bir adamla evlenemezdi! Ancak tekrar düşündü... ve merak etmeye başladı... Öyle ki gecenin bir yarısı bir araba kiralayıp hayalindeki kusursuz erkeğe gidecek kadar. Ve fena halde yanıldı. Hayalindeki adam bu kadar sevimsiz ve kaba değildi. Elbette Phillip yakışıklıydı ama Londra'daki centilmenlerden farklı olarak iri yarı, sert ve bakımsızdı aynı zamanda. Ne var ki gülümsediğinde... ve onu öptüğünde... kendinden geçiyor ve düşünmeden edemiyordu: Phillip gerçekten onun için mükemmel erkek olabilir miydi?

Yorumum:Eliose Bridgerton,Bridgerton kardeşlerin beşincisi.Yirmi sekiz yaşındadır gerçek aşkı bulamadığından bütün evlilik tekliflerini reddederek kendini evde kalmış kız olarak alıştırmaya başlamıştır.En büyük destekçisi ise onun tam tersine hiç teklif almamış olan en yakın arkadaşı Penelope vardır.İkisi beraber yaşlanacaklarını düşünmektedirler ta ki Penelope evlenene kadar.Hem de ağabeyi Colin ile.Bir önceki kitap olan Rüyalar Gerçek Olsa'da onları okumuştuk Penelope'nin rüyaları gerçek olmuştu.

O kitapta da Eliose odasına kapanıp sürekli birileriyle mektuplaşıyordu kızımız mektup yazmayı seviyordu ve bir erkekle mektuplaştığının da sinyallerini de vermişti yazar.Kitap o şekilde başlıyor mektupların nasıl başlayıp sürekli devam ettiğine ve mektupla da olsa evlenme teklifi almıştır Eliose.
Ablası Daphe'nin bir daveti sırasında da gizlice kaçar mektup arkadaşı olan Sör Phillip ile tanışmaya.
Ama Sör Phillip beklediği gibi biri değildir ve hatta mektuplarında bahsetmediği bazı şeyler vardır mesela iki çocuğunun olması gibi.

Aslında konu güzel ama Sör Phillip ne itici bir insansın.Odun ama öyle böyle değil herkese karşı çocuklarına bile karşı öyle ölen eski eşini suçluyor ama kendi de çocuklara karşı aynı tavrı göstermiş ki karısı gibi hasta olmamasına rağmen.Dengesiz bir öyle bir böyle lafları ve hareketleri tutarsızdı bu durumdan hoşlanmadım.Eliose ise kitapta bir çok yönden haklı buldum.

Bu kitapta bölüm aralarında görmeye alışkın olduğumuz  Leydi Whistledown  yazıları yoktu onun yerine Eliose'nin mektuplarından kesitler vardı hoş olmuştu bu ayrıntı.

Bir de bir şeyi fark ettim Anthony Bridgerton karakterini yan kitaplarda daha çok seviyorum özellikle kız kardeşlerini evlendirirken.Normalde Julia Quinn'in kitapları eğlenceli olur ama bu kitapta ikizler ve erkek kardeşlerinin baskını olmasa çok daha fazla sıkılacaktım.Aşk romanlarında yan karakterlerin hayatlarını geçmişlerini okumayı pek sevmem daha çok sohbetler olsun balolar olsun dahil olmasını tercih ederim ki bu kitapta balolar konuklar olmadığından biraz sönüktü ki Bridgertoon kardeşler gelince kadar.

Yine çok fazla konuştum bir iki satır yazarım diye düşünüyordum oysa ki herkese kitaplı günler dilerim :)

6 yorum:

  1. Okuyalı baya zaman olmuştu ama Phillip karakteri bana itici gelmemişti. Ama umursamazlık konusunda sana katılıyorum, akıllanması uzun sürmüştü

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Eliose'yi bazen seviyor bazen de tam tersi de görmezden gelmesi,bazı şeyleri mecburiyetten davranıyor gibi geldi bana ondan biraz da.İlk başlarda karakterin botanikçi olmasından kibar tatlı çiçeklerle dolu bir roman olur diye düşünüyordum adam odun çıktı :)

      Sil
  2. Yazardan okuduğum ilk kitaplardan biriydi bu. Bu yüzden sevmiştim. Diğer kitaplarını önce okusaydım fikrim değişir miydi bilmiyorum ama okurken Phillip bana da itici gelmemişti. Onun için üzüldüğümü hatırlıyorum.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Evet ben de üzüldüm zaman zaman ama nedense gıcık da oldum :)

      Sil
  3. okuycam bu yazarı işallah aklımda, bu seri de olabilir hıhıms :)

    YanıtlaSil